İçinde ağ olan 6 harfli 96 kelime var. İçerisinde AĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ağ olan kelimeler listesine ya da Sonu ağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAĞLAK
- ...
- KIRAĞI
-
-
[isim]
Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince su damlacıkları
- "Sedef parçasını hemen aşağıya düşecek bir kırağı damlası gibi parlatıyordu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince su damlacıkları
- DAĞLIÇ
-
-
[isim]
Kıvırcık koç ile Karaman koyununun birleşmesinden doğan melez koyun
-
[isim]
Kıvırcık koç ile Karaman koyununun birleşmesinden doğan melez koyun
- TAĞŞİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma
-
[isim]
Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma
- İÇYAĞI
-
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların karın boşluğunda iç organlarını saran kalın yağ, şahım
- "Ve siner tavanlara bir içyağı kokusu." (Behçet Necatigil)
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların karın boşluğunda iç organlarını saran kalın yağ, şahım
- BAĞSIZ
-
-
[sıfat]
Bağı bulunmayan
- "Bağsız ayakkabı."
-
[sıfat]
Bağı bulunmayan
- AĞARMA
-
-
[isim]
Ağarmak işi
-
Tan atma, şafak sökme
-
[isim]
Ağarmak işi
- BAĞDAT
- ...
- BAĞDAŞ
-
-
[isim]
Sağ ayağı sol uyluğun, sol ayağı sağ uyluğun altına alarak oturma biçimi
- "Bir tanesi karşılarında bağdaş kurmuş, oturmuş." (Peyami Safa)
-
[isim]
Sağ ayağı sol uyluğun, sol ayağı sağ uyluğun altına alarak oturma biçimi
- AĞARIK
-
-
[sıfat]
Aklaşmış, rengi solmuş
- "Kırk yaşını aşmış, şakakları ağarık, uysal, eğik." (Tarık Dursun K)
-
[sıfat]
Aklaşmış, rengi solmuş
- SAĞMAL
-
-
[sıfat]
Süt veren, sağılan, sağımlı
-
[isim]
Bol süt veren inek
- "İri Hollanda cinsi sağmallardı, günde 42 - 45 kilogram arası süt verirlerdi." (Necati Cumalı)
-
Sömürülen, kendisinden çıkar sağlanılan (kimse, ülke vb.)
-
[sıfat]
Süt veren, sağılan, sağımlı
- KAZAĞI
-
-
[isim]
Kazımakta veya temizlemekte kullanılan demir araç
-
[isim]
Kazımakta veya temizlemekte kullanılan demir araç
- YAPAĞI
-
-
[isim]
İlkbaharda kırkılan koyun tüyü, yapak
-
[isim]
İlkbaharda kırkılan koyun tüyü, yapak
- AKAĞAÇ
-
-
[isim]
Gürgengillerin kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia)
-
[isim]
Gürgengillerin kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia)
- AĞAÇLI
-
-
[sıfat]
Ağacı olan
- "İki yanı ağaçlı yol ta dış kapıya kadar uzayıp gidiyordu." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[sıfat]
Ağacı olan
- ALİAĞA
- ...
- BAĞLIK
-
-
Bağ yeri, üzüm bağları çok olan yer
-
Bağ yeri, üzüm bağları çok olan yer
- YAĞMUR
-
-
[isim]
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
- "Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Ben önde, Nezir arkada, çamurlu yoldan, yağmur yiye yiye elimdeki pilli fenerin ışığında yürüyoruz." (Refik Halit Karay)
-
Çok ve sık düşen, gelen şey
-
Çokluk, bolluk
- "Para yağmuru. Övgü yağmuru."
-
[isim]
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
- MAĞRİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Batı
- "Mağripten maşrıka dünyanın ucu / Sarrafı bilir altını, tuncu." (Pir Sultan Abdal)
-
[isim]
Batı
- MAĞARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in
- "Şu karşıki dağda derin bir mağara vardır." (Aka Gündüz)
-
Karst bölgelerinde kireç taşlarının erimesiyle oluşan, büyük, birbirine koridorlarla bağlı yer altı kovukları
-
[isim]
Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in