İçinde azi olan 6 harfli 21 kelime var. İçerisinde AZİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında azi olan kelimeler listesine ya da Sonu azi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Z İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AZ, İZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NAZİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış, söz
-
Başka bir manzume örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan şiir
- "Yahya Kemal'e bayılıyor, boş zamanlarında onun rubailerine nazireler yazmaya çalışıyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış, söz
- GAZİNO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yemek yenilen, gösteri izlenen, müzik dinlenen, bazen oyun sergilenen eğlence yeri
- "Gazinonun önündeki büyük tenha yoldan hiçbir ses gelmiyor." (Peyami Safa)
-
Büyük kahvehane ve birahane
-
[isim]
Yemek yenilen, gösteri izlenen, müzik dinlenen, bazen oyun sergilenen eğlence yeri
- AZİMLİ
-
-
[sıfat]
Azmi olan
-
Kararında, tutumunda direnen, kararlı
- "Simsiyah kısa bıyıkları, zeki parlak gözlerle aydınlanan azimli çehresini bütün bütün karartıyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Azmi olan
- NAZİST
- ...
- KAZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önerme
-
[isim]
Önerme
- AZİZİM
- ...
- HAZİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servet
- "Dünyanın hazinelerine başını çevirip bakmazdı." (Refik Halit Karay)
-
Değerli şeylerin saklandığı yer
-
Gömülü veya saklıyken bulunan değerli şeylerin bütünü
-
Kaynak
- "Ağaç, rutubetin hazinesidir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Devlet malı veya parası
-
Devlet malının veya parasının saklandığı yer
-
Devletin altın, döviz, bono ve nakit işlemlerini maliye ile birlikte düzenleme görevini üstlenen makam
-
Büyük bağlılık duyulan, değer verilen şey veya kimse
-
[isim]
Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servet
- MECAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Mecazla ilgili, mecaz niteliğinde olan
-
[sıfat]
Mecazla ilgili, mecaz niteliğinde olan
- VAZİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ödev
- "Şimdi artık vazife bitmiş, gülüp eğlenmeye sıra gelmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Geçici Bakanlar Kurulu, seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür." (Anayasa)
- "Biz burada beklemişiz, onun vazifesi mi?"
-
Görev
- "Nedim bugün vazifesine geç geldi." (Aka Gündüz)
-
Günlük ücret, yevmiye
-
[isim]
Ödev
- HAZİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Etrafı çitle çevrili ve girilmesi yasak yer
-
Cami, türbe, tekke vb. yerlerde çevresi parmaklıklarla çevrili mezar yeri
-
[isim]
Etrafı çitle çevrili ve girilmesi yasak yer
- CAZİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çekicilik
- "O zaman Çamlıca'nın bir cazibesi, tamamen millî olmasıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Çekim
-
[isim]
Çekicilik
- FARAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Varsayımsal
-
[sıfat]
Varsayımsal
- BAZİÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oyun
- "Bu baziçede yanacak olanların sade kendisi olmayacağını anlatıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Oyun
- PAPAZİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir tür ince, ipekli kumaş
-
[isim]
Bir tür ince, ipekli kumaş
- MARAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hastalıkla ilgili, hastalıklı
- "O marazi psikolojik an geçtikten sonra bunların manaları ne olduğunu yazan da seçemez." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Hastalık derecesinde olan
- "Marazi kıskançlık."
-
[sıfat]
Hastalıkla ilgili, hastalıklı
- AZİMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gidiş
-
[isim]
Gidiş
- RİYAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Matematik, geometri vb. bilimlerle ilgili olan
-
[sıfat]
Matematik, geometri vb. bilimlerle ilgili olan
- NAZİZM
- ...
- MUVAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Paralel
-
[sıfat]
Paralel
- TAZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölen kimsenin yakınlarına başsağlığı dileme, taziyet
-
[isim]
Ölen kimsenin yakınlarına başsağlığı dileme, taziyet