İçinde aza olan 8 harfli 35 kelime var. İçerisinde AZA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aza olan kelimeler listesine ya da Sonu aza ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AZA

2 Harfli Kelimeler

AZ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SADRAZAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Osmanlı İmparatorluğu'nda başbakan, veziriazam, sadır
    • "Eski sadrazamlardan birinin kızı olan karısı, iyi bir kadındır." (Reşat Nuri Güntekin)

AZAMETLİ

  1. [sıfat] Ulu, çok büyük
  2. Gururlu
  3. Görkemli, heybetli
  4. Debdebeli
  5. Çalımlı, kurumlu
    • "Hatta biraz da azametli, kibirli muamelesi bana epeyce garip görünmüştü doğrusu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KAZAKLIK

  1. [isim] Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu

KUMKAZAN

  1. [isim] Kemirgenlerden, Afrika'nın güneyinde yaşayan bir memeli türü (Bathyergus maritimus)

NAZARİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuram, teori
    • "Hiçbir fikir, hiçbir nazariye bu sevgiyle karşılaşamaz." (Orhan Seyfi Orhon)

KAZAZEDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kazaya uğramış, kaza geçirmiş olan kimse
    • "... şu dakikada o gafil kazazedelerden biriydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MUHAFAZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koruma, saklama, korunum
    • "Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti." (Burhan Felek)
    • "On sene evvelki külhanbeyi modasını o, tek başına hâlâ muhafaza ediyordu." (Ömer Seyfettin)

KAZASKER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi
    • "Aslında Lale, eski konakları pek bilmez değildi. Bir kazasker kızıydı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Osmanlı döneminde mahkemelerin en yetkilisi

KAZAYAĞI

  1. [isim] Çok kollu çengel
  2. Çaprazlama yapılan teyel, Hristo teyeli
  3. İki ucundan herhangi bir yere bağlanmış bir halatın, başka bir halatla ortasından terazilenmiş durumu

MAĞAZACI

  1. [isim] Mağazası olan veya mağaza işleten kimse
  2. Depo bekçisi

AMCAZADE

  1. [isim] Amcanın çocuğu

TAZAMMUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kapsama, içine alma, içerme
  2. İçlem

ŞENPAZAR
...
AZALTMAK

  1. [-i] Az denecek bir miktara indirmek
    • "İlk işleri kullandıkları renkleri azaltmak oluyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Eskisinden az bir duruma getirmek, kırmak
  3. Etkisini yitirmesine sebep olmak, hafifletmek
    • "Aspirin baş ağrımı azalttı."

PAZARLIK

  1. [isim] Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme
    • "... pazarlığa girişmez, müşterileri ne verirse alırdı." (Ömer Seyfettin)
    • "Ne olacak efendim! Pazarlığı pişirdiler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Özellikle pazar günleri giyilen şık, gösterişli giysi
    • "Yakından ise biraz acayip pazarlığını giymiş, fazla süslenmiş gibiydi." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Bazı kolaylıklar elde etmek veya daha iyi bir çözüme varmak amacıyla yapılan görüşme

AZARLAMA

  1. [isim] Azarlamak işi, paylama

BAŞYAZAR

  1. [isim] Bir gazete veya derginin başyazılarını yazan kimse, başmuharrir, sermuharrir
    • "Tanin gazetesine ve başyazarına pek şiddetli bir dille çatmaktan kendimi alamamıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

HALAZADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Halanın çocuğu
    • "Halazadem burada biraz nefeslendi." (Burhan Felek)

MAZARRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zarar

GAZAPSIZ

  1. [sıfat] Öfkeli, kızgın, hiddetli olmayan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü