İçinde aza olan 8 harfli 35 kelime var. İçerisinde AZA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aza olan kelimeler listesine ya da Sonu aza ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AZA

2 Harfli Kelimeler

AZ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜLAHAZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düşünce
    • "Bu mülahazaya binaen, padişaha hitaben bir telgrafname hazırlandı." (Atatürk)
    • "Bu mülahazayı kafasında değil, bağıra bağıra yaptı." (Sait Faik Abasıyanık)

TAZAMMUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kapsama, içine alma, içerme
  2. İçlem

MUHAFAZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koruma, saklama, korunum
    • "Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti." (Burhan Felek)
    • "On sene evvelki külhanbeyi modasını o, tek başına hâlâ muhafaza ediyordu." (Ömer Seyfettin)

KAZASKER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi
    • "Aslında Lale, eski konakları pek bilmez değildi. Bir kazasker kızıydı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Osmanlı döneminde mahkemelerin en yetkilisi

AMCAZADE

  1. [isim] Amcanın çocuğu

HALAZADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Halanın çocuğu
    • "Halazadem burada biraz nefeslendi." (Burhan Felek)

ŞENPAZAR
...
YAZARLIK

  1. [isim] Yazar olma durumu veya yazarın mesleği
    • "Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş." (Ruşen Eşref Ünaydın)

TAZALLÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sızlanma, yanıp yıkılma, ağlaşma, yakınma
    • "Bu mektup ... manasız edebiyatlar ve tazallümlerden sonra şu satırlarla bitiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

AZALTMAK

  1. [-i] Az denecek bir miktara indirmek
    • "İlk işleri kullandıkları renkleri azaltmak oluyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Eskisinden az bir duruma getirmek, kırmak
  3. Etkisini yitirmesine sebep olmak, hafifletmek
    • "Aspirin baş ağrımı azalttı."

KAZANÇLI

  1. [sıfat] Kazanmış olan
  2. Kazanç getiren, kazanç sağlayan
    • "Kazançlı bir iş."

KALPAZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sahte para basan veya piyasaya süren kimse
  2. Yalan ve hile ile iş gören kimse

KAZANMAK

  1. [-i] Kazanç sağlamak
    • "Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım." (Peyami Safa)
  2. [nsz] Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek
    • "Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız." (Burhan Felek)
  3. Çıkmak, isabet etmek
  4. Edinmek, sahip olmak
    • "Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [nsz] Tutulmak, yakalanmak
    • "Huy kazanmak."
    • "Dert kazanmak."
  6. Kendinden yana çekmek
    • "Bu genç şairin dostluğunu kazanmak için hiçbir külfete katlanmadım." (Memduh Şevket Esendal)
  7. [-den] Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak
    • "Düşmandan yer kazanmak."
  8. Yenmek, galip gelmek
    • "İşte kesin muharebeyi bu manevi kudret kazanacaktır." (Ruşen Eşref Ünaydın)

KUMKAZAN

  1. [isim] Kemirgenlerden, Afrika'nın güneyinde yaşayan bir memeli türü (Bathyergus maritimus)

PAŞAZADE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Paşanın çocuğu
  2. Rahatına düşkün, gösterişi seven kimse

KAZAKLIK

  1. [isim] Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu

BAŞYAZAR

  1. [isim] Bir gazete veya derginin başyazılarını yazan kimse, başmuharrir, sermuharrir
    • "Tanin gazetesine ve başyazarına pek şiddetli bir dille çatmaktan kendimi alamamıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

PAZARCIK
...
NAZARLIK

  1. [isim] Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler
    • "Aman nazar değmesin, buna derhâl bir nazarlık astırmalı!" (Abdülhak Şinasi Hisar)

PAZARLAR
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü