İçinde az olan 8 harfli 216 kelime var. İçerisinde AZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında az olan kelimeler listesine ya da Sonu az ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NAZARLIK
-
-
[isim]
Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler
- "Aman nazar değmesin, buna derhâl bir nazarlık astırmalı!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler
- KAZASKER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi
- "Aslında Lale, eski konakları pek bilmez değildi. Bir kazasker kızıydı." (Halide Edip Adıvar)
-
Osmanlı döneminde mahkemelerin en yetkilisi
-
[isim]
İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi
- MADRABAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hayvan, balık, sebze, meyve vb. yiyecekleri yerinden getirerek toptan satan kimse
-
[sıfat]
Hile yapan, hileci
- "... bunlar kusurlu, adi camlardır, köy evi camları! Madrabazlar böylelerini köylere satarlar." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Hayvan, balık, sebze, meyve vb. yiyecekleri yerinden getirerek toptan satan kimse
- YAZDIRMA
-
-
[isim]
Yazdırmak işi
-
[isim]
Yazdırmak işi
- OLAYAZMA
- ...
- BEYAZLIK
-
-
[isim]
Beyaz olma durumu
- "Mezar taşları ay ışığının yarı güne benzeyen sırlı beyazlığı altında heybetli heybetli bakıyorlardı." (Haldun Taner)
-
Ağartı
-
[isim]
Beyaz olma durumu
- TAZELEME
-
-
[isim]
Tazelemek işi
-
[isim]
Tazelemek işi
- EMİRGAZİ
- ...
- GAZETECİ
-
-
[isim]
Gazete yayımlayan kimse
-
Gazeteye yazı yazmayı, haber toplayıp vermeyi veya gazetenin yazı işlerinde çalışmayı iş edinen kimse
-
Gazete satan kimse
-
[isim]
Gazete yayımlayan kimse
- GAZİNOCU
-
-
[isim]
Gazino işleten kimse
- "Bir başka masada gazinocuyu çekiştiriyorlardı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Gazino işleten kimse
- VAZİFELİ
-
-
[sıfat]
Ödevli
-
Görevli
- "Bu sırada vazifeli polisler, şehrin her köşesinde işbaşında idiler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Ödevli
- HAZIRLIK
-
-
[isim]
Hazırlanmak için gereken şeyler veya durumlar
-
[isim]
Hazırlanmak için gereken şeyler veya durumlar
- CAZİPLİK
-
-
[isim]
Cazip olma durumu
- "Şık, şatafatlı görünen kıyafetleri, onları güzelliğin, şirinliğin ve cazipliğin birer timsali gibi gösteriyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Cazip olma durumu
- İTİRAZLI
- ...
- TAVAZZUH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açıklık kazanma, aydınlanma
- "Vaziyet tavazzuh edinceye kadar gizlenmekten aylardır yüzünü görmedim." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Açıklık kazanma, aydınlanma
- BAZOFOBİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sinirsel veya ruhsal bozukluktan ileri gelen yürüyememe hastalığı
-
Yürürken düşme korkusu
-
[isim]
Sinirsel veya ruhsal bozukluktan ileri gelen yürüyememe hastalığı
- BULUNMAZ
-
-
[sıfat]
Eşsiz, nadir, kıymetli
- "Konuşmamız boyunca bunun benim için bulunmaz fırsat olduğunu yineleyip durdu." (Ahmet Ümit)
-
[sıfat]
Eşsiz, nadir, kıymetli
- KUMKAZAN
-
-
[isim]
Kemirgenlerden, Afrika'nın güneyinde yaşayan bir memeli türü (Bathyergus maritimus)
-
[isim]
Kemirgenlerden, Afrika'nın güneyinde yaşayan bir memeli türü (Bathyergus maritimus)
- KÜFÜRBAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kaba sövgüleri çok kullanan, ağzı bozuk
-
[sıfat]
Kaba sövgüleri çok kullanan, ağzı bozuk
- TIKNAZCA
- ...