İçinde az olan 8 harfli 216 kelime var. İçerisinde AZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında az olan kelimeler listesine ya da Sonu az ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NAZARLIK

  1. [isim] Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler
    • "Aman nazar değmesin, buna derhâl bir nazarlık astırmalı!" (Abdülhak Şinasi Hisar)

KAZASKER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi
    • "Aslında Lale, eski konakları pek bilmez değildi. Bir kazasker kızıydı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Osmanlı döneminde mahkemelerin en yetkilisi

MADRABAZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hayvan, balık, sebze, meyve vb. yiyecekleri yerinden getirerek toptan satan kimse
  2. [sıfat] Hile yapan, hileci
    • "... bunlar kusurlu, adi camlardır, köy evi camları! Madrabazlar böylelerini köylere satarlar." (Refik Halit Karay)

YAZDIRMA

  1. [isim] Yazdırmak işi

OLAYAZMA
...
BEYAZLIK

  1. [isim] Beyaz olma durumu
    • "Mezar taşları ay ışığının yarı güne benzeyen sırlı beyazlığı altında heybetli heybetli bakıyorlardı." (Haldun Taner)
  2. Ağartı

TAZELEME

  1. [isim] Tazelemek işi

EMİRGAZİ
...
GAZETECİ

  1. [isim] Gazete yayımlayan kimse
  2. Gazeteye yazı yazmayı, haber toplayıp vermeyi veya gazetenin yazı işlerinde çalışmayı iş edinen kimse
  3. Gazete satan kimse

GAZİNOCU

  1. [isim] Gazino işleten kimse
    • "Bir başka masada gazinocuyu çekiştiriyorlardı." (Necati Cumalı)

VAZİFELİ

  1. [sıfat] Ödevli
  2. Görevli
    • "Bu sırada vazifeli polisler, şehrin her köşesinde işbaşında idiler." (Haldun Taner)

HAZIRLIK

  1. [isim] Hazırlanmak için gereken şeyler veya durumlar

CAZİPLİK

  1. [isim] Cazip olma durumu
    • "Şık, şatafatlı görünen kıyafetleri, onları güzelliğin, şirinliğin ve cazipliğin birer timsali gibi gösteriyordu." (Osman Cemal Kaygılı)

İTİRAZLI
...
TAVAZZUH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açıklık kazanma, aydınlanma
    • "Vaziyet tavazzuh edinceye kadar gizlenmekten aylardır yüzünü görmedim." (Atilla İlhan)

BAZOFOBİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sinirsel veya ruhsal bozukluktan ileri gelen yürüyememe hastalığı
  2. Yürürken düşme korkusu

BULUNMAZ

  1. [sıfat] Eşsiz, nadir, kıymetli
    • "Konuşmamız boyunca bunun benim için bulunmaz fırsat olduğunu yineleyip durdu." (Ahmet Ümit)

KUMKAZAN

  1. [isim] Kemirgenlerden, Afrika'nın güneyinde yaşayan bir memeli türü (Bathyergus maritimus)

KÜFÜRBAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kaba sövgüleri çok kullanan, ağzı bozuk

TIKNAZCA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü