İçinde az olan 7 harfli 190 kelime var. İçerisinde AZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında az olan kelimeler listesine ya da Sonu az ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAZMACI
-
-
[isim]
Kömür ocaklarında kazma ile kömür çıkaran işçi
-
[isim]
Kömür ocaklarında kazma ile kömür çıkaran işçi
- ÖTANAZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ölme hakkı
-
[isim]
Ölme hakkı
- KAZIMAK
-
-
[-i]
Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak
- "Tahtanın boyasını kazımak."
-
Bir araç kullanarak silmek, çıkarmak
- "O daktilo yanlışını iğneyle kazıyarak düzeltebilirsin."
-
Sertçe ovmak
-
Tıraş etmek
- "Sakalını kazımak."
-
[nsz]
Metal bir yüzey üstüne sert bir araçla şekil çizmek, yazı yazmak, nakşetmek
- "Mühür kazımak."
-
Aslını, kökünü çok detaylı araştırmak
- "Avrupalılar, medeni bir adamı kazıyacak olursanız altında gorili bulursunuz, derler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Vücuttaki yabancı bir cismi hasta, zararlı veya istenmeyen bir organı almak, temizlemek, yok etmek
- "Çıbanı kazıyarak aldılar."
-
[-i]
Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak
- TAZİMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüksek saygı
-
[isim]
Yüksek saygı
- TENAZUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bakışım
-
[isim]
Bakışım
- TANIMAZ
-
-
[sıfat]
Tanımayan
-
[sıfat]
Tanımayan
- BORAZAN
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Üfleyerek çalınan, perdesiz çalgı, boru
-
Bu boruyu çalan kimse
- "Borazanları alayın önünde topluyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Üfleyerek çalınan, perdesiz çalgı, boru
- YAZILIŞ
-
-
[isim]
Yazılma işi veya biçimi
-
[isim]
Yazılma işi veya biçimi
- MUAZZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman
- "Muazzam, biraz da esrarlı, karanlık, eski bir konaktaydı." (Halide Edip Adıvar)
-
Alışılmışın sınırlarını aşan
-
Güçlü, önemli
- "Fakat muazzam hakikatlere karşı göz yumanlardan değilim." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman
- İNKIRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
- "Taksim, hicret ve inkırazla harp arasında bırakıldık." (Falih Rıfkı Atay)
- "O zaman da bozgun ve inkıraz geldi, çattı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
- PARAZİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Asalak
-
Radyo, televizyon, telsiz vb. aygıtların yayınına karışan yabancı ses veya cızırtı
-
Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse
- "Zaten ilk fırsatta dökülecek parazitlerdir ki bu sözlerimize gücenip kıymetleri koparmışlardır." (Asaf Halet Çelebi)
-
[isim]
Asalak
- MÜNAZAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağız kavgası, çekişme, münakaşa
-
İki taraf arasındaki kavga, düşmanlık
-
[isim]
Ağız kavgası, çekişme, münakaşa
- YAZGICI
-
-
[isim]
Yazgıcılık yanlısı olan kimse, kaderci, fatalist
-
[isim]
Yazgıcılık yanlısı olan kimse, kaderci, fatalist
- YAZIMCI
-
-
[isim]
Yazı yazma işlerini yapan kimse
-
[isim]
Yazı yazma işlerini yapan kimse
- KAZIMIK
-
-
[isim]
Süt, muhallebi ve yemek pişerken tencerenin dibinde yanan yapışkan bölüm
-
[isim]
Süt, muhallebi ve yemek pişerken tencerenin dibinde yanan yapışkan bölüm
- HAZIRCI
-
-
[isim]
Hazır giysi satılan yer veya satan kimse
- "Arkalarında hazırcı mağazalarından alınmış pahalı elbiseler vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Emek harcamadan her şeyi hazır olarak elde etmek isteyen kimse
-
[isim]
Hazır giysi satılan yer veya satan kimse
- GAZHANE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hava gazı üretilen veya depolanan yer
-
[isim]
Hava gazı üretilen veya depolanan yer
- AKIŞMAZ
-
-
[sıfat]
Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan
-
[sıfat]
Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan
- AZMETME
-
-
[isim]
Azmetmek işi
-
[isim]
Azmetmek işi
- HAZIMLI
-
-
[sıfat]
Yersiz davranışlara, dokunaklı sözlere aldırmayan, içi geniş (kimse)
-
Benimseyen, katlanan, kabullenen
- "Bektaş sakin, duru, hazımlı cevap veriyor, açıklama yapıyordu." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Yersiz davranışlara, dokunaklı sözlere aldırmayan, içi geniş (kimse)