İçinde az olan 7 harfli 190 kelime var. İçerisinde AZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında az olan kelimeler listesine ya da Sonu az ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ABHAZCA
- ...
- BAZOFİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Baz veya bazikAlkali özelliği üstün olan bitki
-
[sıfat]
Baz veya bazik boyalara karşı eğilimi olan
-
[isim]
Baz veya bazikAlkali özelliği üstün olan bitki
- MAHFAZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde küpe, yüzük, bilezik vb. değerli süs eşyalarının saklandığı kutu
- "Kadife bir mahfazayı usulcacık karısının yastığının altına koydu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
İçinde küpe, yüzük, bilezik vb. değerli süs eşyalarının saklandığı kutu
- MAZURKA
-
-
[isim]
Bir çeşit Leh dansı
-
Bu dansın müziği
-
[isim]
Bir çeşit Leh dansı
- AŞINMAZ
-
-
[sıfat]
Kolaylıkla yıpranmayan, aşınmayan
-
[sıfat]
Kolaylıkla yıpranmayan, aşınmayan
- MECAZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Mecaz yoluyla, mecaz olarak
-
[zarf]
Mecaz yoluyla, mecaz olarak
- YOBAZCA
-
-
Yobaz bir biçimde
-
Yobaz bir biçimde
- BİYOGAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gübre gazı
-
[isim]
Gübre gazı
- İTTİHAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayma, tutma
- "Sözünüzü senet ittihaz ediyorum."
-
Alma
- "Tedbir ittihaz etmek."
-
[isim]
Sayma, tutma
- KAZANCI
-
-
[isim]
Kazan yapan, satan veya onaran usta
-
Kazanı ateşleyen kimse, ateşçi
-
[isim]
Kazan yapan, satan veya onaran usta
- TAZİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taziye
-
[isim]
Taziye
- GAZOLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ham petrolün ilk damıtılmasında ayrılan çok uçucu, hafif akaryakıt
-
[isim]
Ham petrolün ilk damıtılmasında ayrılan çok uçucu, hafif akaryakıt
- KAZITMA
-
-
[isim]
Kazıtmak işi
-
[isim]
Kazıtmak işi
- MAZERET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendini veya başka birini özürlü göstermek için ileri sürülen sebep, özür, bahane
- "Kabahatime mazeret, haklı sebep aramıyorum." (Aka Gündüz)
- "Kendini gösterdiğine pişman olmuş gibi görünüyor, bir mazeret bulmaya çalışıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir şeyden kurtulmak veya kaçınmak için ileri sürülen gerekçe, bahane
-
[isim]
Kendini veya başka birini özürlü göstermek için ileri sürülen sebep, özür, bahane
- AZALTIŞ
- ...
- AZİMSİZ
-
-
[sıfat]
Azmi olmayan
-
Kararsız
-
[sıfat]
Azmi olmayan
- AZITMAK
-
-
[-i]
Azgın duruma getirmek
-
[nsz]
Bitki çok uzamak
-
Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak
- "Zamanımızın Fransız romancıları da bir hayli işi azıtmış durumdadırlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[-i]
Azgın duruma getirmek
- GAZİLİK
-
-
[isim]
Gazi olma durumu
-
Gazi unvanı
-
Yiğitlik
- "Hepimiz Mustafa Kemal'e borçluyuz. Onun en büyük gazası ve gaziliği bizim mesleğimizi yetiştirmesindedir." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Gazi olma durumu
- NÜVAZİŞ
- ...
- İVAZSIZ
-
-
[sıfat]
Ödünsüz
-
Karşılıksız
-
[sıfat]
Ödünsüz