İçinde az olan 7 harfli 190 kelime var. İçerisinde AZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında az olan kelimeler listesine ya da Sonu az ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAZMACI

  1. [isim] Kömür ocaklarında kazma ile kömür çıkaran işçi

ÖTANAZİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ölme hakkı

KAZIMAK

  1. [-i] Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak
    • "Tahtanın boyasını kazımak."
  2. Bir araç kullanarak silmek, çıkarmak
    • "O daktilo yanlışını iğneyle kazıyarak düzeltebilirsin."
  3. Sertçe ovmak
  4. Tıraş etmek
    • "Sakalını kazımak."
  5. [nsz] Metal bir yüzey üstüne sert bir araçla şekil çizmek, yazı yazmak, nakşetmek
    • "Mühür kazımak."
  6. Aslını, kökünü çok detaylı araştırmak
    • "Avrupalılar, medeni bir adamı kazıyacak olursanız altında gorili bulursunuz, derler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  7. Vücuttaki yabancı bir cismi hasta, zararlı veya istenmeyen bir organı almak, temizlemek, yok etmek
    • "Çıbanı kazıyarak aldılar."

TAZİMAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüksek saygı

TENAZUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bakışım

TANIMAZ

  1. [sıfat] Tanımayan

BORAZAN

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Üfleyerek çalınan, perdesiz çalgı, boru
  2. Bu boruyu çalan kimse
    • "Borazanları alayın önünde topluyorlar." (Ömer Seyfettin)

YAZILIŞ

  1. [isim] Yazılma işi veya biçimi

MUAZZAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman
    • "Muazzam, biraz da esrarlı, karanlık, eski bir konaktaydı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Alışılmışın sınırlarını aşan
  3. Güçlü, önemli
    • "Fakat muazzam hakikatlere karşı göz yumanlardan değilim." (Aka Gündüz)

İNKIRAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
    • "Taksim, hicret ve inkırazla harp arasında bırakıldık." (Falih Rıfkı Atay)
    • "O zaman da bozgun ve inkıraz geldi, çattı." (Falih Rıfkı Atay)

PARAZİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Asalak
  2. Radyo, televizyon, telsiz vb. aygıtların yayınına karışan yabancı ses veya cızırtı
  3. Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse
    • "Zaten ilk fırsatta dökülecek parazitlerdir ki bu sözlerimize gücenip kıymetleri koparmışlardır." (Asaf Halet Çelebi)

MÜNAZAA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağız kavgası, çekişme, münakaşa
  2. İki taraf arasındaki kavga, düşmanlık

YAZGICI

  1. [isim] Yazgıcılık yanlısı olan kimse, kaderci, fatalist

YAZIMCI

  1. [isim] Yazı yazma işlerini yapan kimse

KAZIMIK

  1. [isim] Süt, muhallebi ve yemek pişerken tencerenin dibinde yanan yapışkan bölüm

HAZIRCI

  1. [isim] Hazır giysi satılan yer veya satan kimse
    • "Arkalarında hazırcı mağazalarından alınmış pahalı elbiseler vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Emek harcamadan her şeyi hazır olarak elde etmek isteyen kimse

GAZHANE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hava gazı üretilen veya depolanan yer

AKIŞMAZ

  1. [sıfat] Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan

AZMETME

  1. [isim] Azmetmek işi

HAZIMLI

  1. [sıfat] Yersiz davranışlara, dokunaklı sözlere aldırmayan, içi geniş (kimse)
  2. Benimseyen, katlanan, kabullenen
    • "Bektaş sakin, duru, hazımlı cevap veriyor, açıklama yapıyordu." (Nezihe Araz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü