İçinde az olan 4 harfli 42 kelime var. İçerisinde AZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında az olan kelimeler listesine ya da Sonu az ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AVAZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yüksek ses, nara
    • "Sinemi deler avazın / Turnam senin sunam senin." (Âşık Veysel)
    • "Avazı çıktığı kadar haykırmak istiyordu." (Peyami Safa)

VAAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma
    • "Köylerde ne yapacağını sordu, anlattılar: Namaz kıldırmalı, vaaz etmeli..." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Nasrullah Camii'nde verdiği büyük siyasi vaaz bütün gönülleri fethetmişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Bir kimseye kalbini yumuşatacak, kendisini doğruluğa, iyiliğe götürecek biçimde söz söyleme

KAZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Can veya mal kaybına, zararına neden olan kötü olay
    • "Tren kazası."
    • "Yalnız ortada tef çalan, bunların arasına kaza ile düşmüş gibi." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bu yaşa geldim, Allaha bin şükür, namazımı kazaya bırakmadım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Osman, kazaya kalan namazını daha ziyade geciktirmeden korkarak ayağa kalktı." (Refik Halit Karay)
  2. İlçe, kaymakamlık
    • "Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme
  4. Yargı
  5. Kadılık görevi

KAZI

  1. [isim] Bir yeri kazma işi, hafriyat
  2. Yer altındaki tarihsel değeri olan şeyleri, yapıları ortaya çıkarmak amacıyla arkeologlarca toprağın belli kurallara ve yöntemlere göre kazılması, araştırılması
  3. Tahta, maden vb. üzerine yazı veya resim oyma işi, hak (II)

İKAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uyarma, uyarı, dikkat çekme, ihtar, tembih
    • "Yaşına başına yakıştıramadığım bazı hareketlerde bulunan babamı ikaz etmek lüzumunu duyduğundan mıdır, nedir?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Uyandırma

AZİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Azothidrik asit HN3 deki hidrojenin yerine bir kökün geçmesi ile türeyen birleşikler

AYAZ

  1. [isim] Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk
    • "Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti." (Behçet Necatigil)
  2. Çok soğuk hava

AZİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işteki engelleri yenme kararlılığı

ALAZ

  1. [isim] Alev, yalaz

AZİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görevden alma

AZOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 7, atom ağırlığı 14,008 olan, havada beşte dört oranında bulunan, rengi, kokusu, tadı olmayan element, nitrojen (simgesi N)

AZİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ermiş, eren
  2. [sıfat] Sevgide üstün tutulan, muazzez

ARAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlinek
  2. Bulgu
    • "Bu hastalığın gösterdiği çeşitli araz üzerindeki sayısız müşahedelerim bana bir nevi pratik ihtisas temin etmişti." (Reşat Nuri Güntekin)

VAZO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Çiçek koymak için kullanılan, cam, toprak, porselen, maden vb. maddelerden ve çeşitli madenlerden yapılan, türlü boyut ve biçimlerde olabilen derin kap

AZAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Serbest bırakma
    • "Zavallı kuş birdenbire sendeledi, azat olduğuna inanmıyor gibi durdu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Okullarda paydos
  3. [sıfat] Serbest bırakılmış olan

GAZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam dinini korumak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılan kutsal savaş
    • "Küffar üzerindeki gazamızın sevabı bize kâfidir." (Feridun Fazıl Tülbentçi)

GAZİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslümanlıkta düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimse
    • "Gazi Baba, etrafında binlerce gazi ile bir tepede yatardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara devlet tarafından verilen onur unvanı
    • "Gazi Mustafa Kemal."
  3. Savaştan sağ olarak dönen kimse
    • "Şimdi İstanbul taklarının yeşil taflanları altından gaziler geçiyor." (Aka Gündüz)

MAZI

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Servigillerden, yaprakları almaşık ve küçük pullar biçiminde, gövdesi düz olan, dipten dallanan bir süs bitkisi (Thuya)
  2. Hayvansal ve bitkisel asalakların bitkilerde oluşturduğu ur

HAZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bu, şu, o
  2. Etkisiz, kusursuz

İZAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağırlama

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü