İçinde atm olan 8 harfli 116 kelime var. İçerisinde ATM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında atm olan kelimeler listesine ya da Sonu atm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MAT, TAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AT, MA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DONATMAK
-
-
[-i]
Birinin giyimini sağlamak
-
Süslemek
- "Bütün bahçeyi, donanma gecelerinde olduğu gibi fenerlerle, renkli fanuslarla donatmışlar; bayraklar asmışlar." (Sermet Muhtar Alus)
-
Bir şeyin iş görebilmesi için gereken nesneleri, gereçleri katmak, teçhiz etmek
- "Türk askerini donatmak için yılda 570 dolar yeter." (Atilla İlhan)
-
Sövmek
-
Azarlamak
-
[-i]
Birinin giyimini sağlamak
- ATLATMAK
-
-
[-i]
Atlama işini yaptırmak
-
Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak
-
Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak
- "Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık." (Tarık Buğra)
-
Başından savmak
- "Bu Kurul'u atlatıncaya kadar sesimi çıkarmayacağım." (Memduh Şevket Esendal)
-
Savsaklamak
-
Aldatmak
- "Onları da ara sıra atlatanlar bulunur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Atlama işini yaptırmak
- OKŞATMAK
-
-
[-i]
Okşama işini yaptırmak
-
[-i]
Okşama işini yaptırmak
- BAŞLATMA
-
-
[isim]
Başlatmak işi
-
[isim]
Başlatmak işi
- FOSLATMA
-
-
[isim]
Foslatmak işi
-
[isim]
Foslatmak işi
- AKSATMAK
-
-
[-i]
Aksamasına yol açmak, bir işi gereği gibi yürütmemek
- "Havanın bozulması ekim işini aksattı."
-
[-i]
Aksamasına yol açmak, bir işi gereği gibi yürütmemek
- ÇITLATMA
-
-
[isim]
Çıtlatmak işi
-
Antep fıstığının kabuğunu aralama
-
[isim]
Çıtlatmak işi
- AĞLATMAK
-
-
[-i]
Ağlamasına yol açmak
-
[-i]
Ağlamasına yol açmak
- KAPSATMA
- ...
- FIRLATMA
-
-
[isim]
Fırlatma işi
-
Kol ve bacağın vücudun orta çizgisinden türlü yönlere, son eklemine kadar hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması
-
[isim]
Fırlatma işi
- OVALATMA
-
-
[isim]
Ovalatmak işi
-
[isim]
Ovalatmak işi
- YAŞATMAK
-
-
[-i]
Yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek
- "Mükrimin Hoca, İslam tarihini sade öğretmez, yaşatırdı." (Haldun Taner)
-
Daha iyi ve zengin bir hayat sürmesini sağlamak
- "O karısını yaşatıyor."
-
[nsz]
Keyiflendirmek, mutlu etmek
- "... böyle bir gece daha yaşatması mümkün değildi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Sürdürmek, devam ettirmek
- "Onu içimizde yaşatıyoruz."
-
[-i]
Yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek
- HAVLATMA
-
-
[isim]
Havlatmak işi
-
[isim]
Havlatmak işi
- SAĞLATMA
- ...
- BOŞATMAK
-
-
[-den]
Boşama işini yaptırmak
-
[-den]
Boşama işini yaptırmak
- ŞAPLATMA
-
-
[isim]
Şaplatmak işi
-
[isim]
Şaplatmak işi
- UĞRATMAK
-
-
[-i]
Uğrama işini yaptırmak, uğramasına sebep olmak
- "Öteki tabancayla, o da mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı." (Burhan Felek)
-
[-den]
Savmak, çıkmak, dışarı atmak, kovmak
-
[-i]
Uğrama işini yaptırmak, uğramasına sebep olmak
- PASLATMA
-
-
[isim]
Paslatmak işi veya durumu
-
[isim]
Paslatmak işi veya durumu
- HAŞLATMA
-
-
[isim]
Haşlatmak işi
-
[isim]
Haşlatmak işi
- TAŞLATMA
-
-
[isim]
Taşlatmak işi
-
[isim]
Taşlatmak işi