İçinde atl olan 7 harfli 37 kelime var. İçerisinde ATL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında atl olan kelimeler listesine ya da Sonu atl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALT, TAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AT, LA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ATLETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Vücudu gelişmiş, biçimli, atlet gibi
-
Atletleri ilgilendiren
- "Atletik oyunlar."
-
[sıfat]
Vücudu gelişmiş, biçimli, atlet gibi
- PUSATLI
-
-
[sıfat]
Pusatı olan
-
Zırh giymiş
-
[sıfat]
Pusatı olan
- TATLISU
- ...
- ÇATLAMA
-
-
[isim]
Çatlamak işi
-
Dalgaların sığ kıyıya geldikleri zaman dökülüp köpürmesi, çatlak
-
Uygun olmayan kuruma sonucu ağacın boyu yönündeki lif ayrılması
-
Tohumların dağılması için meyve kabuğunun yarılması, açılma
-
[isim]
Çatlamak işi
- POLATLI
- ...
- ATLATIŞ
-
-
[isim]
Atlatma işi veya biçimi
-
[isim]
Atlatma işi veya biçimi
- PATLAMA
-
-
[isim]
Patlamak işi
-
Birdenbire gelişme
- "Bu yıl, turizmin patlama yılı olacak."
-
[isim]
Patlamak işi
- SAATLİK
-
-
Herhangi bir saat süresince yapılan veya olan
- "Yeniköy bu yandan Banarlı nahiyesine yarım saatlik, kaza merkezine de olsa olsa bir buçuk saatlik bir yerde..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Herhangi bir saat süresince yapılan veya olan
- TEZATLI
-
-
[sıfat]
Birbirinin karşıtı olan, karşıtlı, çelişkili, kontrastlı
-
[sıfat]
Birbirinin karşıtı olan, karşıtlı, çelişkili, kontrastlı
- SAVATLI
-
-
[sıfat]
Savatı olan, savatlanmış
- "Belindeki yirmi sene evvel hediye gelen kayışın savatlı gümüş sarkıntıları pırıl pırıl parlıyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Savatı olan, savatlanmış
- ATLATMA
-
-
[isim]
Atlatmak işi
-
[isim]
Atlatmak işi
- AZATLIK
-
-
[isim]
Azat olma durumu, serbestlik
- "Hâlbuki bir elçi için bu kadarcık bir azatlık, bu kadarcık bir nefes alma imkânı dahi yoktur." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Azat edilme vakti gelmiş olan (cariye, köle)
-
[isim]
Azat olma durumu, serbestlik
- MURATLI
- ...
- SÜRATLE
-
-
[zarf]
Çabucak
- "Gözlerinin bir şeyden ürkmüş gibi korkunç bir süratle birkaç defa oynadığını ve iki yana gidip geldiğini gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Çabucak
- TOKATLI
- ...
- TATLILI
-
-
[sıfat]
Tatlısı olan, içinde tatlı bulunan
- "Tatlılı, börekli bir yemek."
-
[sıfat]
Tatlısı olan, içinde tatlı bulunan
- TATLICA
-
-
Biraz tatlı, az tatlı
-
İçten, hoş, güzel
- "Hikâyemizi böyle tatlıca anlatışından onu kucaklamak içimden geçiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Hoş, yumuşak bir biçimde
- "Hükûmetin kendilerini okşayarak tatlıca yöneterek zararlarını hafifletmek yolundaki siyasisi artık geçersiz kalacaktı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Biraz tatlı, az tatlı
- SANATLI
-
-
[sıfat]
Sanat gösterilmiş, ustaca yapılmış olan, musanna
-
[sıfat]
Sanat gösterilmiş, ustaca yapılmış olan, musanna
- TAKATLİ
-
-
[sıfat]
Güçlü, dayanıklı
-
[sıfat]
Güçlü, dayanıklı
- KANATLI
-
-
[sıfat]
Kanadı olan
- "Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Kanadı olan