İçinde ata olan 7 harfli 58 kelime var. İçerisinde ATA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ata olan kelimeler listesine ya da Sonu ata ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ATA
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FIRKATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
- SAFSATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boş, temelsiz, asılsız söz
- "Türk Cumhuriyeti, varlığını, istiklalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Boş, temelsiz, asılsız söz
- SULFATA
-
-
[isim]
Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu
- "Sizin sulfatalarınız tesir etmiyor. İçine nişasta karıştırıyorsunuz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu
- MUHATAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse
- "Konuşmalardan usanmıştım, hiçbir konuşmaya muhatap ve tanık olmayayım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse
- LATASIZ
-
-
[sıfat]
Latası olmayan
-
[sıfat]
Latası olmayan
- SATAŞMA
-
-
[isim]
Sataşmak işi
- "Bunu yalnız vaktini gözetleyip bacak kadar kıza sataşmaya geldi sanacak." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sataşmak işi
- YATAKLI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen
- "Hancı beni dört yataklı odada bırakarak çekildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yatağı derin
- "Yataklı ırmak."
-
[isim]
Yataklı vagon
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen
- LATANYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı türleri evlerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, bazı türlerinden de dokumalık iplik elde edilen bir tür palmiye (Latania rubra)
-
[isim]
Bazı türleri evlerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, bazı türlerinden de dokumalık iplik elde edilen bir tür palmiye (Latania rubra)
- GIRNATA
-
-
[isim]
Klarnet
- "Bir Çingene gırnatası çalıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Klarnet
- MAZBATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutanak
-
[isim]
Tutanak
- KAYNATA
-
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- "Kaynatası belki ısrardan vazgeçer korkusuyla çabucak kabul etti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- BATAĞAN
- ...
- ÇATALCA
- ...
- TOPATAN
-
-
[isim]
Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir kavun türü
-
[isim]
Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir kavun türü
- ATANMAK
-
-
[-e]
Bir göreve getirilmek, tayin edilmek
- "Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar Başbakanca atanır." (Anayasa)
-
[-e]
Bir göreve getirilmek, tayin edilmek
- BATARYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
En küçük topçu birliği
- "Altmış bataryanın dünyayı sarsan sesi arasında bir tek ses daha yükseliyor." (Aka Gündüz)
-
Savaş gemilerinde borda topları ve bunların bulunduğu güverte parçası
- "Sancak bataryası. İskele bataryası."
-
Pil
-
Birkaç aygıtın bir araya getirilerek belirli biçimde eklenmesinden oluşan takım
- "Elektrik bataryası. Musluk bataryası."
-
[isim]
En küçük topçu birliği
- BATAKLI
-
-
[sıfat]
Bataklığı olan (yer)
-
[sıfat]
Bataklığı olan (yer)
- ŞATAFAT
-
-
[isim]
Görkem
- "Hamam alayı da yine şatafat ve masraf cihetinden bundan aşağı kalmazmış." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Görkem
- BURGATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tel ve bitkisel halatların inç olarak çevresini belirten, 2,54 cm'ye eşit olan birim
-
[isim]
Tel ve bitkisel halatların inç olarak çevresini belirten, 2,54 cm'ye eşit olan birim
- ATASÖZÜ
-
-
[isim]
Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel
-
[isim]
Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel