İçinde at olan 8 harfli 579 kelime var. İçerisinde AT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında at olan kelimeler listesine ya da Sonu at ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAŞLATMA

  1. [isim] Başlatmak işi

BERHAYAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
    • "Şu ilan gazetede çıkmasaydı, babası onun İstanbul'da berhayat olduğunu öğrenmeyecekti." (Peyami Safa)

KULLANAT
...
MAHLUKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaratıklar

ORATORYO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun ögesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik eseri
    • "Yunus Emre oratoryosu."

RAHATLIK

  1. [isim] Üzüntüsü, sıkıntısı, tedirginliği olmama durumu, rahat
    • "Nilgün'ü sükûna kavuşmuş görmenin rahatlığı içindeyim." (Refik Halit Karay)
  2. Yorgunluk veya sıkıntı vermeme durumu
    • "Başkalarının rahatlık saydığı işlerde sıkıldım, sinir kesildim." (Necati Cumalı)

TAHRİKAT
...
ÜSTATLIK

  1. [isim] Üstat olma durumu

DEMOKRAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Demokrasi yanlısı

MÜŞKÜLAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güçlük, güçlükler, zorluklar
    • "Görüyorsunuz ki cevap vermekte müşkülat çekiyorsunuz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

PROMÖNAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gezinti yeri
    • "Denizden kazanılan bu alanın otuz metresi bir promönat, elli metresi de yeşil alan olacak." (Haldun Taner)

FORMATÖR
...
GARSİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağaç dikmeler, ağaçlandırmalar
    • "Ruslar arazinin tabiatından istifade ettiler, nihayetsiz garsiyat sayesinde sıtmayı tamamen öldüremedilerse bile şiddetini pek çok kırdılar." (Ruşen Eşref Ünaydın)

YARATMAK

  1. [-i] Allah, olmayan bir şeyi var etmek
    • "Allah, mutlaka dünyayı kullarına sevdirmek için baharı yaratmış olacaktı!" (Ömer Seyfettin)
  2. [nsz] Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak
    • "Bir cazibe yaratmak için ne yapmalı diye düşünüyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
  3. [nsz] Olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak
    • "Bu haber sinirli bir hava yarattı. Yangın büyük tehlike yarattı."

ATLAMALI
...
ATLAMBAÇ

  1. [isim] Çocukların atlama oyunu

FOSFATLI

  1. [sıfat] İçinde fosfat olan
    • "Fosfatlı yapay gübre."

MANAVGAT
...
ARATILIŞ
...
AROMATİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Hoş kokulu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü