İçinde at olan 6 harfli 266 kelime var. İçerisinde AT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında at olan kelimeler listesine ya da Sonu at ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIRAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okuma
- "Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma
- "Olsa olsa mevzun cümlelerden mürekkep bir parçayı iyi kıraat etmiş olur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Okuma
- BATTAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
En ve boyca alışılmış olandan büyük
- "Barınılmaz hâle gelen bazı odalar battal edilmiş, yıkılma tehlikesi gösteren tahtaboşların kapısına kalaslar çivilenmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İşe yaramaz, kullanılmaz
- "Orada sahile çekilmiş bir battal balıkçı kayığı yan yatmış." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
En ve boyca alışılmış olandan büyük
- MATARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba veya deriden yapılmış, metal su kabı
- "Çatlağın ilerisindeki kaynaktan da mataralara su doldurulmuş." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba veya deriden yapılmış, metal su kabı
- ATILMA
-
-
[isim]
Atılmak işi
-
[isim]
Atılmak işi
- BATERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Orkestrada vurmalı çalgı takımı, davul
-
[isim]
Orkestrada vurmalı çalgı takımı, davul
- BERAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklanma
- "Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Aklanma
- ŞENAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İğrençlik, kötülük, alçaklık
- "Bir müsteşarı elinde bulundurmak için her türlü şenaate katlanabileceğine inanmıyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
İğrençlik, kötülük, alçaklık
- ADATMA
-
-
[isim]
Adatmak işi
-
[isim]
Adatmak işi
- ÇATKIN
-
-
[sıfat]
Çatık
- "Müftü bunu işitince çatkın bir çehre ile geldi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çatık
- HATTAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok güzel el yazısı yazan sanatçı
-
Mesleği hattatlık olan kimse
-
[isim]
Çok güzel el yazısı yazan sanatçı
- SATÜRN
- ...
- VATANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yurtsal
- "Hepimizin el birliğiyle ve samimiyetle çalışmamız vatani bir vazifedir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Yurtsal
- İTİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnanma, inan
-
İnanç
- "Şüphe, fena bir kurt gibi ruhunu kemirmeye, masum itikadını yavaş yavaş yıkmaya başlamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İnanma, inan
- AKSATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alışveriş, ahzüita
- "Şarap satacağım, ben aksatama bakarım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Alışveriş, ahzüita
- ATIMCI
-
-
[isim]
Pamuğu, yünü yay, tokmak vb. bir araçla kabartma, ditme işini yapan kimse, hallaç
-
[isim]
Pamuğu, yünü yay, tokmak vb. bir araçla kabartma, ditme işini yapan kimse, hallaç
- HIRVAT
- ...
- LATEKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı bitkilerin genellikle süt görünüşünde olan öz suyu
-
[isim]
Bazı bitkilerin genellikle süt görünüşünde olan öz suyu
- MATİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gündüz gösterimi
- "Hani yani isteyen arasın bulsun beni / Yedi matinesindeyim." (Behçet Necatigil)
-
[isim]
Gündüz gösterimi
- ALBATR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kaymak taşı
-
[isim]
Kaymak taşı
- BATICI
- ...