İçinde at olan 4 harfli 59 kelime var. İçerisinde AT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında at olan kelimeler listesine ya da Sonu at ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ATIM

  1. [isim] Atma işi
    • "Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık
    • "Bir kurşun atımı yer."

NAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin niteliklerini övme
  2. Hz. Muhammed'in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside

ÜRAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sidik asidi tuzu

ATOM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık
  2. Yaprakları üst üste sarılı topak marul
  3. Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri

ATKI

  1. [isim] Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü
    • "Omuzlarına attığı kalın yün atkıya rağmen üşümüş gibi titriyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bazı kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde ayağın üstünden geçen, yandan iliklenen ince uzun parça
  3. Kapı ve pencerelerin yapımında üst tarafa konan ağaç, taş veya beton destek, üst eşik
  4. Dokuma tezgâhlarında mekikle enine atılan iplik, argaç
  5. Büyük yaba

BİAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimsenin egemenliğini tanıma
    • "Yirmi dört saat içinde kanunuesasi iade olunmazsa Reşat Efendi'ye biat edileceğini pervasız bildiriyor." (Nahid Sırrı Örik)
    • "Başkalarından önce sadrazam, sonra da diğerleri biat ediyorlar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Osmanlı İmparatorluğu'nda padişah öldüğünde tahta geçecek oğlunun devlet yönetimindeki etkili gruplarca kabul edilip onaylanması

LATA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Dar ve kalınca tahta

PATA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Oyunda yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma

PATİ

  1. [isim] Kedi, köpek vb. hayvanların ön ayağı
  2. Küçük çocuk ayağı

ERAT

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad
  2. Erler

NATO

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [sıfat] "Söz dinlemez, söz anlamaz, taş gibi kafa" anlamlarındaki nato kafa, nato mermer deyiminde geçen bir söz

ATIK

  1. [isim] Süt veya yoğurt çalkamaya yarar küçük yayık

EDAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türü, ilgeç: Ev gibi huzur köşesi olmaz. Çocuk sabaha karşı uyudu

BUAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Elektrik akımı devrelerinde birleştirme yapmak veya akımı bir veya daha fazla kola ayırmak için kullanılan kutu

ATOL

  1. [isim] Mercan adası

ÇATI

  1. [isim] Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü
    • "Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü
  3. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer
  4. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu
  5. Barınılan, sığınılan yer
  6. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik
  7. Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi
  8. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu
    • "Halit Ziya Uşaklıgil'in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki sağlam çatıyı onunkilerde bulamazdınız." (Haldun Taner)
  9. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı

KATI

  1. [sıfat] Sert, yumuşak karşıtı
    • "Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim
    • "Katı yürekli. Katı davranış."
  3. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan
  4. Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp
  5. [zarf] Çok, aşırı derecede
    • "Susadım ol dem hararetten katı / Sundular bir cam dolusu şerbeti." (Süleyman Çelebi)

ATLI

  1. [sıfat] Atı olan
    • "Atlı araba."
  2. [isim] Ata binmiş kimse, süvari
    • "Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Binek atı kullanan (asker veya asker sınıfı)
    • "Biraz sonra da atlı jandarma yetişti." (Memduh Şevket Esendal)

ATAK

  1. [sıfat] Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr
    • "Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Çevik, hareketli
  3. Geveze, yalancı

CHAT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bakınız sanal sohbet

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü