İçinde at olan 3 harfli 15 kelime var. İçerisinde AT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında at olan kelimeler listesine ya da Sonu at ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi
    • "İki kişiyi birden satrançta mat ettim." (Aka Gündüz)

TAT

  1. [isim] Bazı cisimlerin tat alma organı üstünde bıraktığı duyum
    • "Nem elbisenize işlemiştir, yaşlığında deniz suyunun tuzlu tadı ve yapışkanlığı duyuluyor." (Refik Halit Karay)
    • "Kelimenin de tadını alır, kafiyenin de." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Buradan itibaren anladım ki memleketin hiç tadı tuzu kalmamış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Ana çorbaya tuz atıyor, baba mancanın tadına bakıyor." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Tatlılık
    • "Eski seyahat hürriyeti, yine tadı damağımızda kalan tatlı bir hatıra olmuş." (Refik Halit Karay)
    • "Bir orman, tadına doyum olmayan bükülüşlerle denize kadar iniyordu." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  3. Hoşa giden durum, lezzet, zevk
    • "Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz." (Şevket Rado)

ŞAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sığ sularda ağır yükleri taşımak için kullanılan, altı düz bir çeşit tekne
    • "Bordadan aşağı şatlara inip torbaları şata bırakarak eli boş geri dönüyor." (Zeyyat Selimoğlu)

ATA

  1. [isim] Baba
    • "Olanlardan sonra yine atadan babadan gördüğümüze döndük." (Tarık Dursun K)
  2. Dedelerden ve büyük babalardan her biri
    • "Ey kız gözüme huri görünürsün / Atan sevmez seni benden ziyade." (Karacaoğlan)
  3. Kişinin geçmişte yaşamış olan büyükleri

PAT

  1. [sıfat] Yassı, basık
    • "Ne de ıslak pat burnundaki mor mor meneviş." (Mehmet Akif Ersoy)

HAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çizgi
  2. Yazı
  3. Ulaşım sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin bütünü, yol, geçek
    • "Demir yolu hattı. Otobüs hattı."
  4. Elektrik akımı taşıyan tel veya kablo sistemi
    • "Bir kablodan muhtelif hatlar çıkar." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Telefon, telgraf, televizyon vb. araçlarla iletişim sağlayan yol, kanal
  6. Sınır
    • "Dalga dalga ilerleyen hücum hatlarımız birinci düşman siperlerine girdi." (Aka Gündüz)
  7. Yüzü biçimlendiren çizgi veya kırışıklık
    • "Yüz hatları bütün bu rivayetleri doğruluyor." (Haldun Taner)
  8. Vücut biçimi
    • "Vücut hatlarını korumak lazım."

YAT

  1. [isim] Kalkan, zırh vb. korunma aracı

ATİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gelecek
    • "Ne harabiyim ne harabatiyim / Kökü mazide olan atiyim." (Yahya Kemal Beyatlı)

ATE

  1. Tanrıtanımaz

ZAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kimse, kişi
    • "Tanıdıklarımdan bir zat, meyveleri hiç sevmez." (Ahmet Haşim)
  2. Kendi, öz
    • "Evvelki gün gelen kadın sizi istiyor, zatınızla konuşacakmış." (Sermet Muhtar Alus)

ATV
...
BAT

  1. [isim] Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan, şimşirden yapılmış, ucu sivri bir çeşit takoz

ÇAT

  1. [isim] Sert bir şeyin kırılırken çıkardığı ses
    • "Sizin sevgili bir yerde durmaz, çat orada çat burada çat kapı arkasındadır." (Osman Cemal Kaygılı)

KAT

  1. [isim] Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü
    • "Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey
    • "Bir kat yufka, bir kat peynir."
  3. Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka
  4. Giyeceklerde takım
    • "Birer kat elbise ile kalacağız." (Aka Gündüz)
  5. Apartman dairesi
  6. Ön, yan
    • "Salim, Sait Faik'in Yaşar Nabi katındaki telif ücretini artırmakta büyük rol oynamıştır." (Salâh Birsel)
  7. Huzur
  8. Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı
    • "Kumaşın katı."
  9. Makam, mevki
  10. Kez, defa, misil
    • "Bu, ondan iki kat pahalı."
  11. Katman
  12. Tekrarlanan bir sayının toplamı
    • "6, 9, 12 ve 15 sayıları 3 sayısının katlarındandır."

VAT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Saniyede bir jullük iş yapan bir motorun güç birimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü