İçinde asi olan 7 harfli 22 kelime var. İçerisinde ASİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında asi olan kelimeler listesine ya da Sonu asi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ASİ, İSA
2 Harfli Kelimeler
AS, İS, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASİMİLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Benzeşmek, kendine uydurmak" anlamındaki asimile etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
-
[sıfat]
"Benzeşmek, kendine uydurmak" anlamındaki asimile etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
- MÜNASİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uygun, yerinde
- "O şekilde yaşayacak olsam İstanbul daha münasiptir." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Karısını affederek onunla barışmayı daha münasip bulduğunu bildiriyordu." (Haldun Taner)
- "O makama daha gayur bir zat münasip düşüyordu." (Atilla İlhan)
- "Kendi çocukları hep kız olduğu için yeğeni Bilâl'i bu işe münasip gördü." (Halide Edip Adıvar)
-
Beğenilen, hoşa giden
- "Yaşta küçük amma boyda münasip / Sallanıyor bir fidanca dal gibi." (Dadaloğlu)
-
[sıfat]
Uygun, yerinde
- ASİLANE
- ...
- BASİTÇE
-
-
[zarf]
Basit olarak, kolay tarafından
-
[zarf]
Basit olarak, kolay tarafından
- MÜMASİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Benzeyen, andıran
- "Adapazarı havalisinde de buna mümasil bir hadise vukua geldi." (Atatürk)
-
[sıfat]
Benzeyen, andıran
- GLASİYE
- ...
- NASİPLİ
-
-
[sıfat]
Nasibi olan, kısmetli
-
Her istediğine kolayca ulaşan
-
[sıfat]
Nasibi olan, kısmetli
- LEASİNG
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız kiralama
-
[isim]
Bakınız kiralama
- ASİTSİZ
- ...
- ASİTANE
- ...
- MUHASİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayman
-
[isim]
Sayman
- ASİSTAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yardımcı
- "Doktorun asistanı. Teknisyenin asistanı."
-
Araştırma görevlisi
-
[isim]
Yardımcı
- BASİRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü, önsezi
- "Kanal'ı müdafaa edenler, yüz millik cephe üzerinde çok basiretle vazife görmeye mecbur idiler." (Falih Rıfkı Atay)
- "Bazen en mahir canilerin bile böyle mühim nisyanlarda bulunacak kadar basiretleri bağlanır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü, önsezi
- VASİLİK
-
-
[isim]
Vasi olma durumu, vasinin yaptığı iş, vesayet
-
[isim]
Vasi olma durumu, vasinin yaptığı iş, vesayet
- ASİLLİK
-
-
[isim]
Asil olma durumu, asalet
-
Soylu olma durumu, soyluluk
-
[isim]
Asil olma durumu, asalet
- HASİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özgülük, hassa
-
Yiyecek ve içecek için yarar, etki
-
[isim]
Özgülük, hassa
- VASİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey
- "Şimdiki hür Türkiye halkının yarınki hür Türkiye halkına vasiyeti işte budur." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Vasiyetname
-
[isim]
Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey
- MERASİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tören
- "Herkes Taksim'e merasime gitmiş, kalabalık orada birikmiştir, diye avundu." (Haldun Taner)
-
Resmî işlerde yol yöntem, yol yordam
-
[isim]
Tören
- NASİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğüt
- "Nasihatleri sonuna kadar dinler ve bitince hiç sesini çıkarmaz." (Memduh Şevket Esendal)
- "Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma." (Karacaoğlan)
- "Ayrılırlarken anası, Ayşe'ye son bir nasihat verdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Öğüt
- FASİKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük eserlerin ayrı ayrı bölümler hâlinde yayımlanan parçalarından her biri, cüz
-
[isim]
Büyük eserlerin ayrı ayrı bölümler hâlinde yayımlanan parçalarından her biri, cüz