İçinde arı olan 8 harfli 66 kelime var. İçerisinde ARI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arı olan kelimeler listesine ya da Sonu arı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARI, IRA
2 Harfli Kelimeler
AR, IR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SARIAĞIZ
-
-
[isim]
Gölge balığıgillerden, ağzının içi sarı, büyük pullarla örtülü bir balık türü, denizgüzeli (Sciaena aquilla)
-
[isim]
Gölge balığıgillerden, ağzının içi sarı, büyük pullarla örtülü bir balık türü, denizgüzeli (Sciaena aquilla)
- KARILMAK
-
-
[nsz]
Karma işi yapılmak, karışmak
-
Hayvan çiftleşmek
-
[nsz]
Karma işi yapılmak, karışmak
- ARITMACI
- ...
- ARIKLAMA
-
-
[isim]
Arıklamak işi
-
[isim]
Arıklamak işi
- ÇARIKSIZ
-
-
[sıfat]
Çarığı olmayan veya çarık giymemiş
-
[sıfat]
Çarığı olmayan veya çarık giymemiş
- SARIASMA
-
-
[isim]
Ötücü kuşlar takımının, sarıasmagiller familyasından, parlak sarı tüylü, kara kuyruklu bir kuş türü, sarıcık (Oriolus oriolus)
-
[isim]
Ötücü kuşlar takımının, sarıasmagiller familyasından, parlak sarı tüylü, kara kuyruklu bir kuş türü, sarıcık (Oriolus oriolus)
- YARIŞMAK
-
-
[nsz]
Üstünlük kazanmak amacıyla bir yarışmaya katılmak
-
Bir yarışmada başkalarından üstün olmak için çaba göstermek
-
Başkalarından üstün olmaya çalışmak, rekabet etmek
-
[nsz]
Üstünlük kazanmak amacıyla bir yarışmaya katılmak
- ARIZASIZ
-
-
[sıfat]
Engebesiz, düz
-
Aksamayan, bozulmadan işleyen
-
Huzurlu, rahat, mutlu
- "Bu mesut ve refahlı hayat güzel güzel, arızasız geçerken ne kıyametler koptu?" (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Engebesiz, düz
- KOCAKARI
-
-
[isim]
Yaşlı kadın
- "Kocakarının trenin arkasından ağzıyla uluyarak koşan hayali bir rüya gibi oldu." (Halide Edip Adıvar)
-
Anne
-
[isim]
Yaşlı kadın
- ARITILMA
-
-
[isim]
Arıtılmak işi
-
[isim]
Arıtılmak işi
- SARIMSAK
-
-
[isim]
Zambakgillerden, 25-100 cm yükseklikte, yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu yağ bulunan bir kültür bitkisi (Allium sativum)
-
Bu bitkinin baharat olarak kullanılan dişli bölümü
-
[isim]
Zambakgillerden, 25-100 cm yükseklikte, yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu yağ bulunan bir kültür bitkisi (Allium sativum)
- DARILTMA
-
-
[isim]
Darıltmak işi
-
[isim]
Darıltmak işi
- KARINCIK
-
-
[isim]
Vücudun çeşitli organları içinde bulunan boşluk
-
Kalbin alt bölümünde bulunan ve biri sağdaki akciğere kan pompalayan, öbürü soldaki akciğerden vücuda pompalanacak kanı almaya yarayan iki boşluk
-
[isim]
Vücudun çeşitli organları içinde bulunan boşluk
- CİHARIDÜ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oyunda zarlardan birinin dörtlü, öbürünün ikili düşmesi
-
[isim]
Oyunda zarlardan birinin dörtlü, öbürünün ikili düşmesi
- SIRTARIŞ
- ...
- YARILMAK
-
-
[nsz]
Yarma işi yapılmak
-
Üzerinde yarık açılmak
-
[nsz]
Yarma işi yapılmak
- SARILMAK
-
-
[nsz]
Sarma işi yapılmak
- "Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak
-
[-e]
Kollarını dolamak, kucaklamak
- "Hasan tiril tiril titriyor, anasına sarılıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bütün gücü ile ele almak
-
Hemen yapmaya koyulmak, girişmek
- "Hemen kaleme sarıldım, benim güzel kardeşim, sana geçen bir ayda başımdan geçenleri yazacağım." (Memduh Şevket Esendal)
-
Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek
- "İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Sarma işi yapılmak
- BAŞARILI
-
-
[sıfat]
Başarı gösteren, muvaffakiyetli
- "Mutlu, başarılı, kendine güvenmeyi hak etmiş birisi..." (Tarık Buğra)
-
Başarılmış, üstesinden gelinmiş
- "Başarılı bir deneme."
-
[zarf]
Başarılı bir biçimde, başarı göstererek
- "Sınavı başarılı geçti."
-
[sıfat]
Başarı gösteren, muvaffakiyetli
- DARILMAK
-
-
[nsz]
Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek
- "Kalenin üzerine top atmadılar bahanesiyle darılmadı mıydı?" (Ömer Seyfettin)
-
Gücenmek, kırılmak, alınmak, incinmek
- "Sinirlenmek, darılmak, kin taşımak ne olduğunu bilmezdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Azarlamak, paylamak
-
[nsz]
Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek
- KURTARIŞ
-
-
[isim]
Kurtarma işi veya biçimi
-
[isim]
Kurtarma işi veya biçimi