İçinde arı olan 6 harfli 34 kelime var. İçerisinde ARI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arı olan kelimeler listesine ya da Sonu arı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARI, IRA
2 Harfli Kelimeler
AR, IR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TATARI
-
-
[sıfat]
Tam pişmemiş
-
[sıfat]
Tam pişmemiş
- AKDARI
-
-
[isim]
Darı
-
[isim]
Darı
- KARILI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan
- ONARIŞ
- ...
- ONARIM
-
-
[isim]
Onarma işi, tamirat, tamir
- "Onarımı yeni bitmiş yapının önünde hayvanın dizginlerini tıpkı tıpkısına bir erkek gibi çekti." (Orhan Kemal)
- "Ondan sonra da birkaç kez onarım görmüştür." (Salâh Birsel)
-
Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapma, ilk durumuna getirme, restore etme
-
[isim]
Onarma işi, tamirat, tamir
- KARIMA
-
-
[isim]
Karımak işi
-
[isim]
Karımak işi
- BAŞARI
-
-
[isim]
Başarma işi
- "Arandığı, fikri sorulduğu, başarı kazandığı da oluyordu." (Refik Halit Karay)
-
Bir işte elde edilen yararlı sonuç, muvaffakiyet
- "Bu başarı, onu garip bir yolda boşluk ve yalnızlık içinde bırakmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Başarma işi
- ARITIŞ
-
-
[isim]
Arıtma işi veya biçimi
-
[isim]
Arıtma işi veya biçimi
- HAŞARI
-
-
[sıfat]
Çok yaramaz, ele avuca sığmayan (çocuk)
- "Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Huysuz, azgın (hayvan)
-
[sıfat]
Çok yaramaz, ele avuca sığmayan (çocuk)
- FARIMA
-
-
[isim]
Farımak işi
-
[isim]
Farımak işi
- AĞARIŞ
- ...
- YAKARI
-
-
[isim]
Yakarış
-
[isim]
Yakarış
- ARICAK
- ...
- YUKARI
-
-
[isim]
Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı
-
Yetkili kimse
- "Emir yukarıdan, çaresiz kaldık."
-
[sıfat]
Benzerleri arasında üstte bulunan
- "Yukarı kat."
-
[sıfat]
Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan
- "O bizden yukarı sınıftandı."
-
[zarf]
Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
- "Yukarı, kocasının odasına çıktı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı
- ARILAR
-
-
[isim]
Tek tek veya bir topluluk düzeni içinde yaşayan, vücutları, özellikle karınları ve arka ayakları kıllarla örtülü zar kanatlılar familyası
-
[isim]
Tek tek veya bir topluluk düzeni içinde yaşayan, vücutları, özellikle karınları ve arka ayakları kıllarla örtülü zar kanatlılar familyası
- ARITMA
-
-
[isim]
Arıtmak işi
-
[isim]
Arıtmak işi
- SARICA
-
-
[sıfat]
Sarıyı andıran, sarıya yakın
-
[isim]
Yaban arısı
-
[isim]
Eyalet valileri buyruğundaki başıbozuk asker
-
[sıfat]
Sarıyı andıran, sarıya yakın
- SARILI
-
-
[sıfat]
Üstünde sarı renk bulunan
-
[sıfat]
Üstünde sarı renk bulunan
- KIZARI
- ...
- ARINMA
-
-
[isim]
Temizlenme
- "Ramazanın bu alışkanlıklardan bir çırpıda arınması düşünülebilir mi?" (Necati Cumalı)
-
Ruhun tutkulardan temizlenmesi
-
Duyguların sanat yoluyla arınması
-
[isim]
Temizlenme