İçinde arla olan 8 harfli 26 kelime var. İçerisinde ARLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arla olan kelimeler listesine ya da Sonu arla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALA, ARA
2 Harfli Kelimeler
AL, AR, LA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PAZARLAR
- ...
- UYARLAMA
-
-
[isim]
Uyarlamak işi, adaptasyon
-
Bir eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına uyarlama
-
[sıfat]
Uyarlanmış, adapte
-
[isim]
Uyarlamak işi, adaptasyon
- CARLAMAK
-
-
[nsz]
Bağırarak konuşmak
-
Çok söylemek
-
Nara atmak, haykırmak
-
[-i]
İlan etmek, duyurmak
-
[nsz]
Bağırarak konuşmak
- KARLAMAK
-
-
[nsz]
Kar yağmak
-
[nsz]
Kar yağmak
- PARLATMA
-
-
[isim]
Parlatmak işi
-
[isim]
Parlatmak işi
- AZARLAMA
-
-
[isim]
Azarlamak işi, paylama
-
[isim]
Azarlamak işi, paylama
- DARLAMAK
- ...
- TARLAMSI
-
-
[sıfat]
Tarlayı andıran, tarlaya benzeyen, tarla gibi
-
[sıfat]
Tarlayı andıran, tarlaya benzeyen, tarla gibi
- PARLAMAK
-
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- "O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; / O benimdir, o benim milletimindir ancak." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak
- "Ayna parlıyor."
-
Tutuşup alev çıkarmak
- "Pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)
-
Mevkisi yükselmek
- "Nüfuzlu akrabalarının yardımı sayesinde bir iki senede parlamış, büyük bir hariciye memuru olmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ün, san kazanmak, herkesçe tanınmak
-
Birdenbire öfkelenmek
- "En büyük zaafı da kendisine çıkar sağlayacak insanlara karşı bile yoktan yere parlayıverişleri idi." (Tarık Buğra)
-
Ortaya çıkmak
- "Feride'nin yüzünde bir çocuk sevinci parladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- HARLATMA
-
-
[isim]
Harlatmak işi
-
[isim]
Harlatmak işi
- BARLANMA
- ...
- PARLAYIŞ
-
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
- TARLATAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı giyeceklere sertlik vermek için kullanılan bir tür kumaş
-
[isim]
Bazı giyeceklere sertlik vermek için kullanılan bir tür kumaş
- ARLANMAK
-
-
[nsz]
Utanmak
- "Ramazan günü alenen meyveli gazoz içmeye arlanmıyor musun?" (Haldun Taner)
-
[nsz]
Utanmak
- AHARLAMA
-
-
[isim]
Aharlamak işi
-
[isim]
Aharlamak işi
- YUVARLAK
-
-
[sıfat]
Top veya küre biçiminde olan, müdevver
- "Yuvarlak bir yüz. Yuvarlak bir masa."
- "Yuvarlak konuşmayı bırak da söyleyeceğini açıkça söyle diye hatibe müdahale etti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Top veya küre biçiminde toparlak şey
-
[sıfat]
Top veya küre biçiminde olan, müdevver
- TARLAKOZ
-
-
[isim]
Bir tür küçük manyat ağı
-
[isim]
Bir tür küçük manyat ağı
- HARLAMAK
-
-
[nsz]
Ateş için kuvvetlenmek, harlı bir biçimde yanmak
- "Çıralar tutuşunca ateş birden harladı."
-
Birden öfkelenerek bağırmak, birine çıkışmak
-
[nsz]
Ateş için kuvvetlenmek, harlı bir biçimde yanmak
- ŞARLATAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse
- "Kim namuslu, kim dalavereci, kim şarlatan, laf ebesi ve dalkavuk, biliyordu." (Tarık Buğra)
-
Bilir geçinen kimse
-
Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse
- ARLANMAZ
-
-
[sıfat]
Utanmaz, sıkılmaz
-
[sıfat]
Utanmaz, sıkılmaz