İçinde arla olan 8 harfli 26 kelime var. İçerisinde ARLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arla olan kelimeler listesine ya da Sonu arla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALA, ARA
2 Harfli Kelimeler
AL, AR, LA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARLAMAK
-
-
[nsz]
Kar yağmak
-
[nsz]
Kar yağmak
- KARLANMA
-
-
[isim]
Karlanmak işi veya durumu
-
[isim]
Karlanmak işi veya durumu
- BARLANMA
- ...
- ARLANMAZ
-
-
[sıfat]
Utanmaz, sıkılmaz
-
[sıfat]
Utanmaz, sıkılmaz
- AYARLAMA
-
-
[isim]
Ayarlamak işi
-
[isim]
Ayarlamak işi
- YUVARLAK
-
-
[sıfat]
Top veya küre biçiminde olan, müdevver
- "Yuvarlak bir yüz. Yuvarlak bir masa."
- "Yuvarlak konuşmayı bırak da söyleyeceğini açıkça söyle diye hatibe müdahale etti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Top veya küre biçiminde toparlak şey
-
[sıfat]
Top veya küre biçiminde olan, müdevver
- ARLANMAK
-
-
[nsz]
Utanmak
- "Ramazan günü alenen meyveli gazoz içmeye arlanmıyor musun?" (Haldun Taner)
-
[nsz]
Utanmak
- TARLAMSI
-
-
[sıfat]
Tarlayı andıran, tarlaya benzeyen, tarla gibi
-
[sıfat]
Tarlayı andıran, tarlaya benzeyen, tarla gibi
- AZARLAMA
-
-
[isim]
Azarlamak işi, paylama
-
[isim]
Azarlamak işi, paylama
- PARLAMAK
-
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- "O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; / O benimdir, o benim milletimindir ancak." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak
- "Ayna parlıyor."
-
Tutuşup alev çıkarmak
- "Pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)
-
Mevkisi yükselmek
- "Nüfuzlu akrabalarının yardımı sayesinde bir iki senede parlamış, büyük bir hariciye memuru olmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ün, san kazanmak, herkesçe tanınmak
-
Birdenbire öfkelenmek
- "En büyük zaafı da kendisine çıkar sağlayacak insanlara karşı bile yoktan yere parlayıverişleri idi." (Tarık Buğra)
-
Ortaya çıkmak
- "Feride'nin yüzünde bir çocuk sevinci parladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- PAZARLAR
- ...
- TOPARLAK
-
-
Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi
- "Çehre toparlak, kaşlar incecik, ağız iri, yanaklar fazla etli ve gözler çekik." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Top cephanesi taşıyan araba
-
Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi
- ŞARLAMAK
-
-
[nsz]
Şarıldamak
-
Bağırıp çağırmak, hakaret etmek
- "Haznedar çiftliğinin oraya yaklaşınca ela gözlüm birden şarladı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[nsz]
Şarıldamak
- PARLAYIŞ
-
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
- DARLANMA
- ...
- AHARLAMA
-
-
[isim]
Aharlamak işi
-
[isim]
Aharlamak işi
- UYARLAMA
-
-
[isim]
Uyarlamak işi, adaptasyon
-
Bir eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına uyarlama
-
[sıfat]
Uyarlanmış, adapte
-
[isim]
Uyarlamak işi, adaptasyon
- HARLATMA
-
-
[isim]
Harlatmak işi
-
[isim]
Harlatmak işi
- TARLAKOZ
-
-
[isim]
Bir tür küçük manyat ağı
-
[isim]
Bir tür küçük manyat ağı
- HARLAMAK
-
-
[nsz]
Ateş için kuvvetlenmek, harlı bir biçimde yanmak
- "Çıralar tutuşunca ateş birden harladı."
-
Birden öfkelenerek bağırmak, birine çıkışmak
-
[nsz]
Ateş için kuvvetlenmek, harlı bir biçimde yanmak