İçinde ari olan 6 harfli 42 kelime var. İçerisinde ARİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ari olan kelimeler listesine ya da Sonu ari ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARİ
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GARİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şaşılacak şey, yadırganacak şey
-
[isim]
Şaşılacak şey, yadırganacak şey
- NEHARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gündüzlü
- "En arka sırada, derslerde nadiren gözüken bir nehari talebe yalnız başına oturuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Gündüzlü olarak
-
[sıfat]
Gündüzlü
- ENTARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle tek parçalı kadın giyeceği
- "Önünden düğmeli bir entari, şimdi gibi gözlerimin önünde." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Erkeklerin giydiği uzun, düz üstlük
- "Evden en yeni çamaşırlarımla bayramlık entarim getirildi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Genellikle tek parçalı kadın giyeceği
- FARİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum veya öge, ayırmaç
-
[isim]
Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum veya öge, ayırmaç
- ÇAPARİ
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Beden, köstek ve iğne bölümlerinden meydana gelen, her bir iğneye hindi, horoz, kaz, martı, tavuk, ördek vb. kuşların kanat, kuyruk tüyleri takılan çok iğneli bir tür olta takımı
-
[isim]
Beden, köstek ve iğne bölümlerinden meydana gelen, her bir iğneye hindi, horoz, kaz, martı, tavuk, ördek vb. kuşların kanat, kuyruk tüyleri takılan çok iğneli bir tür olta takımı
- SÜVARİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Atlı
-
Atlı asker
- "Bir sabah süvarilerimizin şehre girdiği işitildi." (Peyami Safa)
-
Ticaret gemilerinde kaptanlık yapan kimse
-
[isim]
Atlı
- HAVARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yardımcı
-
Hz. İsa'nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği on iki yardımcısından her biri
-
Bağlı olduğu önderinin düşünce ve inançlarını yayan kimse
-
[isim]
Yardımcı
- ASGARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
En az, en aşağı, en düşük
-
Minimum
-
[sıfat]
En az, en aşağı, en düşük
- HARİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
- "Türk tarihi harikalarla doludur."
-
Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel
- "Harika fikir doğrusu, kim akıl ettiyse iyi akıl etmiş." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
"Güzel" anlamında kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
- FİRARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse)
-
[sıfat]
Kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse)
- ÇARİÇE
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Çarın karısına veya kadın çara verilen unvan
-
[isim]
Çarın karısına veya kadın çara verilen unvan
- SAFARİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan vahşi hayvan avı
-
Toplu olarak ava çıkma
-
Katılımcıların vahşi hayatı yerinde görmelerini sağlayan turistik gezi
-
Genellikle ketenden yapılan kısa pantolon, büyük cepli uzun ceket ve geniş kenarlı mantar şapkadan oluşan av kıyafeti
-
[isim]
Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan vahşi hayvan avı
- VARİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelen şey
-
Gelen evrak
-
[isim]
Gelen şey
- İSPARİ
-
-
[isim]
İzmaritgillerden, kurşun renginde bir balık (Sargus annularis)
-
[isim]
İzmaritgillerden, kurşun renginde bir balık (Sargus annularis)
- UTARİT
- ...
- PARİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki ülke parasının karşılıklı değeri
-
[isim]
İki ülke parasının karşılıklı değeri
- NAZARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kuramsal
- "Bazı nazari dersler bir kısım talebeye hiç şüphesiz daha eğlenceli gelecektir." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[sıfat]
Kuramsal
- TARİHİ
- ...
- MİMARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mimarlık
-
Yapı
- "Marcel Proust'un bir Mikel Angelo hummasıyla meydana koyduğu o heybetli roman mimarisi karşısında gene böyle bir fütura kapılarak sindiğimi, ezildiğimi hissetmekteyim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Mimarlıkla ilgili, mimarlığa ilişkin
-
[isim]
Mimarlık
- CARİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık
- "Ben dedi, zevce ile cariye arasındaki farkı hâlâ anlamış değilim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık