İçinde ari olan 5 harfli 28 kelime var. İçerisinde ARİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ari olan kelimeler listesine ya da Sonu ari ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARİ
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HARİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Girilmesi yabancıya yasak olan, kutsal tutulan, korunulan yer
-
[isim]
Girilmesi yabancıya yasak olan, kutsal tutulan, korunulan yer
- SARİG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amerika'da yaşayan, genellikle yavrularını sırtında taşıyan keseli hayvanlardan bir tür sıçan (Didelphys dorsigera)
-
[isim]
Amerika'da yaşayan, genellikle yavrularını sırtında taşıyan keseli hayvanlardan bir tür sıçan (Didelphys dorsigera)
- TARİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün
- "19 Mayıs 1919, Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı tarihtir. O tarihte memleket karanlık günler yaşıyordu."
- "Bir yaş gelir ki ondan sonra ehemmiyet verdiğiniz şeyler tarihe karışmış yani hayattan çıkmıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyetleri, kendi iç sorunlarını inceleyen bilim
-
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
- "Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın!" (Refik Halit Karay)
-
Tarih kitabı
- "Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi."
-
Tarih dersi
- "Ertesi gün, tarih imtihanı vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün
- GARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
- "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
-
Acayip
- "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
- "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
-
Dokunaklı, hüzün veren
- "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- FARİĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Vazgeçmiş, çekilmiş
-
Sıkıntısız, rahat
-
Bir mülkün kullanma hakkını başkasına bırakan
-
[sıfat]
Vazgeçmiş, çekilmiş
- FARİL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip
-
[isim]
Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip
- TARİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanım
- "Bu toplantıdan nasıl bir gönül bulantısıyla çıktığımı tarif edemem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme
-
Bir şeyin bulunduğu yeri, çevre ile ilgisini belirterek açıklama
-
[isim]
Tanım
- AŞARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ondalık
-
[isim]
Ondalık
- MARİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hastalıklı, hasta olan
-
[sıfat]
Hastalıklı, hasta olan
- ZARİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen
- "Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.)
- "Zarif bir söz."
-
İnce, albenili
-
[sıfat]
Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen
- ARİZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe
-
[isim]
Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe
- ARİYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma
-
[isim]
Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma
- VARİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olabileceği akla gelen
- "Bu sizin söylediğiniz varit değil."
- "İster birinci, ister ikinci ihtimal varit olsun, bunun o kadar önemi yoktur." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Olabileceği akla gelen
- BARİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Baryum oksit (BaO) veya baryum hidroksit Ba(OH)2
-
[isim]
Baryum oksit (BaO) veya baryum hidroksit Ba(OH)2
- SARİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Açık, kolay anlaşılır, belli belirgin, belgin
- "O zaman Müfit'i sarih bir şüphe yakaladı." (Peyami Safa)
-
Açık, kolay anlaşılır, belli belirgin, belgin
- BARİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık, göze çarpan, belirgin
- "Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Açık, göze çarpan, belirgin
- HARİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dış, dışarı
- "Hemen on dakika yürüyünce kasaba haricine çıkılır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yabancı ülke, dışarı
- "On yıl hariçte kalmış."
-
[zarf]
Dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesna
- "Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder." (Burhan Felek)
-
[isim]
Dış, dışarı
- İDARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yönetimsel
-
[sıfat]
Yönetimsel
- VARİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap
- "Yetmişer kiloluk varilleri raylar üzerinde yuvarlayarak tıngır tıngır getiriyorlar." (Aka Gündüz)
-
Petrol ölçü birimi (158,8l litre)
-
Bir kabın içine aldığı madde miktarı
- "Petrolün varili 25 dolara yükseldi."
-
[isim]
Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap
- PARİS
- ...