İçinde ari olan 5 harfli 28 kelime var. İçerisinde ARİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ari olan kelimeler listesine ya da Sonu ari ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARİ
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
- "Bazı ramazan ve bayram arifelerinde teyzelerim beni Eyüp'teki aile mezarlığına götürürlerdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
- MARİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hastalıklı, hasta olan
-
[sıfat]
Hastalıklı, hasta olan
- ATARİ
-
-
[isim]
Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü
-
[isim]
Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü
- BARİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Baryum oksit (BaO) veya baryum hidroksit Ba(OH)2
-
[isim]
Baryum oksit (BaO) veya baryum hidroksit Ba(OH)2
- TARİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yol
-
[isim]
Yol
- ARİZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe
-
[isim]
Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe
- İDARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yönetimsel
-
[sıfat]
Yönetimsel
- GARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
- "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
-
Acayip
- "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
- "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
-
Dokunaklı, hüzün veren
- "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- VARİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Toplardamar genişlemesi, ordubozan
-
[isim]
Toplardamar genişlemesi, ordubozan
- HARİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açgözlü
-
[sıfat]
Açgözlü
- AŞARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ondalık
-
[isim]
Ondalık
- TARİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanım
- "Bu toplantıdan nasıl bir gönül bulantısıyla çıktığımı tarif edemem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme
-
Bir şeyin bulunduğu yeri, çevre ile ilgisini belirterek açıklama
-
[isim]
Tanım
- TARİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün
- "19 Mayıs 1919, Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı tarihtir. O tarihte memleket karanlık günler yaşıyordu."
- "Bir yaş gelir ki ondan sonra ehemmiyet verdiğiniz şeyler tarihe karışmış yani hayattan çıkmıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyetleri, kendi iç sorunlarını inceleyen bilim
-
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
- "Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın!" (Refik Halit Karay)
-
Tarih kitabı
- "Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi."
-
Tarih dersi
- "Ertesi gün, tarih imtihanı vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün
- NARİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İnce yapılı, yepelek, nazenin
- "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İnce, nazik
- "Söğüdün yaprağı narindir narin." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
İnce yapılı, yepelek, nazenin
- TARİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama
-
[isim]
Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama
- VARİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap
- "Yetmişer kiloluk varilleri raylar üzerinde yuvarlayarak tıngır tıngır getiriyorlar." (Aka Gündüz)
-
Petrol ölçü birimi (158,8l litre)
-
Bir kabın içine aldığı madde miktarı
- "Petrolün varili 25 dolara yükseldi."
-
[isim]
Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap
- HARİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dış, dışarı
- "Hemen on dakika yürüyünce kasaba haricine çıkılır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yabancı ülke, dışarı
- "On yıl hariçte kalmış."
-
[zarf]
Dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesna
- "Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder." (Burhan Felek)
-
[isim]
Dış, dışarı
- ARİYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma
-
[isim]
Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma
- FARİL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip
-
[isim]
Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip
- SARİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Açık, kolay anlaşılır, belli belirgin, belgin
- "O zaman Müfit'i sarih bir şüphe yakaladı." (Peyami Safa)
-
Açık, kolay anlaşılır, belli belirgin, belgin