İçinde are olan 9 harfli 34 kelime var. İçerisinde ARE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında are olan kelimeler listesine ya da Sonu are ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, ER, RA, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MİNARECİK
-
-
[isim]
Küçük minare
- "Bu minarecik köyün bütün evlerinden, bütün bacalarından yüksekti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Küçük minare
- HAREKETLİ
-
-
[sıfat]
Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik
-
Canlı, kıpırdak
- "Hareketli bir çocuk."
- "Bu perdenin hareketli sahneleri hep akşamları oynandığı için..." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik
- MERARETLİ
- ...
- HARELENME
-
-
[isim]
Harelenmek işi
-
[isim]
Harelenmek işi
- HARELEMEK
- ...
- İŞARETSİZ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
İşareti olmayan
-
[sıfat]
İşareti olmayan
- VARAKPARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kâğıt parçası
-
Mektup, name
-
[isim]
Kâğıt parçası
- CESARETLİ
-
-
[sıfat]
Yürekli
- "Daha cesaretli bazıları kucaklaşarak birbirlerini öperlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Yürekli
- ZİYARETÇİ
-
-
[isim]
Ziyaret eden, ziyarete giden kimse
- "Hatırı sayılır ziyaretçilerine İstanbul'a ipekli kumaş götürmek izni verirdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Ziyaret eden, ziyarete giden kimse
- MUKARENET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaklaşma, kavuşma, bitişme
-
Yakınlık
-
[isim]
Yaklaşma, kavuşma, bitişme
- YARENBAŞI
- ...
- PALASPARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pasaklı, yırtık giysi
- "Sarhoş sesi, ızgaralı ocağın yakınında duvara sırtını vermiş, palaspareler içinde bir adama hitap ediyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Pasaklı, yırtık giysi
- ÇARESİZCE
-
-
[zarf]
Çaresiz bir biçimde
-
[zarf]
Çaresiz bir biçimde
- ŞETARETLİ
-
-
[sıfat]
Şetareti olan, neşeli, şen, cıvıl cıvıl
- "Bu hava içinde her şey parlak bir varlık göstermeye başlar, suni ve şetaretli bir âlemin zevki ortalığı kaplardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Şetareti olan, neşeli, şen, cıvıl cıvıl
- NEZARETLİ
-
-
[sıfat]
Görünüşlü, görüntüye sahip, manzaralı
- "Yüksek, havadar, nezaretli bir ev." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Görünüşlü, görüntüye sahip, manzaralı
- KARELEMEK
-
-
[-i]
Karelere ayırmak
-
Bir resmi büyütme veya küçültme işleminden sonra asıl örneğin oranlarını kopyasında da elde etmek için bir resmi eşit sayıda karelere ayırmak
-
[-i]
Karelere ayırmak
- HAREKESİZ
-
-
[sıfat]
Hareke konulmamış
-
[sıfat]
Hareke konulmamış
- MUAHHAREN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonradan
-
[zarf]
Sonradan
- MİNARESİZ
-
-
[sıfat]
Minaresi olmayan
-
[sıfat]
Minaresi olmayan
- HARARETLİ
-
-
[sıfat]
Isısı, sıcaklığı fazla olan
-
Coşkun, ateşli, canlı
- "Hararetli bir pazarlık başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Isısı, sıcaklığı fazla olan