Sonunda are olan 38 kelime var. ARE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde are olan kelimeler listesine ya da başında are olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KİLOMETREKARE
CİĞERPARE, METREKARE, PALASPARE, ŞEKERPARE, VARAKPARE
BİLAHARE, İSTİHARE, İSTİŞARE, PİTİKARE, PÖTİKARE
AŞİKARE, DEKLARE, FEVVARE, İSTİARE, MEKKARE, NAKKARE, SEYYARE, TAYYARE, YEKPARE
BİÇARE, KABARE, MİNARE, ŞERARE, HARARE
AVARE, EMARE, İBARE, İDARE, MUARE, SUARE, USARE
ÇARE, FARE, HARE, İARE, KARE, PARE
A E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, ER, RA, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KİLOMETREKARE
-
-
[isim]
Kenarları birer kilometre uzunluğunda olan bir karenin alanına eşit yüzey ölçü birimi, (km2)
-
[isim]
Kenarları birer kilometre uzunluğunda olan bir karenin alanına eşit yüzey ölçü birimi, (km2)
- PALASPARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pasaklı, yırtık giysi
- "Sarhoş sesi, ızgaralı ocağın yakınında duvara sırtını vermiş, palaspareler içinde bir adama hitap ediyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Pasaklı, yırtık giysi
- VARAKPARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kâğıt parçası
-
Mektup, name
-
[isim]
Kâğıt parçası
- ŞEKERPARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çok tatlı bir kayısı çeşidi
-
Bir tür hamur tatlısı
-
[isim]
Çok tatlı bir kayısı çeşidi
- METREKARE
-
-
[isim]
Kenarı 1 m olan bir karenin alanına eşit yüzey ölçüsü birimi
-
[isim]
Kenarı 1 m olan bir karenin alanına eşit yüzey ölçüsü birimi
- CİĞERPARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Çok sevilen kimse
- "Ciğerparesi, bir tanesi içeride alevler içinde can verirken Fasarya buna seyirci mi kalacak?" (Haldun Taner)
-
Çok sevilen kimse
- PÖTİKARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük kareli kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış olan
-
[isim]
Küçük kareli kumaş
- İSTİHARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Girişilecek bir işin hayırlı olup olmadığını rüyadan anlamak için abdest alıp dua okuyarak uyuma
- "İstihareye yatmazsın / Doğruca yola girmezsin." (Halk türküsü)
-
[isim]
Girişilecek bir işin hayırlı olup olmadığını rüyadan anlamak için abdest alıp dua okuyarak uyuma
- İSTİŞARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışma
-
[isim]
Danışma
- PİTİKARE
-
-
[isim]
Pötikare
-
[isim]
Pötikare
- BİLAHARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonra, sonradan, daha sonra, sonraları
- "Bu işin bilahare daha etraflı bir şekilde düşünülerek arz edilmesi icap ettiğini söyleyince başını eğerek sustu." (Nahid Sırrı Örik)
-
[zarf]
Sonra, sonradan, daha sonra, sonraları
- İSTİARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ödünç, borç veya eğreti alma, ödünçleme
-
Bir şeyi anlatmak için ona benzetilen başka bir şeyin adını eğreti olarak kullanma, eğretileme
- ""Bu adam hayatının sonbaharında" cümlesinde sonbahar kelimesi yaşlılığı anlatan bir istiaredir."
-
[isim]
Ödünç, borç veya eğreti alma, ödünçleme
- AŞİKARE
- ...
- FEVVARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fıskiye
-
[isim]
Fıskiye
- YEKPARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün
- "Pencerelerin karşı duvarı yerden tavana kadar yekpare aynayla örtülüydü." (Cahit Uçuk)
-
[zarf]
Tek parça olarak, bütün olarak
- "Tarih, yekpare görülecek, topyekûn sevilecek yahut da nefret edilecek bir şey değildir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün
- SEYYARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gezegen
-
[isim]
Gezegen
- NAKKARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mehterhanede yer alan, birbirine bağlı iki yarım küre benzeri ve iki değnekle vurularak çalınan bir tür davul
-
[isim]
Mehterhanede yer alan, birbirine bağlı iki yarım küre benzeri ve iki değnekle vurularak çalınan bir tür davul
- MEKKARE
- ...
- DEKLARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bildirilmiş, açıklanmış
-
[sıfat]
Bildirilmiş, açıklanmış
- TAYYARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uçak
-
[isim]
Uçak