İçinde are olan 6 harfli 18 kelime var. İçerisinde ARE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında are olan kelimeler listesine ya da Sonu are ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, ER, RA, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞERARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kıvılcım
    • "Bir şerare aydınlığında, aklından bin şey geçti." (Peyami Safa)

AKARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akar
    • "Başladı, her ay, akaretlerinden kira toplar gibi tıkır tıkır faizleri toplamaya." (Ercüment Ekrem Talu)

HAREKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret

BİÇARE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çaresiz, zavallı kimse
    • "Keşke bu biçarelere bir tren parası verseydik." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Kocaya vardığım günden itibaren büsbütün biçare oldum." (Sermet Muhtar Alus)

İMARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İmarethane

İŞARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im
    • "Noktalama işaretleri."
    • "Annem eliyle, yüzüyle ne biçim işaret etti babama bilmiyorum ama hiç ses çıkarmadılar." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Başı ile evet işareti verdi." (Aka Gündüz)
    • "Bu baş sallayışını bir tasdik işareti sayıp konuşmaya devam etti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Belirti, gösterge, alamet
    • "Ben, yalnız bir noktaya işaret etmekle iktifa edeceğim." (Atatürk)
  3. El, yüz hareketleriyle gösterme
    • "Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor." (Refik Halit Karay)

EMARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beylik

KARELİ

  1. [sıfat] Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı
    • "Oğlanlar, alacalı bulacalı kareli gömlekler giymişlerdi." (Haldun Taner)

HARELİ

  1. [sıfat] Haresi olan
    • "Elinde şampanya bardağı, dişlerinin arasında bir sap karanfil, hareli gözleri süzgün." (Atilla İlhan)

KARESİ
...
İBARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Oluşan, meydana gelen
    • "Gene hep beraber, bir iki parçadan ibaret bulaşıklarını yıkamaya oturdular." (Necati Cumalı)
    • "Büyük önderin bize verdiği mükâfat bundan ibaret değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MİNARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Namaz vaktinin geldiğini bildirmek için camide müezzinin ezan okuduğu, sala verdiği, şerefesi olan, çoğunlukla taştan, yüksek ve ince yapı
    • "Sokak kapısını çalarken, minarede akşam ezanı okunuyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)

ESARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kölelik, tutsaklık, esirlik
    • "Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım." (Ahmet Mithat)
  2. Boyunduruk
  3. Hâkimiyet altında bulunma

NARENÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Turunç

APAREY

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çeşitli parçalardan meydana gelen alet, cihaz

KABARE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri
  2. Meyhane

HARARE
...
HAREKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hareket durumunda, devinim durumunda olan, devinimsel

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü