İçinde aralama olan 14 kelime var. İçerisinde ARALAMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aralama olan kelimeler listesine ya da Sonu aralama ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KARALAMACILIK
ZIMPARALAMAK
NUMARALAMAK, ZIMPARALAMA
KARALAMACI, NUMARALAMA
KARALAMAK, PARALAMAK, YARALAMAK
ARALAMAK, KARALAMA, PARALAMA, YARALAMA
ARALAMA
A A A A L M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
7 Harfli Kelimeler
ARALAMA
6 Harfli Kelimeler
ALARMA
5 Harfli Kelimeler
ALARM, ARAMA, MARAL
4 Harfli Kelimeler
ALMA, AMAL, ARMA, LAMA, MALA
3 Harfli Kelimeler
ALA, AMA, ARA, LAM, MAL, RAM
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, AR, LA, MA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARALAMACILIK
- ...
- ZIMPARALAMAK
-
-
[-i]
Zımpara kâğıdı sürerek bir şeyin yüzeyindeki pürüzleri yok etmek
-
[-i]
Zımpara kâğıdı sürerek bir şeyin yüzeyindeki pürüzleri yok etmek
- ZIMPARALAMA
-
-
[isim]
Zımparalamak işi
-
[isim]
Zımparalamak işi
- NUMARALAMAK
-
-
[-i]
Bir veya daha fazla sıra numarasıyla göstermek, numara koymak
-
[-i]
Bir veya daha fazla sıra numarasıyla göstermek, numara koymak
- NUMARALAMA
-
-
[isim]
Numaralamak işi
-
[isim]
Numaralamak işi
- KARALAMACI
- ...
- KARALAMAK
-
-
[-i]
Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek
- "Duvarı karalamışlar."
-
Bir yazının üzerini çizerek onu geçersiz kılmak
- "Son iki satırı karalamalı."
-
Taslak olarak yazmak veya çizmek
- "Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı karaladıktan sonra kapının yavaşça gıcırdadığını işittim." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[nsz]
Hızlı ve acele olarak yazmak
- "Birdenbire ayağa kalktı ve ayakta bir reçete karaladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Leke sürmek, kötülük yüklemek, iftira etmek
-
[-i]
Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek
- YARALAMAK
-
-
[-i]
Silah, bıçak vb. bir araçla yara açmak
- "Kocaman bir bıçağı kuşağının arasından çıkarıp Seher'i böğründen yaraladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Gücendirmek, incitmek, kırmak
- "Gururunu yaraladılar."
-
[-i]
Silah, bıçak vb. bir araçla yara açmak
- PARALAMAK
-
-
[-i]
Parçalamak
- "Aslan geyiği paraladı."
-
Yıpratıp eskitmek
- "Yepyeni ayakkabıları bir ayda paraladı."
-
[-i]
Parçalamak
- ARALAMAK
-
-
[-i]
İki şey arasında açıklık oluşturmak, yarı açmak
- "Kapısını hafifçe araladı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek
- "Şu sandalyeleri biraz aralayınız."
-
Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek
-
[-i]
İki şey arasında açıklık oluşturmak, yarı açmak
- YARALAMA
-
-
[isim]
Yaralamak işi
-
[isim]
Yaralamak işi
- PARALAMA
-
-
[isim]
Paralamak işi
-
[isim]
Paralamak işi
- KARALAMA
-
-
[isim]
Karalamak işi
-
El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
-
Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde
- "İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Leke sürme, kötülük yükleme
-
[isim]
Karalamak işi
- ARALAMA
-
-
[isim]
Aralamak işi
-
[isim]
Aralamak işi