İçinde ara olan 8 harfli 139 kelime var. İçerisinde ARA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ara olan kelimeler listesine ya da Sonu ara ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARA
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FARAZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Varsayım
- "Faraziyenizi çok yanlış ön yargılara oturtuyorsunuz." (Haldun Taner)
-
[isim]
Varsayım
- VARAGELE
-
-
[isim]
Bir şeyi, bir yerden bir yere çekerek götürüp getirmeye yarayan halat
-
Belirsizlik
- "Bir varagele içindeyiz. Mekanizmanın ipi ya şu yana ya bu yana ağdıracak ülkeyi." (Adalet Ağaoğlu)
-
[isim]
Bir şeyi, bir yerden bir yere çekerek götürüp getirmeye yarayan halat
- PARAFAZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Söz karışıklığı
-
[isim]
Söz karışıklığı
- YARANMAK
-
-
[-e]
Bir davranışla birini memnun etmek
- "Vatanın hukukunu müdafaa etmek lazımken düşmana yaranmak bahanesi altında..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
İçten olmayan davranışlarla birini memnun etmeye, gözüne girmeye çalışmak
-
[-e]
Bir davranışla birini memnun etmek
- KARARMAK
-
-
[nsz]
Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
-
Işık sönmek, kısılmak veya gücü azalmak
- "Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı." (Peyami Safa)
-
Ateş sönmeye yüz tutmak
-
Kederlenmek, canı sıkılmak
-
Niteliğini yitirmek
- "Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
- KARAAĞAÇ
-
-
[isim]
Karaağaçgillerin örnek bitkisi olan, kerestesi değerli bir ağaç, narven (Ulmus)
-
[isim]
Karaağaçgillerin örnek bitkisi olan, kerestesi değerli bir ağaç, narven (Ulmus)
- PARALİZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnme
-
[isim]
İnme
- TARATMAK
-
-
[-i]
Tarama işini yaptırmak
-
[-i]
Tarama işini yaptırmak
- KARAÇALI
-
-
[isim]
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
-
İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse
-
[isim]
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
- ARACILIK
-
-
[isim]
Aracının gördüğü iş, tavassut, vasıta
- "Mustafa Kemal, Ali Fuat'ın aracılığını iyi karşılamamıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Aracının gördüğü iş, tavassut, vasıta
- SARARMAK
-
-
[nsz]
Sarı olmak, rengi sarıya dönmek
- "Her sabah ağaçların sararan yapraklarıyla pek güzel olan karşıki dağlara bakarak uyanıyorum." (Memduh Şevket Esendal)
- "Sokakları dolduran sayılmaz şapkaların zalimce, kurnaz ve namussuz gölgelerinde sararmış solmuş." (Ömer Seyfettin)
-
Korku, üzüntü, coşku vb. sebeplerle yüzün rengi solmak
- "Malı mülkü varken, hiçbir sıkıntısı yokken üzüntüsünden zayıflıyor, sararıp soluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sarı olmak, rengi sarıya dönmek
- AGARAGAR
-
-
[isim]
Deniz yosunlarından çıkarılan, beslenme endüstrisinde, hekimlikte ve bakteriyolojide kullanılan bir tür jelatin, jeloz
-
[isim]
Deniz yosunlarından çıkarılan, beslenme endüstrisinde, hekimlikte ve bakteriyolojide kullanılan bir tür jelatin, jeloz
- KARAYAKA
-
-
[isim]
Doğu Karadeniz kıyı bölgesinde yetişen, uzun kuyruklu, beyaz renkli koyun türü
-
[isim]
Doğu Karadeniz kıyı bölgesinde yetişen, uzun kuyruklu, beyaz renkli koyun türü
- NUMARALI
-
-
[sıfat]
Belli bir numarası olan
- "Tokatlıyan'ın sırasındaki yirmi beş numaralı apartmanı arıyorum." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Belli bir numarası olan
- KARARGAH
- ...
- KARATECİ
-
-
[isim]
Karate yapan kimse
-
[isim]
Karate yapan kimse
- YARAŞMAK
-
-
[nsz]
Yakışmak, uymak
- "Gözlerim koyu olduğu için kuyruklu sürme, bana pek yaraşır." (Sermet Muhtar Alus)
-
Yatkın olmak
- "Söylenen sözü anlıyor, eli hemen her işe yaraşıyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[nsz]
Yakışmak, uymak
- KARARTMA
-
-
[isim]
Karartmak işi
-
Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü
-
[isim]
Karartmak işi
- YARARSIZ
-
-
[sıfat]
Yarar sağlamayan, yararı olmayan, işe yaramayan, faydasız, nafile
-
[sıfat]
Yarar sağlamayan, yararı olmayan, işe yaramayan, faydasız, nafile
- KARATURP
-
-
[isim]
Turpgillerden, etli, iri beyaz köklü çok yıllık bir bitki (Raphanus sativusvar niger)
-
[isim]
Turpgillerden, etli, iri beyaz köklü çok yıllık bir bitki (Raphanus sativusvar niger)