İçinde apı olan 7 harfli 28 kelime var. İçerisinde API bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında apı olan kelimeler listesine ya da Sonu apı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
PA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- APIŞMAK
-
-
[nsz]
Hayvan yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermek
- "Bu sonsuzluğun içinde işte besbelli sen de kendini kaybederek apışıp kalmışsın." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak
-
Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek
-
[nsz]
Hayvan yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermek
- APIŞLIK
-
-
[isim]
Ağ
-
[isim]
Ağ
- KAPIŞMA
-
-
[isim]
Kapışmak işi
-
[isim]
Kapışmak işi
- TAPINIŞ
-
-
[isim]
Tapınma işi veya biçimi
-
[isim]
Tapınma işi veya biçimi
- YAPIŞAK
-
-
[isim]
Yapışkan bir çeşit ot
-
Yapışkan özelliği olan nesne
-
Arsız, sırnaşık kimse
-
[isim]
Yapışkan bir çeşit ot
- KAPICIK
-
-
[isim]
Yumurtacığın tepesinde bulunan ve yumurtacık zarlarının iyice bitişmemesinden oluşan ağız
-
[isim]
Yumurtacığın tepesinde bulunan ve yumurtacık zarlarının iyice bitişmemesinden oluşan ağız
- ÜSTYAPI
-
-
[isim]
Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
-
Altyapı üzerinde oluşan kültür, din, sanat, felsefe, bilim, ülkü, siyasal kurumlar gibi toplumsal değerleri içeren genel kavram, altyapı karşıtı
- "Ahlakla her şeyin çözümlenemeyeceğini, ahlakın bir üstyapı olduğunu bilenlerdenim." (Haldun Taner)
-
Demir yolculukta toprak düzleme hattının ve köprü, kemer vb. sanat eserlerinin üstünde yapılan ve demir yolu hattının döşenmesini amaçlayan etkinliklerin tümü
-
Bir alaşımın mikroskop kullanmadan çıplak gözle incelenen yüzeysel tabakalarından anlaşılabilen genel yapısı
-
[isim]
Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
- YAPISAL
-
-
[sıfat]
Yapı ile, yapılış ile, kuruluş ile ilgili, strüktürel
-
[sıfat]
Yapı ile, yapılış ile, kuruluş ile ilgili, strüktürel
- YAPIŞIK
-
-
[sıfat]
Bir yere yapışmış olan
- "Zarfa yapışık pullar."
-
Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
-
Sürekli bir arada bulunan
- "Yapışık hemşireler gibi dünyaya beraber gelmişlerdi." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Dokunan, değen
- "Lavabonun duvara yapışık kıyısının üstüne konmuş bir diş fırçası gösteriyordu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Bir yere yapışmış olan
- SAPILMA
-
-
[isim]
Sapılmak işi
-
[isim]
Sapılmak işi
- YAPIŞMA
-
-
[isim]
Yapışmak işi
-
[isim]
Yapışmak işi
- KAPILIŞ
-
-
[isim]
Kapılma işi veya biçimi
-
[isim]
Kapılma işi veya biçimi
- TAPINMA
-
-
[isim]
Tapınmak işi, ibadet
-
[isim]
Tapınmak işi, ibadet
- SAPITIŞ
-
-
[isim]
Sapıtma işi veya biçimi
-
[isim]
Sapıtma işi veya biçimi
- KAPILMA
-
-
[isim]
Kapılmak işi
-
[isim]
Kapılmak işi
- YAPILIŞ
-
-
[isim]
Yapılma işi veya biçimi
-
Bir şey yapılırken gerçekleştirilen özellik, nitelik, kuruluş, bünye
- "Bu binanın yapılışı depreme dayanacak bir niteliktedir."
-
[isim]
Yapılma işi veya biçimi
- TAPIRTI
-
-
[isim]
Yürürken çıkan ayak sesini andırır ses
- "Arkalarında at ayakları tapırtıları duydular." (Yahya Kemal)
-
[isim]
Yürürken çıkan ayak sesini andırır ses
- ALTYAPI
-
-
[isim]
Bir yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik vb. tesisatın tümü
-
Bireyin edindiği bilgi ve deneyim
- "Türk romanı kendini belirleyen altyapı kurumlarının dışında, onlardan ileri bir aşamadadır." (Selim İleri)
-
Toplumun ekonomik yapısını oluşturan ve insan bilincinden bağımsız olarak biçimlenen üretim ilişkilerinin hepsi, üstyapı karşıtı
-
[isim]
Bir yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik vb. tesisatın tümü
- YAPINTI
-
-
[isim]
Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey, tasni
- "... hayalinin bir yapıntısı değil de gerçeğin ta kendisiymiş gibi heyecanlanarak, coşarak bu kaybedilmiş cennete ağıtlar yazıyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bilgi kuramında ve ontolojide gerçeğe uymayan ancak belirli bir kuramsal veya pratik amaç için kullanılması sakıncasız olan tasarım, tasni
-
[isim]
Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey, tasni
- YAPIMCI
-
-
[isim]
Bir şeyin yapılmasında, ortaya konulmasında, gerçekleştirilmesinde emeği geçen kimse veya kuruluş
-
Bir filmin çevrilişiyle ilgili bütün yönetim işlerini üzerine alan, sermayesini veren kimse, prodüktör
-
Radyo, sinema programları düzenlemekle görevli kimse, programcı
-
[isim]
Bir şeyin yapılmasında, ortaya konulmasında, gerçekleştirilmesinde emeği geçen kimse veya kuruluş