İçinde anlam olan 10 harfli 18 kelime var. İçerisinde ANLAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında anlam olan kelimeler listesine ya da Sonu anlam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A L M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ALMAN, ANLAM
4 Harfli Kelimeler
ALAN, ALMA, AMAL, AMAN, ANAL, ANAM, ANMA, LAMA, MALA, MANA
3 Harfli Kelimeler
ALA, AMA, ANA, LAM, LAN, MAL, NAL, NAM
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, AN, LA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LİMANLAMAK
-
-
[nsz]
Gemi bir limana girip orada kalmak
-
Yatışmak, sakinleşmek
-
[nsz]
Gemi bir limana girip orada kalmak
- ANLAMSIZCA
- ...
- ANLAMLAMAK
- ...
- ANLAMLILIK
-
-
[isim]
Anlamlı olma durumu
-
[isim]
Anlamlı olma durumu
- HARMANLAMA
-
-
[isim]
Harmanlamak işi
-
[isim]
Harmanlamak işi
- TIRPANLAMA
-
-
[isim]
Tırpanlamak işi
-
[isim]
Tırpanlamak işi
- TAPANLAMAK
-
-
[-i]
Tarlaya atılan tohumu örtmek için sürgü çekmek
-
[-i]
Tarlaya atılan tohumu örtmek için sürgü çekmek
- YALANLAMAK
-
-
[-i]
Haber veya sözün gerçek olmadığını bildirmek, yalan olduğunu açıklamak, tekzip etmek
- "İstemeden o romantik âşığın yarattığı imajı yalanladılar." (Haldun Taner)
-
[-i]
Haber veya sözün gerçek olmadığını bildirmek, yalan olduğunu açıklamak, tekzip etmek
- PLANLAMACI
-
-
[isim]
Planlama işlerinde çalışan, planlama yapan kimse
-
[isim]
Planlama işlerinde çalışan, planlama yapan kimse
- TALANLAMAK
-
-
[-i]
Dağıtmak
- "XVIII. asırda Nadir Şah ... saray hazinelerini gene burada talanlamıştır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Dağıtmak
- SOĞANLAMAK
-
-
[-i]
Soğan katmak
-
[-i]
Soğan katmak
- DUMANLAMAK
-
-
[-i]
Dumanlı duruma getirmek
-
Dumana tutmak
-
Sarhoş etmek
- "Rıza bey, kafasını iyice dumanlamadan uduna uzanmazdı zaten." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Dumanlı duruma getirmek
- NİŞANLAMAK
-
-
[-i]
Bir çiftin evlenme işinin kararlaştığına belirti olarak parmaklarına yüzük takmak, yavuklamak
- "Ali Ağanın kızını yarı yalvarma, yarı yıldırma ile bana nişanlayıvermişlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir hedefi vurmak için silah, taş vb.ne belli bir doğrultu vermek
-
Bir şeyin yerini belirtmek, işaretlemek, nişan koymak
-
[-i]
Bir çiftin evlenme işinin kararlaştığına belirti olarak parmaklarına yüzük takmak, yavuklamak
- KATRANLAMA
-
-
[isim]
Katranlamak işi
-
[isim]
Katranlamak işi
- ZAMANLAMAK
-
-
[-i]
Bir konuda en iyi sonucu almak için en iyi, en uygun süreyi belirlemek
-
Bir işin sürdürülmesi için zamanı planlamak
-
[-i]
Bir konuda en iyi sonucu almak için en iyi, en uygun süreyi belirlemek
- ANLAMAKLIK
-
-
[isim]
Anlama, kavrama
-
[isim]
Anlama, kavrama
- ŞİŞMANLAMA
-
-
[isim]
Şişmanlamak işi
-
[isim]
Şişmanlamak işi
- ANLAMAZLIK
-
-
[isim]
Bir şeyi anlamamış, kavrayamamış gibi davranma
-
[isim]
Bir şeyi anlamamış, kavrayamamış gibi davranma