İçinde alık olan 9 harfli 52 kelime var. İçerisinde ALIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alık olan kelimeler listesine ya da Sonu alık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

AKIL, AKLI, ALIK

3 Harfli Kelimeler

AKI, KAL, KIL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ANTİKALIK

  1. [isim] Antika olma durumu
  2. Tuhaflık
    • "Kim bilir bu herifin geçmişinde neler neler, ne antikalıklar, ne acayiplikler, ne madrabazlıklar vardı." (Osman Cemal Kaygılı)

BALIKGÖZÜ

  1. [isim] Ayakkabıların bağ geçirilen deliklerine ve kemer deliklerine takılan maden, kemik vb.nden yapılmış halka

KORUMALIK

  1. [isim] Koruma sağlayan şey

YALAKALIK

  1. [isim] Yaranmak amacıyla aşırı derecede övgüde bulunma işi

FİLİKALIK
...
KALABALIK

  1. [isim] Çok sayıda insanın bir araya gelmesiyle oluşan insan topluluğu
    • "Kalabalık içinde zorlukla boş bir masa bularak oturdum." (Ahmet Haşim)
    • "Şu eşya odada kalabalık ediyor."
  2. Gereksiz, karışık şeyler topluluğu
  3. [sıfat] Sayıca çok
    • "Köy kahvesinin içi bu akşam her zamankinden kalabalıktı." (Sait Faik Abasıyanık)

ALIKOYMAK

  1. [-i] Bir süre için bir yerde tutmak
    • "Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu."
  2. [-den] Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak
    • "Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Ayırıp saklamak
    • "Bu kitabı sizin için alıkoydum."
  4. [-den] Yoksun bırakmak
    • "İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  5. [-i] Mâni olmak, engel olmak
    • "İki güne yakın bir zaman yalnız su vererek oradan oraya koşturulmuş hayvanı, hangi kuvvet ağzına yanaşmış yiyeceği kapmaktan alıkoyar?" (Reşat Nuri Güntekin)

YAKALIKLI

  1. [sıfat] Yakalığı olan
    • "Bu büyük salonda toplananların çoğu redingotlu, kolalı yüksek yakalıklı, fesli beylerdi." (Memduh Şevket Esendal)

AKRABALIK

  1. [isim] Akraba olma durumu

USTALIKLI

  1. [sıfat] Ustalıkla yapılmış
    • "Benim kazadaki itibarımın sebebi biraz da böyle gergin zamanlarda hemşehrilerimi ustalıklı latifelerle yatıştırmasını bilişimdir." (Reşat Nuri Güntekin)

EKSTRALIK
...
HARİTALIK

  1. [isim] Haritaların saklandığı yer

EŞKIYALIK

  1. [isim] Eşkıya olma durumu veya eşkıyaca davranış
    • "Bu adam bir aralık eşkıyalık yapmış çok nemrut bir herif." (Peyami Safa)

ANINDALIK
...
BALIKLAVA

  1. [isim] Deniz, göl ve ırmaklarda balık yatağı olan yer

BİVEFALIK
...
ARALIKSIZ

  1. [sıfat] Birbirine bitişik olan, aralarında açıklık bulunmayan
  2. [zarf] Sürekli, aralık vermeden
    • "Her şey boyuna değişiyor, aşılıyor, en iyiye, en doğruya, en kolay ve en verimliye yönelen bir gelişim aralıksız sürüp gidiyordu." (Tarık Buğra)

DAKİKALIK
...
BOŞUNALIK

  1. [isim] Gereksizlik, hiçlik

BALIKESİR
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü