İçinde alt olan 9 harfli 42 kelime var. İçerisinde ALT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alt olan kelimeler listesine ya da Sonu alt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALT, TAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AT, LA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DARALTICI
-
-
[isim]
Boruların çaplarını daraltmakta kullanılan bağlantı parçası
-
[isim]
Boruların çaplarını daraltmakta kullanılan bağlantı parçası
- SALTÇILIK
-
-
[isim]
Hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi, mutlakiyet, mutlakçılık
-
[isim]
Hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi, mutlakiyet, mutlakçılık
- AZALTILIŞ
- ...
- ONALTILIK
-
-
[isim]
Birlik notanın on altıda biri uzunluğunda nota
-
[isim]
Birlik notanın on altıda biri uzunluğunda nota
- ALTMIŞLIK
-
-
[sıfat]
İçinde altmış tane bulunan
- "Altmışlık bir paket."
-
Altmış yaşında olan veya görünen
-
[sıfat]
İçinde altmış tane bulunan
- YALTAKLIK
-
-
[isim]
Yaltak olma durumu veya yaltakça davranış, dalkavukluk, tabasbus
- "O iri, endamlı, dökme kehribar vücudunda öyle bir sokulmak, sürtünmek, bir kedi gibi mırıldana mırıldana yaltaklık etmek istidadı göze çarpardı ki işte bu hâl kasaba çapkınlarının uykularını kaçırır, akıllarını alırdı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yaltak olma durumu veya yaltakça davranış, dalkavukluk, tabasbus
- ALTIEYLÜL
- ...
- UFALTILMA
- ...
- KIZILALTI
- ...
- MALTLANMA
-
-
[isim]
Maltlanmak işi
-
[isim]
Maltlanmak işi
- DARALTMAK
-
-
[-i]
Dar duruma getirmek
- "Hoyrat bir rüzgâr bütün gün tozu dumanına katmış, solukları kesmiş, göğüsleri daraltmıştı." (Tarık Buğra)
-
Sayıca azaltmak
- "Aslında geniş olan kadroyu ne akla hizmet edip de bu derece daralttığına bir türlü akıl erdirememişti." (Haldun Taner)
-
[-i]
Dar duruma getirmek
- SAĞALTICI
-
-
[isim]
Sağaltma işini yapan kimse veya şey
-
Asalağı, doğrudan doğruya konakçı üzerinde ortadan kaldıran ilaç veya işlem
-
[isim]
Sağaltma işini yapan kimse veya şey
- DALTONİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Renk körlüğü
-
[isim]
Renk körlüğü
- SAĞALTMAK
-
-
[-i]
Sağlığa kavuşturmak, iyileştirmek, iyi etmek, tedavi etmek
-
[-i]
Sağlığa kavuşturmak, iyileştirmek, iyi etmek, tedavi etmek
- BUNALTICI
-
-
[sıfat]
Boğucu, sıkıcı, sıkıntı veren
- "Tartışma koyulaşıp salonun havası hepsine bunaltıcı geldi mi pencereler açılıyor." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Boğucu, sıkıcı, sıkıntı veren
- YEMEKALTI
-
-
[isim]
Yemek öncesi yenilen ve içilen hafif yiyecek ve içecek
-
[isim]
Yemek öncesi yenilen ve içilen hafif yiyecek ve içecek
- DENİZALTI
-
-
[isim]
Deniz yüzeyinin altında ve üstünde yol alabilen savaş veya araştırma gemisi, tahtelbahir
-
[isim]
Deniz yüzeyinin altında ve üstünde yol alabilen savaş veya araştırma gemisi, tahtelbahir
- BOŞALTMAK
-
-
[-i]
Boş duruma getirmek
-
[-i]
Dökmek, boca etmek
- "Tavşan kanı çayı ince belli çay bardağına boşalttı." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak
- "Yayla devriyesi bizden yardım istemek için havaya silah boşaltmış." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Kusmak
-
Gevşetmek, açmak
- "İbrahim Ağa atın kolanlarını boşaltırken, kendini bir iş yapmış sayar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Boş duruma getirmek
- KONYAALTI
- ...
- ALTINEKİN
- ...