İçinde alt olan 9 harfli 42 kelime var. İçerisinde ALT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alt olan kelimeler listesine ya da Sonu alt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALT, TAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AT, LA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇOĞALTICI
-
-
[isim]
Çoğaltma işini gerçekleştiren düzenek
- "Elektron çoğaltıcı."
-
[isim]
Çoğaltma işini gerçekleştiren düzenek
- DOMALTMAK
-
-
[-i]
Domalmasını sağlamak
-
[-i]
Domalmasını sağlamak
- ALTINEKİN
- ...
- AZALTILMA
-
-
[isim]
Azaltılmak işi
- "Elçilik ataşelerinde yüzde otuz azaltılmaya gidilmelidir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Azaltılmak işi
- BALTALAMA
-
-
[isim]
Baltalamak işi
-
Bilinçli ve kasıtlı olarak bir işi veya bir durumu bozarak zarara yol açan harekette bulunma, sabotaj, sabote
-
[isim]
Baltalamak işi
- ALTIŞARLI
- ...
- HASIRALTI
-
-
[isim]
"Bir işi isteyerek, bilerek ve haksız olarak yürütmemek, örtbas etmek" anlamındaki hasıraltı etmek deyiminde geçen bir söz
- "Başkan bizim projeyi hasıraltı etti."
-
[isim]
"Bir işi isteyerek, bilerek ve haksız olarak yürütmemek, örtbas etmek" anlamındaki hasıraltı etmek deyiminde geçen bir söz
- MALTLANMA
-
-
[isim]
Maltlanmak işi
-
[isim]
Maltlanmak işi
- KONYAALTI
- ...
- ALTINOLUK
-
-
[isim]
İşlemeli kadın şalvarı
-
Altın sırma veya kılaptanla işlenmiş çizgili ipek kumaş ve bu cins kumaşların üstünde bulunan sırma işlemeli yollar
-
Sarıkların üstüne sarılan sırma şerit
-
[isim]
İşlemeli kadın şalvarı
- ALTIEYLÜL
- ...
- ALTINIMSI
-
-
[sıfat]
Altınsı
-
[sıfat]
Altınsı
- BUNALTMAK
-
-
[-i]
Bunalmasına yol açmak
- "Artık onu sımsıkı sarıyorlarmış gibi bunaltan duvarlar, o kilitli kapılar yoktu." (Peyami Safa)
-
[-i]
Bunalmasına yol açmak
- DARALTICI
-
-
[isim]
Boruların çaplarını daraltmakta kullanılan bağlantı parçası
-
[isim]
Boruların çaplarını daraltmakta kullanılan bağlantı parçası
- ALÇALTMAK
-
-
[-i]
Alçak duruma getirmek
- "Yastığımızı alçaltsak da yükseltsek de boynumuz ağrır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Değerini azaltmak
- "Sözleriyle kendini alçalttı."
-
[-i]
Alçak duruma getirmek
- BUNALTICI
-
-
[sıfat]
Boğucu, sıkıcı, sıkıntı veren
- "Tartışma koyulaşıp salonun havası hepsine bunaltıcı geldi mi pencereler açılıyor." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Boğucu, sıkıcı, sıkıntı veren
- SALTÇILIK
-
-
[isim]
Hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi, mutlakiyet, mutlakçılık
-
[isim]
Hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi, mutlakiyet, mutlakçılık
- SİLAHALTI
-
-
[isim]
Askerlik görevi
- "Silahaltında bulunan er ve erbaşlarla askerî öğrenciler ... oy kullanamazlar." (Anayasa)
-
[isim]
Askerlik görevi
- KOCALTMAK
-
-
[-i]
Kocamasına yol açmak, yaşlandırmak
-
[-i]
Kocamasına yol açmak, yaşlandırmak
- BOŞALTMAK
-
-
[-i]
Boş duruma getirmek
-
[-i]
Dökmek, boca etmek
- "Tavşan kanı çayı ince belli çay bardağına boşalttı." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak
- "Yayla devriyesi bizden yardım istemek için havaya silah boşaltmış." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Kusmak
-
Gevşetmek, açmak
- "İbrahim Ağa atın kolanlarını boşaltırken, kendini bir iş yapmış sayar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Boş duruma getirmek