İçinde all olan 8 harfli 72 kelime var. İçerisinde ALL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında all olan kelimeler listesine ya da Sonu all ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAL
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNŞALLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"Tanrı dilerse, Tanrı nasip ettiyse" anlamlarında dilek anlatan bir söz
- "İnşallah memlekete hayırlı olursunuz." (Çetin Altan)
-
[ünlem]
"Tanrı dilerse, Tanrı nasip ettiyse" anlamlarında dilek anlatan bir söz
- LEGALLİK
- ...
- HALLENME
- ...
- MAFSALLI
- ...
- TOTALLİK
- ...
- İTİDALLİ
-
-
[sıfat]
Ilımlı
-
[sıfat]
Ilımlı
- SALLANMA
-
-
[isim]
Sallanmak işi
-
[isim]
Sallanmak işi
- TUTKALLI
-
-
[sıfat]
Tutkal sürülmüş
-
İçinde tutkal bulunan
- "Ellerime sıvaşan ince, nefis kokulu ve tutkallı sütü hissetmekteyim." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Tutkal sürülmüş
- DURALLIK
-
-
[isim]
Dural olma durumu
- "Hayatımızın o dönemlerdeki durallığı, biteviyeliği, romanı toplumumuzdan uzak tutmuştur." (Selim İleri)
-
[isim]
Dural olma durumu
- USSALLIK
-
-
[isim]
Akla dayalı olanın niteliği, rasyonalite
-
Bir amaca en etkin biçimde ulaştıracak araçları kullanmayı gerektiren tutum
-
[isim]
Akla dayalı olanın niteliği, rasyonalite
- ALLAHSIZ
-
-
[sıfat]
Acımasız, insafsız, vicdansız
-
[sıfat]
Acımasız, insafsız, vicdansız
- HALLEŞME
- ...
- APTALLIK
-
-
[isim]
Aptal olma durumu
- "Sen bombayı masanın örtüsü altına koyduğuna aptallık etmişsin." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Aptalca iş
- "Bu hikâye akıl almaz bir aptallıktan başka bir şey değildi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Aptal olma durumu
- SUSALLAR
-
-
[isim]
Suda yaşayan bitki veya hayvan familyası
-
[isim]
Suda yaşayan bitki veya hayvan familyası
- SALLANTI
-
-
[isim]
Sallanma işi
-
Sürüncemede bırakma, savsaklama
-
[isim]
Sallanma işi
- ABDALLIK
-
-
[isim]
Abdal olma durumu
-
[isim]
Abdal olma durumu
- HALLOLUŞ
- ...
- SALLAMAK
-
-
[-i]
Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
- "Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir." (Halide Edip Adıvar)
-
Uydurmak, kafadan atmak
-
Sarsmak
-
Beklenmedik bir başarı kazanmak
- "Seçimlerde Ankara'yı salladı."
-
Zor durumda bırakmak
-
Bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamak
- "Ev sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu." (Sermet Muhtar Alus)
-
[nsz]
Vurmak, tokat atmak
- "Sokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı..." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
- KARTALLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde kartal resmi bulunan
- "Kartallı bayrak."
-
[sıfat]
Üzerinde kartal resmi bulunan
- MANDALLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde mandal bulunan
-
Mandalla kapatılmış olan (kapı, pencere)
-
Mandalla ipe tutturulmuş
-
[sıfat]
Üzerinde mandal bulunan