İçinde alkan olan 22 kelime var. İçerisinde ALKAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alkan olan kelimeler listesine ya da Sonu alkan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇALKANABİLMEK
ÇALKANABİLME, ÇALKANDIRMAK, KARTALKANADI
BALKANOLOJİ, ÇALKANDIRMA, ÇALKANTISIZ, KILIÇKALKAN
BALKANOLOG, ÇALKANTILI, KALKANDERE
BALKANLAR, BALKANLIK, ÇALKANMAK, KALKANCIK
ÇALKANIŞ, ÇALKANMA, ÇALKANTI, KALKANSI
BALKAN, KALKAN
ALKAN
A A K L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
AKLAN, ALKAN, ANLAK, KALAN, KANAL
4 Harfli Kelimeler
ALAN, ANAL, ANKA, KALA, KANA, KLAN, LAKA
3 Harfli Kelimeler
AKA, ALA, ANA, KAL, KAN, LAK, LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇALKANABİLMEK
-
-
[nsz]
Çalkalanma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Çalkalanma imkânı veya olasılığı bulunmak
- ÇALKANDIRMAK
- ...
- ÇALKANABİLME
-
-
[isim]
Çalkanabilmek işi
-
[isim]
Çalkanabilmek işi
- KARTALKANADI
- ...
- ÇALKANTISIZ
-
-
[sıfat]
Çalkantısı olmayan
- "Çalkantısız deniz."
-
[sıfat]
Çalkantısı olmayan
- ÇALKANDIRMA
- ...
- BALKANOLOJİ
- ...
- KILIÇKALKAN
- ...
- KALKANDERE
- ...
- ÇALKANTILI
-
-
[sıfat]
Çalkantısı olan
- "Gece yıldızsız, deniz hafif çalkantılı idi." (Haldun Taner)
-
Düzensiz, karmakarışık
- "Oldukça çalkantılı günler geçirdi, isteklerinin çoğunu gerçekleştirecek zaman bulamadı." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Çalkantısı olan
- BALKANOLOG
- ...
- BALKANLAR
- ...
- KALKANCIK
-
-
[isim]
Tohum içerisinde embriyoyu besi dokuya bağlayan, onu besin deposundan ayıran ve besin maddelerini emerek embriyoya veren zar gibi ince ve kalkan şeklinde bir parça
-
[isim]
Tohum içerisinde embriyoyu besi dokuya bağlayan, onu besin deposundan ayıran ve besin maddelerini emerek embriyoya veren zar gibi ince ve kalkan şeklinde bir parça
- ÇALKANMAK
-
-
[nsz]
Çalkama işine konu olmak
-
Deniz, göl dalgalanmak
- "Bu loş ve serin salonların altında Haliç'in denizliğini unutmuş, uslu suyu çalkanır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Coşmak
-
Haber, söylenti herkesin ağzında dolaşmak
-
Coşkunluk, hareketlilik içinde bulunmak
- "Herkes, her şey bir bahar sevinci içinde çalkanır durur." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Çalkama işine konu olmak
- BALKANLIK
-
-
[sıfat]
Sıradağlarla kaplı olan (yer)
-
[sıfat]
Sıradağlarla kaplı olan (yer)
- KALKANSI
- ...
- ÇALKANTI
-
-
[isim]
Deniz ve gölde dalgalanma
-
Çalkanmış şey
- "Yumurta çalkantısı."
-
Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp
-
Coşku
- "Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı." (Behçet Necatigil)
-
Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum
- "Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında." (Çetin Altan)
-
[isim]
Deniz ve gölde dalgalanma
- ÇALKANMA
-
-
[isim]
Çalkanmak işi
- "Mehtap âlemiyle bütün Boğaziçi'nin çalkanmasına rağmen bu gecenin bir saz gecesi olacağını mutlaka herkes işitmiş olamazdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Çalkanmak işi
- ÇALKANIŞ
-
-
[isim]
Çalkanma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkanma işi veya biçimi
- KALKAN
-
-
[isim]
Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
-
Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık
-
Koruyucu
- "Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık