İçinde aks olan 8 harfli 58 kelime var. İçerisinde AKS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aks olan kelimeler listesine ya da Sonu aks ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKS, ASK, KAS, SAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DAMAKSIZ
-
-
[sıfat]
Damağı olmayan
-
[isim]
Sivri uçlu balıkçı iğnesi
-
Tat alma duyusu zayıflamış olan veya bu duyuyu tamamen yitirmiş olan (kimse)
-
[sıfat]
Damağı olmayan
- DAYAKSIZ
-
-
[sıfat]
Dayağı olmayan
-
[sıfat]
Dayağı olmayan
- KUŞAKSIZ
-
-
[sıfat]
Kuşağı olmayan
-
[sıfat]
Kuşağı olmayan
- SAKSONYA
-
-
[isim]
Almanya'da Saksonya bölgesinde yapılan, iyi nitelikli porselen tabak veya kap
-
[isim]
Almanya'da Saksonya bölgesinde yapılan, iyi nitelikli porselen tabak veya kap
- AKSAKLIK
-
-
[isim]
Aksak olma durumu
- "Gördüğüm aksaklıklar varsa belirtmemi istediler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aksak olma durumu
- FAKSLAMA
-
-
[isim]
Belgegeçerleme işi
-
[isim]
Belgegeçerleme işi
- MAKSİMAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Maksimum
-
[sıfat]
Maksimum
- AKSETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-den]
Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek
- "Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla / Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-e]
Bir ışık veya bir şekil düz ve parlak bir yüzeye çarpıp orada aynen görünmek, yansımak
- "Bulunduğumuz yeri sarayın tek parça, geniş camlarından akseden avize ışıkları aydınlatıyordu." (Refik Halit Karay)
-
Evirmek, tersine çevirmek
-
[-e]
Ulaşmak, yayılmak, duyulmak
- "Olay basına aksetti."
-
[-den]
Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek
- DUVAKSIZ
-
-
[sıfat]
Duvağı olmayan
-
[sıfat]
Duvağı olmayan
- MERAKSIZ
-
-
[sıfat]
Anlama, öğrenme isteğini duymayan
-
Kaygısız, aldırışsız
-
[sıfat]
Anlama, öğrenme isteğini duymayan
- TUZAKSIZ
- ...
- AKSESUAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir aletin, bir makinenin işlevine katılmayan ancak kendine özgü ayrı bir yararı bulunan alet, araç veya nesne
-
Kadın giyiminde giysiyi bütünleyen ayakkabı, çanta, kemer, şapka, eldiven, mücevher vb. eşya
-
Konunun gerektirdiği ölçüde kullanılan, bir sahne içinde yer alan veya oyuncunun dekor gereği kullandığı çeşitli eşya
-
[isim]
Bir aletin, bir makinenin işlevine katılmayan ancak kendine özgü ayrı bir yararı bulunan alet, araç veya nesne
- KRONAKSİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir elektrik akımının bir sinir veya kasla uyarım oluşturabilmesi için gereken kısa süre
-
[isim]
Bir elektrik akımının bir sinir veya kasla uyarım oluşturabilmesi için gereken kısa süre
- TAKSİTLİ
- ...
- MAKSİMUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
En çok, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), azami, maksimal
-
Değişebilen bir niceliğin varabileceği en yüksek olan (sınır), azami, maksimal
-
En çok, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), azami, maksimal
- SAKSAFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı
-
[isim]
Bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı
- HAKSEVER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru bildiği şeyden ayrılmayan (kimse), hakperest
-
[sıfat]
Doğru bildiği şeyden ayrılmayan (kimse), hakperest
- TOPRAKSI
-
-
[sıfat]
Toprağı andıran
-
[sıfat]
Toprağı andıran
- BUDAKSIZ
-
-
[sıfat]
Budağı bulunmayan (ağaç vb.)
-
[sıfat]
Budağı bulunmayan (ağaç vb.)
- TABAKSIZ
- ...