İçinde AKİT geçen kelimeler

İçinde akit olan 15 kelime var. İçerisinde AKİT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında akit olan kelimeler listesine ya da Sonu akit ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

VAKİTSİZLİK

10 Harfli Kelimeler

VAKİTSİZCE

9 Harfli Kelimeler

VAKİTLİCE

8 Harfli Kelimeler

SAKİTLİK, VAKİTSİZ

7 Harfli Kelimeler

MALAKİT, VAKİTÇE, VAKİTLİ

6 Harfli Kelimeler

AKİTLİ, TRAKİT

5 Harfli Kelimeler

NAKİT, RAKİT, SAKİT, VAKİT

4 Harfli Kelimeler

AKİT

A K T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

AKİT, ATİK, İKTA, KATİ

3 Harfli Kelimeler

AİT, ATİ, İTA, KAT, KİT, TAK, TİK

2 Harfli Kelimeler

AK, AT, İT, Kİ, TA, Tİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VAKİTSİZLİK

1. [isim] Vakitsizlik olma durumu

VAKİTSİZCE

...

VAKİTLİCE

...

SAKİTLİK

...

VAKİTSİZ

1. [sıfat] Uygun bir zamanda olmayan
   • "O iyi yürekli adam bu vakitsiz ziyaretimin sebebini önceden bildiği için..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
2. Mevsimsiz, zamansız bir durumda

VAKİTÇE

1. [zarf] Vakit bakımından, vakte göre
   • "Adının çapkına çıkması, vakitçe ya da paraca cömert davranması yeterdi, kadınların hoşlanması için." (Necati Cumalı)

VAKİTLİ

1. [sıfat] Zamanında yapılan, zamanında olan
   • "Bu, vakitli bir iş sayılmaz."

MALAKİT

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı

AKİTLİ

...

TRAKİT

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü

SAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

1. Susmuş, sessiz
   • "Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu." (Peyami Safa)

RAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [sıfat] Durgun (su)

VAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Zaman
   • "Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te." (Yahya Kemal Beyatlı)
   • "Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç için vakit öldürdüğü balıkçılık sanatında karar kılmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
   • "Sabah, öğle, akşam gibi hani vakit saat aradıkları yok." (Burhan Felek)
2. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler
   • "Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil."
3. Çağ
   • "Vaktin bilginleri."
4. Belirlenmiş olan zaman
   • "Kâhya - vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi - demişti." (Samim Kocagöz)
5. Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde "iken" anlamı veren bir söz
6. Geçim, para bakımından elverişli durum
   • "Onun bu kadar para vermeye vakti yok."

NAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Para, akçe
2. Kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit

AKİT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Sözleşme
2. Nikâh