İçinde aki olan 7 harfli 25 kelime var. İçerisinde AKİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aki olan kelimeler listesine ya da Sonu aki ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK, Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞAKİLİK
-
-
[isim]
Haydutluk
-
[isim]
Haydutluk
- SİRTAKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir çeşit dans
-
[isim]
Bir çeşit dans
- SONRAKİ
-
-
[sıfat]
Sonra olan
-
[sıfat]
Sonra olan
- BİLAKİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Tersine olarak, tam tersine, tersine, aksine
- "Bilakis tecrübeli bir adam gibi söz söylüyorum, inanınız." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Tersine olarak, tam tersine, tersine, aksine
- SAKİNCE
-
-
[sıfat]
Sakin
-
[zarf]
Sakin bir biçimde
-
[sıfat]
Sakin
- ARAKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah
- "Kadir Efendi kalemi arakiyesinin arasına soktu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir tür küçük zurna
-
[isim]
Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah
- TAKİBEN
-
-
[zarf]
Ardından
-
İzleyerek, hemen sonra
- "Cumhuriyet Başsavcılığı, kurulan partilerin ... Anayasa ve kanun hükümlerine uygunluğunu, kuruluşlarını takiben ve öncelikle denetler." (Anayasa)
-
[zarf]
Ardından
- AKİSSİZ
- ...
- AKİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Akıllıca
-
[zarf]
Akıllıca
- TİRYAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)
- "Tiryaki değildi ama aklına estikçe içiyordu." (Çetin Altan)
- "Artık birbirimizin tiryakisi olmuştuk." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Açık söyleyeyim, ben parasızlığın tiryakisi bile oldum." (Peyami Safa)
-
Bir şeye çok alışmış, vazgeçemeyen
- "Belki de habire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmış altı tiryakisi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Karagöz oyununda yaşlı ve afyon içmeye alışmış kimse
-
[sıfat]
Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)
- TAKİPÇİ
-
-
[isim]
Takip eden, izleyen kimse
-
[isim]
Takip eden, izleyen kimse
- HAKİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işin doğrusu, gerçek, asıl, esas
- "Fakat ben başka bir şey yapacağım, bir şey ki bütün hakikatleri önüme serecek." (Refik Halit Karay)
-
Gerçeklik
- "Dünyanın döndüğü bir hakikattir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Gerçekten
- "Beni oyaladı lakin hakikat adamakıllı içerlemiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir işin doğrusu, gerçek, asıl, esas
- AKİLLİK
- ...
- FAKİRCE
-
-
[sıfat]
Yoksul
-
[zarf]
Fakire benzer biçimde
-
[sıfat]
Yoksul
- VAKİTLİ
-
-
[sıfat]
Zamanında yapılan, zamanında olan
- "Bu, vakitli bir iş sayılmaz."
-
[sıfat]
Zamanında yapılan, zamanında olan
- TAKİBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kovuşturma
- "Hakkımda takibat yapılacağından korkmayarak size anlatabilirim." (Burhan Felek)
-
[isim]
Kovuşturma
- YAKİNEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sağlam olarak, iyice (bilmek)
- "Hatta yakinen biliyorlardı ki öyle ufaktan bir aileye mensup değildi." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Sağlam olarak, iyice (bilmek)
- VAKİTÇE
-
-
[zarf]
Vakit bakımından, vakte göre
- "Adının çapkına çıkması, vakitçe ya da paraca cömert davranması yeterdi, kadınların hoşlanması için." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Vakit bakımından, vakte göre
- FİLVAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Gerçekte, gerçekten, her ne kadar, vakıa
- "Filvaki bu genç kız, fikirlerini biraz daha çocuksu anlatıyor." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Gerçekte, gerçekten, her ne kadar, vakıa
- BAKİLİK
-
-
[isim]
Baki olma durumu
-
[isim]
Baki olma durumu