Sonunda aki olan 35 kelime var. AKİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde aki olan kelimeler listesine ya da başında aki olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GAYRİAHLAKİ
HÜVELBAKİ
EMRİVAKİ, İLTİSAKİ, İNSİYAKİ, KARAFAKİ, KOPANAKİ, LAHURAKİ, MÜTEBAKİ, PAMUKAKİ
FİLVAKİ, LEYLAKİ, SİRTAKİ, SONRAKİ, TİRYAKİ
AHLAKİ, ÇULAKİ, ÇÜLAKİ, İLLAKİ, LİMAKİ, MÜLAKİ, ÖSTAKİ, OYSAKİ, PİLAKİ, ŞALAKİ, SOMAKİ, TELAKİ, ZORAKİ
AFAKİ
BAKİ, HAKİ, MAKİ, SAKİ, ŞAKİ, VAKİ
A K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK, Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAYRİAHLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ahlaka aykırı
-
[sıfat]
Ahlaka aykırı
- HÜVELBAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
"Baki kalan Allah'tır." anlamında ve genellikle mezar taşlarına yazılan bir söz
-
[isim]
"Baki kalan Allah'tır." anlamında ve genellikle mezar taşlarına yazılan bir söz
- PAMUKAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği
- "Annesine gelince şu anda nansuk üzerine pembe pamukaki ile fisto yapmakta." (Haldun Taner)
-
[isim]
Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği
- MÜTEBAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Geri kalan, kalan
-
[sıfat]
Geri kalan, kalan
- EMRİVAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oldubitti
- "Bir emrivaki ile karşılaştığım için kabul edebilmiştim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Oldubitti
- İLTİSAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bitişken
-
[sıfat]
Bitişken
- LAHURAKİ
-
-
[sıfat]
Lahor'a ait
- "Hasan lahuraki kumaştan bir entariyi Fatma Hanım'a uzattı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Lahor'a ait
- KARAFAKİ
- ...
- KOPANAKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
El ile bir çeşit dantel örmek için kullanılan silindir biçimli araç
-
Bu araç üstünde örülen bir tür dantel
-
[isim]
El ile bir çeşit dantel örmek için kullanılan silindir biçimli araç
- İNSİYAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İçgüdülü
- "Onları gören yolcular da insiyaki bir hareketle ayaklandılar." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
İçgüdülü
- TİRYAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)
- "Tiryaki değildi ama aklına estikçe içiyordu." (Çetin Altan)
- "Artık birbirimizin tiryakisi olmuştuk." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Açık söyleyeyim, ben parasızlığın tiryakisi bile oldum." (Peyami Safa)
-
Bir şeye çok alışmış, vazgeçemeyen
- "Belki de habire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmış altı tiryakisi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Karagöz oyununda yaşlı ve afyon içmeye alışmış kimse
-
[sıfat]
Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)
- SİRTAKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir çeşit dans
-
[isim]
Bir çeşit dans
- LEYLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Leylak rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Erguvan göklerin altında sular leylaki." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
[isim]
Leylak rengi
- SONRAKİ
-
-
[sıfat]
Sonra olan
-
[sıfat]
Sonra olan
- FİLVAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Gerçekte, gerçekten, her ne kadar, vakıa
- "Filvaki bu genç kız, fikirlerini biraz daha çocuksu anlatıyor." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Gerçekte, gerçekten, her ne kadar, vakıa
- ÇULAKİ
- ...
- ÖSTAKİ
-
-
[isim]
Östaki borusu
-
[isim]
Östaki borusu
- SOMAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kızıl veya yeşil renkte, damarlı ve çok sert bir porfir türü mermer
-
[sıfat]
Bu mermerden yapılmış
- "Az sonra kraliçenin yeşil somaki banyosunda idim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kızıl veya yeşil renkte, damarlı ve çok sert bir porfir türü mermer
- İLLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
İlla
-
[zarf]
İlla
- ZORAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İstemeyerek yapılan
- "Sinirli ve zoraki bir gülüşle güldü." (Haldun Taner)
-
İstemeye istemeye, istemeyerek, zorla
- "Pek çok okuyucum bunu zoraki okumuştur." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
İstemeyerek yapılan