İçinde aka olan 7 harfli 82 kelime var. İçerisinde AKA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aka olan kelimeler listesine ya da Sonu aka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKA
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RİYAKAR
- ...
- SAKARİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle şeker hastalarının şeker yerine kullandığı, maden kömürü katranından elde edilen, beyaz, tatlandırıcı bir madde
-
[isim]
Genellikle şeker hastalarının şeker yerine kullandığı, maden kömürü katranından elde edilen, beyaz, tatlandırıcı bir madde
- ALAKART
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Seçmeli yemek, tabildot karşıtı
-
[zarf]
Yemek listesinden seçerek
- "Alakart yedik."
-
[isim]
Seçmeli yemek, tabildot karşıtı
- YAKALIK
-
-
[isim]
Erkek gömleklerinin üzerine takılan eğreti yaka
- "Karıları incik boncuk içinde, erkekler ekseri yakalık bile alıp takmıyorlar." (Halide Edip Adıvar)
-
İlköğretim öğrencilerinin önlüklerinin üzerine taktıkları yaka
-
[isim]
Erkek gömleklerinin üzerine takılan eğreti yaka
- HAMAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ahmaklık
- "... misafirperverliğinizi fazlasıyla suistimal etmiş hâldeyim, bendeki kafa kafa mı, hamakat kutusu..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Ahmaklık
- BAKAYIM
- ...
- MAKARNA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İrmik veya una yumurta karıştırılarak hazırlanmış türlü biçimlerdeki kuru hamur
-
Bu hamurdan yapılan yemek
-
İtalyan lireti
-
[isim]
İrmik veya una yumurta karıştırılarak hazırlanmış türlü biçimlerdeki kuru hamur
- VAKARLI
-
-
[sıfat]
Ağırbaşlı
- "Vakarlı, gösterişli bir adam." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Ağırbaşlı
- REFAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arkadaşlık etme, birlikte bulunma
- "Nice yıllar devam eden bir refakatin hatırası bundan mı ibaretti?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Fahri, Cağaloğlu'na kadar onlara refakat etti." (Peyami Safa)
-
Eşlik etme
- "Sabih Hüsnü, kemanla bana refakat etti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Arkadaşlık etme, birlikte bulunma
- SAKATAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları
-
[isim]
Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları
- SAKALLI
-
-
[sıfat]
Sakalı olan
- "Uzaktan çadırımıza doğru gelen siyah sakallı, kırk beşlik bir bedeviyi işaret ettiler." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yaşı geçkin savaş tutsağı
-
[sıfat]
Sakalı olan
- TAKATLİ
-
-
[sıfat]
Güçlü, dayanıklı
-
[sıfat]
Güçlü, dayanıklı
- LİYAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Layık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim
-
Yeterlilik, kifayet
- "Her birimiz kendi liyakatimize göre, üzerimize bir vazife almalıyız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Layık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim
- AKARLAR
-
-
[isim]
Gövdeleri halkasız, başları göğüsle birleşik, ağız yapıları ısırıcı, sokucu veya emici örümceğimsiler takımı
-
[isim]
Gövdeleri halkasız, başları göğüsle birleşik, ağız yapıları ısırıcı, sokucu veya emici örümceğimsiler takımı
- YAKARMA
-
-
[isim]
Yakarmak işi
-
[isim]
Yakarmak işi
- AKAMBER
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş
-
Sıcak ülkelerde yetişen bir ağaçtan elde edilen katı, güzel kokulu reçine
-
[isim]
Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş
- AKSAKAL
-
-
[isim]
Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
-
Ermiş, evliya
-
[isim]
Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
- KAKAOLU
-
-
[sıfat]
İçinde kakao bulunan
-
[sıfat]
İçinde kakao bulunan
- SAKARYA
- ...
- YAKARIŞ
-
-
[isim]
Yakarma işi veya biçimi, yakarı
-
Tanrı'dan bir şey dilemek amacıyla söylenen söz, dua, münacat
-
[isim]
Yakarma işi veya biçimi, yakarı