İçinde aka olan 5 harfli 34 kelime var. İçerisinde AKA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aka olan kelimeler listesine ya da Sonu aka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AKA

2 Harfli Kelimeler

AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇAKAR

  1. [isim] Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener
  2. Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı
    • "Kolyoz çakarı. Uskumru çakarı."

SAKAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çatı, dam
    • "... genç âlimlerin, binbir rica, yüz bin teşekkürle gezip yıkık sakaflarının, eğrilmiş camsız pencerelerinin, düşük kapılarının resimlerini almadıkları bu harabe, iki yüz yaşını çoktan doldurmuştu." (Ömer Seyfettin)

BAKAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Baklagillerden, odunundan kırmızı boya çıkarılan bir ağaç (Haematoxylon campechianum)

BAKAN

  1. [isim] Hükûmet işlerinden birini yönetmek için, genellikle milletvekilleri arasından, başbakan tarafından seçilerek cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra işbaşına getirilen yetkili, vekil, nazır
    • "O sadece iyi bir bayındırlık bakanıdır." (Falih Rıfkı Atay)

SAKAL

  1. [isim] Yetişkin erkeklerde yanak ve alt çenede çıkan kılların tümü
    • "Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Yaşıtlarının hemen hepsi sakal koyuverdi." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Yumuşak durmak, yalvarmak, sakalı ele vermek demektir, sonra artık evin idaresi ne olacak?" (Memduh Şevket Esendal)
    • "Sakalına göre tarak vurdum. Oğlunun çok selamı var dedim. Tarla icarlarını toplar, kendi elleriyle verir dedim." (Orhan Kemal)
  2. Bazı hayvanlarda çene altında bulunan kılların tümü
  3. Gemi karinasında oluşan yosun, yapışan midye vb. yabancı madde

ÇAKAL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)
  2. Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse
  3. [sıfat] Titiz, huysuz, görgüsüz

TAKAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değişim
  2. İki ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı olarak malla ödenmesi, kliring

AKALA

  1. [isim] Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir pamuk türü

AKAJU

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Maun
    • "Akajudan yapılmış bu narin ve şık dolaplar otuz âşıklı bir kokotun elbise dolaplarına benziyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. [sıfat] Maundan yapılmış
    • "Kenarda akaju bir yazıhane duruyordu." (Ömer Seyfettin)

SAKAK

  1. [isim] Çene altı

MAKAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mevki, kat, yer
    • "İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Klasik Türk müziğinde bir müzik parçası veya şarkının işleniş biçimi

SAKAR

  1. [isim] Bazı hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan beyaz leke, küçük akıtma
  2. [sıfat] Sık sık küçük, önemsiz kazalar yapan (kimse)
    • "Orada ne babamın sakar hareketlerinden ne annemin çehresindeki hüznünden haberim olurdu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MAKAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Güneydoğu Asya'da yaşayan kuyruklu bir maymun (Macacus)

FAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] Yalnız, ancak, ama, lakin
    • "Ellilik, kır saçlı fakat dinç, okkalı bir adam bağırdı." (Sait Faik Abasıyanık)

MAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kıç
  2. Anüs
  3. Minderli alçak sedir
    • "... duvardaki çiviye lambayı asarken odanın makatına yığılır gibi oldu." (Abbas Sayar )
  4. Minder yüzü, minderin üzerine yayılan kumaş

TAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet
    • "Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı." (Aka Gündüz)
    • "Sonra, artık takati kesilmiş gibi kendini bıraktı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Günahlarımızın icmaline gelince ben tutamam, takatim yetmez." (Atilla İlhan)

VAKAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağırbaşlılık
    • "Hepsi temiz, hepsi yeni giyinmiş askerin vakarı, efendiliği üstlerinden akıyor." (Halide Edip Adıvar)

AKAİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  2. Bu kuralları toplayan kitap

BAKAÇ

  1. [isim] Dürbün
  2. Vizör

PLAKA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Kamyon, otomobil vb. kara taşıtlarına takılan numara levhası
  2. Metal yaprak
  3. Plak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü