İçinde ak olan 9 harfli 1111 kelime var. İçerisinde AK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ak olan kelimeler listesine ya da Sonu ak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİYAKRONİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Art zamanlılık
-
[isim]
Art zamanlılık
- HAŞLANMAK
-
-
[nsz]
Haşlama işi yapılmak
-
Kaynar su vb. ile yanmak
- "Kaynar çay döküldü, elim haşlandı."
-
[nsz]
Haşlama işi yapılmak
- HIÇKIRMAK
-
-
[nsz]
Boğazdan hıçkırık sesi çıkarmak
-
İçini çekerek ağlamak
-
[nsz]
Boğazdan hıçkırık sesi çıkarmak
- PERAKENDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Malların teker teker veya birkaç parça durumunda azar azar satılmasına dayanan (satış biçimi), toptan karşıtı
-
Bu biçimde alınan veya satılan
-
Düzenli olmayan, ayrı ayrı, dağınık, perişan
- "Geçen gün İzmir sokaklarında perakende bir askere tesadüf etmişler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Malların teker teker veya birkaç parça durumunda azar azar satılmasına dayanan (satış biçimi), toptan karşıtı
- SIÇTIRMAK
- ...
- YUTTURMAK
-
-
[-i]
Yutma (I) işini yaptırmak veya yutmasını sağlamak
-
[-i]
Yutma (I) işini yaptırmak veya yutmasını sağlamak
- ALAZLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak
-
Sızlatmak, yakmak, acı vermek
- "İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak
- BAKICILIK
-
-
[isim]
Bakıcı olma durumu
-
Falcılık
- "Bu bakıcılık sanatı boyacı küpü değildir ki kızım, daldırayım da istediğim boyda sana iş çıkarayım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Bakıcı olma durumu
- BAŞVURMAK
-
-
[-e]
Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek
-
Bir şeye yararlanmak amacıyla el atmak
-
Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanmak, müracaat etmek
-
[-e]
Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek
- İNAKÇILIK
-
-
[isim]
Dogmacılık
-
[isim]
Dogmacılık
- IŞIKLAMAK
- ...
- TAKUNYACI
-
-
[isim]
Takunyacılık işini yapan kimse, nalıncı
-
[isim]
Takunyacılık işini yapan kimse, nalıncı
- TUZLAŞMAK
- ...
- ZARFLAMAK
-
-
[-i]
Zarf içine koymak
- "Damgalı bir kâğıda bir şeyler yazdı, mühürledi, imzasını attı hatta zarflayıp elime verdi." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Zarf içine koymak
- DARALTMAK
-
-
[-i]
Dar duruma getirmek
- "Hoyrat bir rüzgâr bütün gün tozu dumanına katmış, solukları kesmiş, göğüsleri daraltmıştı." (Tarık Buğra)
-
Sayıca azaltmak
- "Aslında geniş olan kadroyu ne akla hizmet edip de bu derece daralttığına bir türlü akıl erdirememişti." (Haldun Taner)
-
[-i]
Dar duruma getirmek
- HIZLANMAK
-
-
[nsz]
Hız almak, hızı artmak
- "Genç kız birdenbire hızlanmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Hız almak, hızı artmak
- ZAMKLAMAK
-
-
[-i]
Zamk sürmek
-
[-i]
Zamk sürmek
- ALIMLAMAK
-
-
[-i]
Anlayarak kabul etmek
- "Ağır ağır iyileşen Handan, gerçekliği alımlar alımlamaz, tekrar günah saplantısıyla dolup taşar." (Selim İleri)
-
Alıntı yapmak
- "Halk sanatçısı olduğuna inandığım bu aktörden alımladığımı özetlemeye çalışacağım." (Selim İleri)
-
[-i]
Anlayarak kabul etmek
- ALIŞILMAK
-
-
[-e]
Bir şeye alışmış duruma gelinmek
- "Sıkıntılara alışılır."
-
[-e]
Bir şeye alışmış duruma gelinmek
- ZIPLATMAK
-
-
[-i]
Zıplama işini yaptırmak, hoplatmak, sıçratmak
-
[-i]
Zıplama işini yaptırmak, hoplatmak, sıçratmak