İçinde ak olan 8 harfli 1114 kelime var. İçerisinde AK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ak olan kelimeler listesine ya da Sonu ak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKITILIŞ
- ...
- BAKANLIK
-
-
[isim]
Bakan olma durumu, vekillik, nezaret, vekâlet
-
Bakanın yönetimi altındaki kuruluşların bütünü, nezaret, vekâlet
-
Bu kuruluşların bulunduğu yer
-
[isim]
Bakan olma durumu, vekillik, nezaret, vekâlet
- SAPTAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi belirgin kılmak, tespit etmek
-
[-i]
Bir şeyi belirgin kılmak, tespit etmek
- TIRNAKLI
-
-
[sıfat]
Tırnağı olan
- "Kurban edilecek hayvanların iki tırnaklı olması lazımdır." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Tırnağı olan
- YAKILMAK
-
-
[nsz]
Yakma işi yapılmak
- "Ateş yakılmak, kına yakılmak."
-
[nsz]
Yakma işi yapılmak
- YORULMAK
-
-
[nsz]
Yorgun duruma gelmek
- "Artık ciddiyetten yorulmuş gibi silkinerek kısa ve gevrek kahkahasını attı." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Yorgun duruma gelmek
- AGULAMAK
-
-
[nsz]
Bebek "agu" diye ses çıkarmak
-
[nsz]
Bebek "agu" diye ses çıkarmak
- AYLAKLIK
-
-
[isim]
Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
- "Çalışmaktan yorulunca böyle geçici aylaklıklarla dinleniyorum." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
- NAKLİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşıma işleri, taşımacılık
-
[isim]
Taşıma işleri, taşımacılık
- ŞAŞIRMAK
-
-
[-i]
Bir işe nasıl başlayıp o işi nasıl sürdüreceğini ve nasıl sonuçlandıracağını bilemeyecek duruma gelmek, içinden çıkamamak
- "Söyleyeceğini şaşırmak."
- "Hasta adamı da evden çıkarıp atmak olmaz, ne yapacağını şaşırmış kalmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Doğru, gerçek ve gerekli olanı ayırt edemeyecek duruma gelmek
- "Hastasını muayene ederken başında bulundular mı hele söz söylediler mi eli ayağı dolaşır, ya kalbi bulamaz ya nabzı şaşırır." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını kestirememek, hayret etmek
- "... o kadar bağırırdı ki nihayet herif sersem olur, şaşırır, istediğini verirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Bir işe nasıl başlayıp o işi nasıl sürdüreceğini ve nasıl sonuçlandıracağını bilemeyecek duruma gelmek, içinden çıkamamak
- TAKAYYÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma
-
Üstüne düşme, özen gösterme
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma
- YALINCAK
-
-
[sıfat]
Çıplak
-
[sıfat]
Çıplak
- BAKLAMSI
-
-
[sıfat]
Baklayı andıran, baklaya benzeyen, bakla gibi
-
[sıfat]
Baklayı andıran, baklaya benzeyen, bakla gibi
- BATAKÇIL
-
-
[sıfat]
Bataklıkları seven, bataklıklarda yaşayan (bitki, hayvan)
-
[sıfat]
Bataklıkları seven, bataklıklarda yaşayan (bitki, hayvan)
- DOĞURMAK
-
-
[nsz]
Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak
- "Bir kadın tarlada doğuruyor, bir kadın hastanede doğuramıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak
- "Artık yolun ortasını geçtik ve saçlarımızda aklar akları ve alnımızda çizgiler çizgileri doğuruyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak
- PATTADAK
-
-
[zarf]
Ansızın
- "Bugün böyle, yarın şöyle derken, hiç olmadığı bir adam oldu; geveze, övünme meraklısı, ağzına geleni pattadak söyleyen!" (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Ansızın
- ŞAŞILMAK
-
-
[nsz]
Şaşkınlığa uğranılmak
- "Cidden şaşılacak şeyler yapıyor." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Şaşkınlığa uğranılmak
- SOKUNMAK
- ...
- YIKILMAK
-
-
[nsz]
Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
-
Herhangi bir sebeple çökmek, göçmek
- "Duvar yıkıldı."
-
Devrilmek, yığılmak
- "... yüzükoyun yıkılıp kalmış bir kadın, kaçışan hizmetçiler..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak
-
Yok olmak, mahvolmak
-
[-e]
Yüklenmek
- "Bütün işler onun üstüne yıkılmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
- AKLİYECİ
-
-
[isim]
Akıl hastalıkları uzmanı
-
Akılcı, usçu
-
[isim]
Akıl hastalıkları uzmanı