İçinde ak olan 8 harfli 1114 kelime var. İçerisinde AK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ak olan kelimeler listesine ya da Sonu ak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AFAKİLİK

  1. [isim] Nesnellik

BAŞHAKEM

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Yarışmayı veya oyunu yöneten hakemlerin başı, başyargıcı

KAÇINMAK

  1. [-den] Herhangi bir işi yapmaktan veya özverili davranmaktan geri durmak, imtina etmek
    • "Dargın çıkan sesinde bir şeyden kaçınan, lüzumsuz bir sakınca anlamı sezdi." (Halide Edip Adıvar)

KIRIŞMAK

  1. [nsz] Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak
    • "Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı." (Yahya Kemal)
  2. [nsz] Birbirini kırmak, yok etmek, öldürmek
  3. Karşılıklı kırmak
    • "Çocuklar yumurta kırışıyorlar."
  4. Pazarlık etmek
  5. [-le] Bahse tutuşmak
  6. Bir şeyi eşit olarak paylaşmak

KOCAKARI

  1. [isim] Yaşlı kadın
    • "Kocakarının trenin arkasından ağzıyla uluyarak koşan hayali bir rüya gibi oldu." (Halide Edip Adıvar)
  2. Anne

KULAKSIZ

  1. [sıfat] Kulak kepçesi olmayan

MÜZAYAKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıkıntı, darlık, parasızlık

SIPSICAK

  1. [sıfat] Pek sıcak, cana yakın, sımsıcak
    • "Gelin çıtı pıtı, esmer güzeli, sıpsıcak bir kızdı." (Haldun Taner)

TAKSİRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kusurlar, suçlar
    • "İnsan gene kendi taksiratı yüzünden normal ömrünü yaşayamaz oldu." (Burhan Felek)

TAVSAMAK

  1. [nsz] Bir iş, bir durum vb. gücünü, hızını kaybetmek, yavaşlamak, gevşemek
    • "Sonra sonra ziyaretler seyrekleşti, gitgide büsbütün tavsadı." (Haldun Taner)

DOYULMAK

  1. [-e] Doymak
    • "Bu kadar yemekle doyulur mu? Güzel şeylere doyulmaz."

KRONAKSİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir elektrik akımının bir sinir veya kasla uyarım oluşturabilmesi için gereken kısa süre

SIĞINMAK

  1. [-e] Tehlikelerden kaçarak güvenilir bir yere çekilmek
  2. Korunmak amacıyla bir yere veya birine başvurmak, başkalarının yardım ve korunmasına ihtiyaç duymak
    • "Karı koca o evlerden birinde bir odacığa sığınmıştık." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Genellikle siyasi sebeplerle kendi ülkesinden kaçıp başka ülkeye gitmek, iltica etmek
  4. Güvenmek, yardım istemek veya ummak
    • "Kendisini küçük gören bir millet, insaniyet şefkatine sığınarak yaşayamaz." (Orhan Seyfi Orhon)

YONULMAK

  1. [nsz] Yontulmak

BIÇAKLIK

  1. [isim] Bıçak koyacak yer
  2. [sıfat] Bıçak yapmaya elverişli (maden)

DANIŞMAK

  1. [-i] Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek
    • "Doktor, bugün size ben asıl başka mesele danışmak için geldim." (Halide Edip Adıvar)

ISLAKLIK

  1. [isim] Islak olma durumu
    • "lslaklık iliklerimize işler." (Refik Halit Karay)

SUSATMAK

  1. [-i] Susamasına yol açmak, susuz bırakmak
  2. Zorluk, güçlük çıkarmak

TUZLAMAK

  1. [-i] Tuza yatırmak veya üstüne tuz ekmek

YUVARLAK

  1. [sıfat] Top veya küre biçiminde olan, müdevver
    • "Yuvarlak bir yüz. Yuvarlak bir masa."
    • "Yuvarlak konuşmayı bırak da söyleyeceğini açıkça söyle diye hatibe müdahale etti." (Haldun Taner)
  2. [isim] Top veya küre biçiminde toparlak şey

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü