İçinde ai olan 5 harfli 34 kelime var. İçerisinde Aİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ai olan kelimeler listesine ya da Sonu ai ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKAİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  2. Bu kuralları toplayan kitap

FEDAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, serdengeçti
    • "Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım." (Refik Halit Karay)
  2. Bir kimseyi veya bir yeri koruyan kimse
    • "İlk zamanlar sadık fedailerini sık sık gelip yokladılar." (Haldun Taner)

RUFAİ
...
DAİMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Her vakit, sürekli olarak
    • "Onlar daima bir macera ararlar." (Ömer Seyfettin)

AİDAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti
    • "... üye aidatının sendikaya ödenme şekli kanunla düzenlenir." (Anayasa)
  2. Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para
  3. Kesenek

ALAİM
...
KAİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kural
    • "Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  2. Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık
    • "Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor." (Halide Edip Adıvar)
  3. Kalça

DAİMİ
...
MAİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aklan

ŞAİBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Art düşünce
    • "Yakın zamanlarda bizim parlamentomuz da bu gibi şaibeler altında tutuldu." (Haldun Taner)
  2. Hile
  3. Eksiklik, kusur, ayıp
    • "Bizim efendinin indinde bundan büyük şaibe olamaz." (Ercüment Ekrem Talu)
  4. Kir, leke

TEDAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çağrışım

CİNAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Konusu cinayet olan
    • "Okuduğunuz ne kadar cinai roman varsa bu karanlık ve tenha sokaklarda âdeta hayat bulur." (Refik Halit Karay)
  2. Cinayetle ilgili

GAİTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan dışkısı

HAİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok acıklı olay
  2. Manzum biçimde yazılmış trajedi

BABAİ
...
ZİRAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tarımsal

GAİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    • "Küçücük yaşta büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür." (Ahmet Mithat)
    • "Devletin başına sayısız gaileler açmak yolunda hiçbir fırsatı kaçırmadı." (Samiha Ayverdi)
  2. Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük
    • "Otuz iki senelik bir saltanatın binbir gailesi ve bu en son yıllarda geçirdiği ağır hastalığın tesiri yüzünden o, kendisini çok yorulmuş, yıpranmış, çökmüş hissediyordu." (Nahid Sırrı Örik)
  3. İstenmeyen durum, baş belası

RUBAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Divan edebiyatında dört dizeden oluşan ve belirli aruz kalıpları ile yazılan şiir, dördül
    • "Bu rubailer basit olmakla beraber onlarda hayalden çok mücerrede doğru bir akış vardır." (Asaf Halet Çelebi)

MESAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çalışma, emek

DAİRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat
    • "Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş." (Halit Fahri Ozansoy)
  2. Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri
    • "Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi." (Refik Halit Karay)
  3. Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
  4. Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm
    • "Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü
    • "Mantık dairesinde konuşmak."
  6. Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası
  7. Saz takımında usul vurmaya yarayan tef

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü