İçinde aday olan 18 kelime var. İçerisinde ADAY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aday olan kelimeler listesine ya da Sonu aday ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KABADAYILANMAK, KABADAYILAŞMAK
DENİZKADAYIFI, KABADAYILANMA, KABADAYILAŞMA
KADAYIFÇILIK
ADAYABİLMEK, KABADAYILIK
ADAYABİLME, ADAYAVRUSU, KABADAYICA
KADAYIFÇI
KABADAYI
ADAYLIK, KADAYIF
ADAYIŞ
DADAY
ADAY
A A D Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ADAY
3 Harfli Kelimeler
ADA, AYA, YAD
2 Harfli Kelimeler
AD, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KABADAYILANMAK
-
-
[nsz]
Kabadayılık etmek, kabadayı gibi davranmak
-
[nsz]
Kabadayılık etmek, kabadayı gibi davranmak
- KABADAYILAŞMAK
-
-
[nsz]
Kabadayı gibi davranmak, kabadayılık etmek
-
[nsz]
Kabadayı gibi davranmak, kabadayılık etmek
- KABADAYILANMA
-
-
[isim]
Kabadayılaşmak, kabadayılanmak işi
-
[isim]
Kabadayılaşmak, kabadayılanmak işi
- KABADAYILAŞMA
-
-
[isim]
Kabadayılaşmak işi
-
[isim]
Kabadayılaşmak işi
- DENİZKADAYIFI
-
-
[isim]
Esmer su yosunlarından bir deniz bitkisi (Alaria esculenta)
-
[isim]
Esmer su yosunlarından bir deniz bitkisi (Alaria esculenta)
- KADAYIFÇILIK
-
-
[isim]
Kadayıf yapma veya satma işi
-
[isim]
Kadayıf yapma veya satma işi
- ADAYABİLMEK
-
-
[-i]
Adama imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[-i]
Adama imkânı veya olasılığı bulunmak
- KABADAYILIK
-
-
[isim]
Kabadayı olma durumu veya kabadayıca davranış, heriflik
- "Bu Manisa'da kabadayılığı ile ün salmış bir adamın oğluydu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kaçanın arkasından kabadayılık taslamak pek ayıp olur." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Kabadayı olma durumu veya kabadayıca davranış, heriflik
- ADAYABİLME
-
-
[isim]
Adayabilmek işi
-
[isim]
Adayabilmek işi
- KABADAYICA
-
-
[sıfat]
Kabadayı gibi olan
-
[zarf]
Kabadayıya yakışır bir biçimde
-
[sıfat]
Kabadayı gibi olan
- ADAYAVRUSU
-
-
[isim]
İki veya üç çifte kürekli küçük balıkçı teknesi
-
[isim]
İki veya üç çifte kürekli küçük balıkçı teknesi
- KADAYIFÇI
-
-
[isim]
Kadayıf yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kadayıf yapan veya satan kimse
- KABADAYI
-
-
[isim]
İyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse
- "Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Yürekli
- "Doğrusu kabadayı çocuktur."
-
Bir şeyin en iyisi, başta geleni
- "Bunun en kabadayısı yüz bin lira."
-
[isim]
İyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse
- KADAYIF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Undan yapılan, tatlı olarak tüketilen türlü biçimlerde yiyecek
- "Ekmek kadayıfı."
- "Tel kadayıf."
-
[isim]
Undan yapılan, tatlı olarak tüketilen türlü biçimlerde yiyecek
- ADAYLIK
-
-
[isim]
Herhangi bir iş, bir görev için kendini ileri sürme veya başkaları tarafından ileri sürülme, namzetlik
- "Seçimlerde adaylık hakkının yalnız muayyen bir seçim dairesinde oturmuş olanlara tahsisi teklif ediliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bankacılardan birkaçının kurgularıyla belediye başkanlığına adaylığını koymuştu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir görevde yetiştirilme
- "Adaylık süresi."
-
[isim]
Herhangi bir iş, bir görev için kendini ileri sürme veya başkaları tarafından ileri sürülme, namzetlik
- ADAYIŞ
-
-
[isim]
Adama işi veya biçimi
-
[isim]
Adama işi veya biçimi
- DADAY
- ...
- ADAY
-
-
[isim]
Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse
- "Babası da beni damat adayı olarak görüyordu." (Mahmut Yesari)
- "Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler." (Anayasa)
- "Geçen seçim bu dört kardeşin dördü de ayrı partiden aday oldular." (Haldun Taner)
-
Bir iş için yetiştirilmekte, eğitilmekte olan kimse, namzet
- "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, on gün içinde Başkanlık Divanına bildirilir." (Anayasa)
-
[isim]
Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse