İçinde adan olan 8 harfli 13 kelime var. İçerisinde ADAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında adan olan kelimeler listesine ya da Sonu adan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
DANA
3 Harfli Kelimeler
ADA, ANA
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NADANLIK
-
-
[isim]
Nadan olma durumu veya nadanca davranış
-
[isim]
Nadan olma durumu veya nadanca davranış
- PATTADAN
-
-
[zarf]
Pattadak
-
[zarf]
Pattadak
- CARTADAN
-
-
[zarf]
Cartadak
-
[zarf]
Cartadak
- DEKADANS
- ...
- SONRADAN
-
-
[zarf]
Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda
- "Mehmet o günkü budalalığının farkına ancak sonradan vardı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda
- AVADANCI
-
-
[isim]
Osmanlı sarayında bir sınıf hademe
-
[isim]
Osmanlı sarayında bir sınıf hademe
- BADANALI
-
-
[sıfat]
Badana edilmiş olan
- "Geniş, perdesiz, kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk." (Ömer Seyfettin)
-
Yüzüne çok pudra ve boya sürmüş olan (kadın)
-
[sıfat]
Badana edilmiş olan
- AYVADANA
-
-
[isim]
Yüksekliği 15-70 cm, sık tüylü, soluk sarı çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki (Achillea nobilis)
-
[isim]
Yüksekliği 15-70 cm, sık tüylü, soluk sarı çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki (Achillea nobilis)
- BADANACI
-
-
[isim]
Geçimini badana yapmakla kazanan kimse
-
[isim]
Geçimini badana yapmakla kazanan kimse
- ÜSTADANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Üstatça
- "Gayet muntazam ve üstadane bir takip planı yapmıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Üstatça
- DADANMAK
-
-
[-e]
Tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek
- "Çocuk çikolataya pek dadandı."
-
Yarar, çıkar amacıyla veya alışkanlıkla bir yere sık uğramak, abone olmak
- "İkinci sene plajlara da dadandı; yüzüyor, kumda yatıp güneşleniyor, dans ediyor, kürek çekiyordu." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek
- FAZLADAN
-
-
[zarf]
Alışılana ek olarak, alışılandan çok, bol bol, çok çok
-
[zarf]
Alışılana ek olarak, alışılandan çok, bol bol, çok çok
- DURMADAN
-
-
[zarf]
Ara vermeden, kesintisiz, sürekli
- "Bir boş arsada davul zurna ile durmadan hora tepiliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Ara vermeden, kesintisiz, sürekli