İçinde acık olan 10 harfli 15 kelime var. İçerisinde ACIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında acık olan kelimeler listesine ya da Sonu acık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A C I K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ACI, AKI, CIK
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TOPARLACIK
-
-
[sıfat]
Pek yuvarlak, yusyuvarlacık
-
Kısa boylu ve şişman (kimse)
-
[sıfat]
Pek yuvarlak, yusyuvarlacık
- YUVARLACIK
-
-
[sıfat]
Küçük ve yuvarlak
- "Nil yuvarlacık kalçalarına, seyredenlerle alay eden bir eda vermeyi bilmişti." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Küçük ve yuvarlak
- ŞAKACIKTAN
-
-
[zarf]
Şaka yapar görünerek
- "Başımı da şöyle yastığa doğru şakacıktan eğdim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Farkında olmadan
- "Şakacıktan epey iş görmüşüz."
-
[zarf]
Şaka yapar görünerek
- DASDARACIK
-
-
[sıfat]
Çok dar
- "Dasdaracık bir pantolon altından koca ayaklar çıkıyor." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çok dar
- YUMURTACIK
-
-
[isim]
Canlılarda dişinin, döllenip oğulcuk durumuna gelmesi için çıkardığı üreme hücresi
-
Kapalı tohumlularda, döllenmeden sonra değişikliğe uğrayarak tohumu oluşturan bölüm
-
[isim]
Canlılarda dişinin, döllenip oğulcuk durumuna gelmesi için çıkardığı üreme hücresi
- YAPMACIKLI
-
-
[sıfat]
İçtenliği olmayan, içten olmayan
- "Öyle ince yapmacıklı aktris tavırlı, sahte bir kız değildi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
İçtenliği olmayan, içten olmayan
- KURBAĞACIK
-
-
[isim]
Kurbağa yavrusu, küçük kurbağa
-
Küçük İngiliz anahtarı
-
Ayarlanabilir somun anahtarı
-
Pencere çerçevesi gibi yukarıya sürülen şeylerin alt kenarlarına yerleştirilen tutacak
-
Ağız tabanında çıkan bir çeşit küçük ur
-
[isim]
Kurbağa yavrusu, küçük kurbağa
- DAPDARACIK
-
-
[sıfat]
Çok dar
- "Karanlık ve kaldırımları bozuk bu dapdaracık sokağa saptılar." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Çok dar
- YAVAŞÇACIK
-
-
[zarf]
Çok yavaş, usulcacık
-
[zarf]
Çok yavaş, usulcacık
- ACIKIVERME
-
-
[isim]
Acıkıvermek işi veya durumu
-
[isim]
Acıkıvermek işi veya durumu
- ACIKTIRMAK
-
-
[-i]
Açlık duymasına sebep olmak
- "Bu hava, bu su insanı çabuk acıktırır."
-
Aç bırakmak, yeterince doyurmamak
-
[-i]
Açlık duymasına sebep olmak
- SICACIKLIK
- ...
- PARÇACIKLI
- ...
- ACIKABİLME
-
-
[isim]
Acıkabilmek işi veya durumu
-
[isim]
Acıkabilmek işi veya durumu
- KOLAYCACIK
-
-
[sıfat]
Çok kolay
-
[zarf]
(kola'ycacık) Çok kolay bir biçimde
- "Kapının sarı tokmağını avuçlayıp çeviriyor, kolaycacık açılıyor kapı." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[sıfat]
Çok kolay