Sonunda acık olan 54 kelime var. ACIK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde acık olan kelimeler listesine ya da başında acık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
EFENDİBABACIK
DAPDARACIK, DASDARACIK, KOLAYCACIK, KURBAĞACIK, TOPARLACIK, YAVAŞÇACIK, YUMURTACIK, YUVARLACIK
BARAKACIK, ÇABUCACIK, KASABACIK, PUSULACIK, USULCACIK, USULLACIK, YUMUŞACIK
BALTACIK, BARDACIK, BUNCACIK, DALGACIK, DAMLACIK, HALKACIK, KIRBACIK, KIVRACIK, LOKMACIK, MİNNACIK, PARÇACIK, ŞUNCACIK, TORBACIK, YAPMACIK, YAPRACIK
ALÇACIK, AMCACIK, ARPACIK, ARSACIK, AYVACIK, BABACIK, BURACIK, DARACIK, ELMACIK, KINACIK, KISACIK, MASACIK, SICACIK, ŞURACIK
ADACIK, AĞACIK, AHACIK, ANACIK, ODACIK, ORACIK, OVACIK, UFACIK
CACIK
A C I K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ACI, AKI, CIK
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EFENDİBABACIK
- ...
- YAVAŞÇACIK
-
-
[zarf]
Çok yavaş, usulcacık
-
[zarf]
Çok yavaş, usulcacık
- DAPDARACIK
-
-
[sıfat]
Çok dar
- "Karanlık ve kaldırımları bozuk bu dapdaracık sokağa saptılar." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Çok dar
- TOPARLACIK
-
-
[sıfat]
Pek yuvarlak, yusyuvarlacık
-
Kısa boylu ve şişman (kimse)
-
[sıfat]
Pek yuvarlak, yusyuvarlacık
- KOLAYCACIK
-
-
[sıfat]
Çok kolay
-
[zarf]
(kola'ycacık) Çok kolay bir biçimde
- "Kapının sarı tokmağını avuçlayıp çeviriyor, kolaycacık açılıyor kapı." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[sıfat]
Çok kolay
- DASDARACIK
-
-
[sıfat]
Çok dar
- "Dasdaracık bir pantolon altından koca ayaklar çıkıyor." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çok dar
- YUMURTACIK
-
-
[isim]
Canlılarda dişinin, döllenip oğulcuk durumuna gelmesi için çıkardığı üreme hücresi
-
Kapalı tohumlularda, döllenmeden sonra değişikliğe uğrayarak tohumu oluşturan bölüm
-
[isim]
Canlılarda dişinin, döllenip oğulcuk durumuna gelmesi için çıkardığı üreme hücresi
- YUVARLACIK
-
-
[sıfat]
Küçük ve yuvarlak
- "Nil yuvarlacık kalçalarına, seyredenlerle alay eden bir eda vermeyi bilmişti." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Küçük ve yuvarlak
- KURBAĞACIK
-
-
[isim]
Kurbağa yavrusu, küçük kurbağa
-
Küçük İngiliz anahtarı
-
Ayarlanabilir somun anahtarı
-
Pencere çerçevesi gibi yukarıya sürülen şeylerin alt kenarlarına yerleştirilen tutacak
-
Ağız tabanında çıkan bir çeşit küçük ur
-
[isim]
Kurbağa yavrusu, küçük kurbağa
- PUSULACIK
-
-
[isim]
Küçük pusula
-
Üstüne hatırlanması gereken notlar yazılan, kendinden yapışkanı olan küçük kâğıt
-
[isim]
Küçük pusula
- KASABACIK
-
-
[isim]
Küçük kasaba
- "Edirne'yle İstanbul arasındaki kasabacıklardan birinde yaşıyoruz." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Küçük kasaba
- USULCACIK
-
-
[zarf]
Yavaş ve belli etmeden veya ortalığı karıştırmadan, yavaşçacık
- "Başını usulcacık kaldırmak istedi." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Yavaş ve belli etmeden veya ortalığı karıştırmadan, yavaşçacık
- ÇABUCACIK
-
-
[zarf]
Çabucak
- "İşini çabucacık bitirdi."
-
[zarf]
Çabucak
- YUMUŞACIK
-
-
[sıfat]
Hoşa giden, istenilen yumuşaklıkta olan, çok yumuşak olan
-
[sıfat]
Hoşa giden, istenilen yumuşaklıkta olan, çok yumuşak olan
- USULLACIK
-
-
[zarf]
Usulcacık
-
[zarf]
Usulcacık
- BARAKACIK
-
-
[isim]
Küçük baraka
- "Bu barakacıklar, sarkan saçakları, dökülmüş kafesleri ile caddenin iki tarafını dolduruyorlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Küçük baraka
- BUNCACIK
- ...
- KIVRACIK
-
-
[sıfat]
Derli toplu ve işi kolay
- "Kıvracık bir ev."
-
Ayağına çabuk, hamarat
- "Helal süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edepli kızcağız." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Derli toplu ve işi kolay
- BARDACIK
-
-
[isim]
Bir tür küçük ve tatlı yaş incir
-
[isim]
Bir tür küçük ve tatlı yaş incir
- PARÇACIK
-
-
[isim]
Küçük parça, kırıntı
- "Onlara değin bir dolu anı, sevgi parçacıkları üşüşüyor belleğime." (Nezihe Meriç)
-
Elektron, proton, nötron gibi atomu oluşturan parçaların her biri, partikül
-
[isim]
Küçük parça, kırıntı