İçinde a olan 5 harfli 2944 kelime var. İçerisinde A harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında a harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu a harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DANIŞ
-
-
[isim]
Önemli bir konuda birkaç kişinin bir arada konuşması, müşavere
-
[isim]
Önemli bir konuda birkaç kişinin bir arada konuşması, müşavere
- DOZAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dozu ayarlama
-
Düzem
-
[isim]
Dozu ayarlama
- FAKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Benek
-
[isim]
Benek
- HİCAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Utanma, utanç, sıkılma
- "Ve Rabia'nın hicabından taze yanakları gene eski nadide bir şarap gibi lal rengini alıvermişti." (Halide Edip Adıvar)
- "Kalem aldın kaşlarını çatmaya / Hicap ettim adın sual etmeye." (Dadaloğlu)
-
Perde
- "Sensin bize bizden yakın / Görünmezsin hicap nedir?" (Yunus Emre)
-
[isim]
Utanma, utanç, sıkılma
- KAKIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli kürkü değerli, etçil hayvan, as, ermin (Mustela erminea)
-
[isim]
Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli kürkü değerli, etçil hayvan, as, ermin (Mustela erminea)
- KRAVL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Dizleri bükmeksizin bacakları hızla hareket ettirerek kulaçla yüzme
- "Sen önce kravl yüzüşünü düzeltmelisin." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Dizleri bükmeksizin bacakları hızla hareket ettirerek kulaçla yüzme
- ŞABAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay takviminin sekizinci ayı, üç ayların ikincisi
-
[isim]
Ay takviminin sekizinci ayı, üç ayların ikincisi
- TUTMA
-
-
[isim]
Tutmak işi
-
Destekleme
-
Yanaşma
-
Markaj
-
[isim]
Tutmak işi
- TUVAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üzerine resim yapılan, gerdirilmiş keten, kenevir veya pamuklu kaba kumaş
-
Bu kumaşın üzerine yapılmış tablo
-
[isim]
Üzerine resim yapılan, gerdirilmiş keten, kenevir veya pamuklu kaba kumaş
- YAHNİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kavrulmuş soğan ve salça ile pişirilen, sade veya sebzeli et yemeği
-
[isim]
Kavrulmuş soğan ve salça ile pişirilen, sade veya sebzeli et yemeği
- AKDUT
-
-
[isim]
Beyaz renkte olan dut
-
[isim]
Beyaz renkte olan dut
- ÇAYCI
-
-
[isim]
Çay demleyip satan kimse
- "Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Çay yetiştiricisi
-
Çay içmeye düşkün, çay tiryakisi
-
Çay demlenip satılan yer
-
[isim]
Çay demleyip satan kimse
- DAMAR
-
-
[isim]
Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
- "Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." (Peyami Safa)
- "Birden nasihat damarlarının kabardığını duydu." (Ömer Seyfettin)
- "Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın başına çadırı." (Osman Cemal Kaygılı)
- "En ufak şeye kızan insanın damarına basarlar." (Peyami Safa)
-
Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
-
Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
- "Zengin bir altın damarı."
-
Soy, yaradılış
-
Huy, mizaç
- "Cimrilik damarı. Şairlik damarı."
-
İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
-
Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ
-
[isim]
Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
- EGALE
- ...
- ENCAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Son, işin sonu
- "Nereye varır bu işin encamı?" (Atilla İlhan)
-
Gelecek
- "Encamımız hayrolsun demekten başka elden ne gelir?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Son, işin sonu
- FULYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri, zerrin (Narcissus jonquilla)
-
[isim]
Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri, zerrin (Narcissus jonquilla)
- KAŞAN
-
-
[isim]
Hizmet veya binek hayvanları durup işeme
-
[isim]
Hizmet veya binek hayvanları durup işeme
- KASAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
-
Et satılan dükkân
-
[sıfat]
Kan dökücü, hunhar
-
[isim]
Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
- KATAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lokomotif ile vagonların oluşturdukları dizi, tren
- "Bugün beş katar kalkacak."
-
Taşıt dizisi
- "Otomobil katarı. Yük katarı."
-
Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi
-
[isim]
Lokomotif ile vagonların oluşturdukları dizi, tren
- MARUL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)
-
[isim]
Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)