İçinde ağ olan 9 harfli 155 kelime var. İçerisinde AĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ağ olan kelimeler listesine ya da Sonu ağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UĞURLUDAĞ
- ...
- AĞAÇKESEN
-
-
[isim]
Zar kanatlılardan, kurtçukları en çok gül fidanları üzerinde yaşayarak yapraklara zarar veren, kara renkli bir böcek (Hylotoma)
-
[isim]
Zar kanatlılardan, kurtçukları en çok gül fidanları üzerinde yaşayarak yapraklara zarar veren, kara renkli bir böcek (Hylotoma)
- ASLANAĞZI
-
-
[isim]
Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki, danaburnu
-
[isim]
Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki, danaburnu
- OLAĞANLIK
-
-
[isim]
Olağan olma durumu
-
[isim]
Olağan olma durumu
- AĞALANMAK
-
-
[nsz]
Ağa tavrı takınarak çalım yapmak
-
[nsz]
Ağa tavrı takınarak çalım yapmak
- AĞDALANMA
-
-
[isim]
Ağdalanmak işi
-
[isim]
Ağdalanmak işi
- BAĞRILMAK
-
-
[-e]
Bağırma işi yapılmak
-
[-e]
Bağırma işi yapılmak
- SAĞDUYULU
-
-
[sıfat]
Sağduyusu olan
-
[sıfat]
Sağduyusu olan
- AĞAÇÇILIK
-
-
[isim]
Ağaç yetiştirme işi
-
[isim]
Ağaç yetiştirme işi
- YARÜAĞYAR
- ...
- KAĞITHANE
- ...
- KEDİAYAĞI
-
-
[isim]
Birleşikgillerden, süs bitkisi olarak da yetiştirilen, beyazımsı, yumuşak, sık tüylü bir bitki (Antennaria dioica)
-
[isim]
Birleşikgillerden, süs bitkisi olarak da yetiştirilen, beyazımsı, yumuşak, sık tüylü bir bitki (Antennaria dioica)
- BAYAĞILIK
-
-
[isim]
Bayağı olma durumu veya bayağıca davranış
- "Nerede kibarlık ararsak orada bayağılığa rastlarız." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Bayağı olma durumu veya bayağıca davranış
- YAĞDIRMAK
-
-
[-i]
Yağmasını sağlamak
-
[nsz]
Bir şeyi aralıksız ve çok sayıda atmak, indirmek, savurmak
- "Taş yağdırmak. Kurşun yağdırmak."
-
[nsz]
Vermek, söylemek
- "Cemal Paşa, çılgın, Adana'ya, Afyon'a şiddetle emirler yağdırıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-e]
Bol miktarda vermek, sağlamak
- "Bu fabrika piyasaya kumaş yağdırdı."
-
[nsz]
Çok sayıda ortaya koymak, sürmek
- "Çorbada tuzum bulunsun diyen para, eşya yağdırmıştı." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Yağmasını sağlamak
- AĞIRKANLI
-
-
[isim]
Hippokrates'in ortaya attığı ağırcanlılık, soğukluk, kolayca duygulanmayış gibi nitelikleri kendinde toplayan kişilik tipi
-
[sıfat]
Ağırcanlı
-
[isim]
Hippokrates'in ortaya attığı ağırcanlılık, soğukluk, kolayca duygulanmayış gibi nitelikleri kendinde toplayan kişilik tipi
- BUKAĞILIK
-
-
[isim]
Hayvanların ayağına bukağı takılacak yer, bilek
-
[isim]
Hayvanların ayağına bukağı takılacak yer, bilek
- KAĞITLAMA
- ...
- AĞAÇLILIK
- ...
- BAĞCIKSIZ
-
-
[sıfat]
Bağı olmayan, bağsız
- "Bağcıksız ayakkabı."
-
[sıfat]
Bağı olmayan, bağsız
- MAĞDURLUK
-
-
[isim]
Mağdur olma durumu, kıygınlık, mağduriyet
- "Oy kavgasında kazanılmaya değer bir kalabalık saymadıklarından olacak, onların mağdurluğunu gidermek, onların hakkını korumak çabasına üşenmişler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Mağdur olma durumu, kıygınlık, mağduriyet