İçinde un olan 9 harfli 128 kelime var. İçerisinde UN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında un olan kelimeler listesine ya da Sonu un ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TUTKUNLUK
-
-
[isim]
Tutkun olma durumu, meftuniyet, meftunluk
- "Batı medeniyetinin en incelmiş etiketine tutkunluk derecesinde saygı gösteren bir adam olarak ortaya çıkar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Tutkun olma durumu, meftuniyet, meftunluk
- COŞKUNLUK
-
-
[isim]
Coşkun olma durumu
-
Coşkunca yapılan iş, cuşiş, cuşuhuruş
- "Yahya Kemal'in tarihimizi kucaklayan sevgisi, en büyük coşkunluğa İstanbul şehrinde varır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Coşkun olma durumu
- MEFTUNLUK
-
-
[isim]
Tutkunluk, gönül vermişlik, meftuniyet
-
[isim]
Tutkunluk, gönül vermişlik, meftuniyet
- TUNÇLAŞMA
-
-
[isim]
Tunçlaşmak işi
-
[isim]
Tunçlaşmak işi
- YUTKUNMAK
-
-
[nsz]
Tükürüğü yutmak veya bir şey yutuyormuş gibi gırtlağı hareket ettirmek
- "Oturup oturup kalkıyor, ağzını açacakken hemen yutkunup kapıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
Bir şeyi söylemekle söylememek arasında duraksamak
- "Annem kelimelerini yutkunuyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir şeyin yokluğunu kendine yedirememek, kabullenememek
-
[nsz]
Tükürüğü yutmak veya bir şey yutuyormuş gibi gırtlağı hareket ettirmek
- BUKALEMUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bukalemungillerden, 20-30 cm boyunda, renk değiştirmesiyle ünlü sürüngen türü, kaya keleri (Chamaeleo chamaeleon)
-
Davranışını, görüşünü çıkarına göre değiştiren kimse
-
[isim]
Bukalemungillerden, 20-30 cm boyunda, renk değiştirmesiyle ünlü sürüngen türü, kaya keleri (Chamaeleo chamaeleon)
- MAYMUNCUK
-
-
[isim]
Küçük maymun
-
Her kilidi açmaya yarayan, demirden, eğri ve sivri araç
- "Çakısını, maymuncuk gibi kullanarak kapıyı açmak istedi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ergin evrede bağ üzümlerinin yaprak ve sürgünlerini, kurtçuk evresinde kökleri kemiren, parlak siyah kın kanatlı böcek (Otiorrhyncus peregrinus)
-
[isim]
Küçük maymun
- OYUNCAKÇI
-
-
[isim]
Oyuncak yapan veya satan kimse
-
[isim]
Oyuncak yapan veya satan kimse
- UNUTTURUŞ
- ...
- TAKUNYACI
-
-
[isim]
Takunyacılık işini yapan kimse, nalıncı
-
[isim]
Takunyacılık işini yapan kimse, nalıncı
- EFSUNLAMA
-
-
[isim]
Efsunlamak işi
-
[isim]
Efsunlamak işi
- GİRESUNLU
- ...
- EMROLUNMA
- ...
- MECNUNANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çılgın gibi, çılgınca olan
- "O anda zihnimden mecnunane bir fikir geçiverdi..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Mecnunca
-
[sıfat]
Çılgın gibi, çılgınca olan
- AZLOLUNMA
-
-
[isim]
Azlolunmak işi
-
[isim]
Azlolunmak işi
- NUMUNELİK
-
-
[sıfat]
Örneklik
- "Ortanca hanım dedikleri, Tayfur'un teyzesi de numunelikti." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Örneklik
- TAKUNYALI
-
-
[sıfat]
Takunyası olan, nalınlı
- "Başı yemenili, ayağı takunyalı sarışın bir köylü kızı bana sordu." (Refik Halit Karay)
-
Siyaseti dinî kurallara göre yapmak isteyen kimse
-
[sıfat]
Takunyası olan, nalınlı
- MACUNLAMA
-
-
[isim]
Macunlamak işi
-
[isim]
Macunlamak işi
- BURUNLAMA
-
-
[isim]
Burunlamak işi
-
[isim]
Burunlamak işi
- DURGUNLUK
-
-
[isim]
Durgun olma durumu
- "İki klakson sesi durgunluğu iki yerinden bıçakladı." (Haldun Taner)
- "Posta kâtibi eskiden çok sert bir adamdı. Fakat gitgide ona garip bir durgunluk çökmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Durgun olma durumu