İçinde u olan 4 harfli 293 kelime var. İçerisinde U harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında u harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu u harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FUAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek amacıyla açılan büyük sergi
-
[isim]
Belli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek amacıyla açılan büyük sergi
- KUNT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ağır, kalın, dayanıklı ve sağlam
- "Kunt yapı. Kunt ayakkabı."
-
[sıfat]
Ağır, kalın, dayanıklı ve sağlam
- URUK
-
-
[isim]
Soy, sülale
-
[isim]
Soy, sülale
- UMDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlke
- "Dilenecek bir insan vaziyetine gelmemek, işte umde budur." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İlke
- BURÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı
- "Surun yıkık burçlarından baykuşlar gülüyor." (Haldun Taner)
-
Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad
-
Demir aksamın birbirine değmesini engellemek, boşlukları doldurmak amacıyla sarı, karbon, plastik vb.nden yapılan bir motor parçası
-
[isim]
Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı
- BURU
-
-
[isim]
Sancı, buruntu
-
[isim]
Sancı, buruntu
- SUNA
-
-
[isim]
Erkek ördek
- "Uzatır boynunu arar eşini / Bir tek suna gördüm göl kenarında." (Karacaoğlan)
-
Göl ördeği
-
[isim]
Erkek ördek
- SUŞİ
-
Kelime Kökeni : Japonca
-
[isim]
İnce şerit biçimindeki yosun tabakasının içine çiğ balık, yağsız, tuzsuz haşlanmış pirinç ve özel baharat karışımının konulmasıyla hazırlanan Japon yemeği
-
[isim]
İnce şerit biçimindeki yosun tabakasının içine çiğ balık, yağsız, tuzsuz haşlanmış pirinç ve özel baharat karışımının konulmasıyla hazırlanan Japon yemeği
- SULP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bel kemiği, omurga
- "Yarım asır evvel göç etmiş Çekoslovak Yahudisi bir babanın sulbünden geliyordu." (Haldun Taner)
-
Döl, nesil, zürriyet
-
[sıfat]
Katı
-
[isim]
Bel kemiği, omurga
- BULA
-
-
[isim]
Yenge, amca veya dayı karısı
-
[isim]
Yenge, amca veya dayı karısı
- FAUL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Karşılaşmalarda rakip oyuncuya yapılan kural dışı hareket
-
[isim]
Karşılaşmalarda rakip oyuncuya yapılan kural dışı hareket
- ACUN
-
-
[isim]
Dünya
-
[isim]
Dünya
- OKSU
- ...
- ASUR
- ...
- HURİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cennette yaşadığına inanılan kız
- "Aydan arıdır yüzleri / Misk amberdir sözleri / Cennette huri kızları." (Yunus Emre)
-
[isim]
Cennette yaşadığına inanılan kız
- UMAR
-
-
[isim]
Çare
-
[isim]
Çare
- OĞUL
-
-
[isim]
Erkek evlat
- "Ertesi günü kardeşimin büyük oğlu geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bazı kelimelerin anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
- "Hinoğluhin."
-
Bir ana arıyla birlikte kovandan ayrılan, yeni yetişmiş arı topluluğu
- "Oğul arısı."
-
[ünlem]
Yaşlı kimselerin genç erkeklere söylediği bir seslenme sözü
- "Bu su onu da devirir oğul!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Erkek evlat
- OYUN
-
-
[isim]
Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence
- "Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."
- "Ömer de bizimle idi ama oyunumu bozacağı için sana yüzünü göstermemiştim." (Refik Halit Karay)
- "Millî takım güzel bir oyun çıkardı."
- "Kendisine oyun ettim diye, benden kuşkulandığı hâlde gene bana başvuruyor." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kumar
- "Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar." (Peyami Safa)
-
Şaşkınlık uyandırıcı hüner
- "Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu."
-
Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
-
Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
- "Zeybek oyunu."
- "Büyük annem yeni dansları eski kabakçı Arapların oyunu kadar bile güzel bulmuyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
-
Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
- "Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları."
-
Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
-
Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
-
Hile, düzen, desise, entrika
- "Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence
- TUNA
- ...
- UÇAK
-
-
[isim]
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
-
[isim]
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare