İçinde lam olan 8 harfli 333 kelime var. İçerisinde LAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lam olan kelimeler listesine ya da Sonu lam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAM, MAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, LA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CAVLAMAK
-
-
[nsz]
Kavlamak, tüyünü dökmek, çıplak kalmak
-
[nsz]
Kavlamak, tüyünü dökmek, çıplak kalmak
- IŞILAMAK
-
-
[nsz]
Işıldamak, parlamak
-
[nsz]
Işıldamak, parlamak
- YAYLAMAK
-
-
[nsz]
Yazın yaylada oturmak, yaylaya çıkmak
- "Bu yıl nerede yayladılar?"
-
[nsz]
Yazın yaylada oturmak, yaylaya çıkmak
- TAŞLAMAK
-
-
[-i]
Taş atmak, taşa tutmak
- "Hem bağırıyor hem atlıları taşlıyordu." (Yahya Kemal)
-
Bir şeyin içindeki taşları ayıklamak
-
Taş vb. nesnelerle kumaşı beyazlatmak veya parlatmak
-
Metal bir parçayı zımpara ile törpüleyerek yuvasına alıştırmak
-
Taş döşemek
-
[nsz]
Üstü kapalı, iğneleyici söz söylemek
- "Sen istediğin kadar taşla beni, gene de bir şiirle girişeceğim işe." (Azra Erhat)
-
[-i]
Taş atmak, taşa tutmak
- BOYLAMAK
-
-
[-i]
İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak
- "İkiniz de hapsi boylarsınız." (Atilla İlhan)
-
Batmak
- "Kayık denizin dibini boyladı."
-
Düşmek
- "Ayağı kaydı, yeri boyladı."
-
Yükselmek, çıkmak
- "Fakat o dolu dizgin kırkı boylamış bir ateşle par par yanıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Destan söylemek, anlatmak
-
Boy ve hacmine göre ayırmak
-
[-i]
İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak
- KUTLAMAK
-
-
[-i]
Mutlu bir olaya sevinildiğini söz, yazı veya armağanla anlatmak, tebrik etmek
-
Önemli bir olayın gerçekleşmesinin yıl dönümü dolayısıyla tören yapmak, tesit etmek
- "Ben her sene 11 mayısta doğum günümü kutlarım." (Burhan Felek)
-
[-i]
Mutlu bir olaya sevinildiğini söz, yazı veya armağanla anlatmak, tebrik etmek
- ANIKLAMA
-
-
[isim]
Anıklamak işi
-
[isim]
Anıklamak işi
- SAÇALAMA
-
-
[isim]
Saçalamak işi
-
[isim]
Saçalamak işi
- ALTLAMAK
-
-
[-i]
Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek
-
[-i]
Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek
- FOSLAMAK
-
-
[nsz]
Fos çıkmak
-
[nsz]
Fos çıkmak
- KOVLAMAK
-
-
[-i]
Birinin yaptığı işi, söylediği sözü yermek, kötülemek, birisini yerip çekiştirmek, fitlemek, gammazlamak
-
[-i]
Birinin yaptığı işi, söylediği sözü yermek, kötülemek, birisini yerip çekiştirmek, fitlemek, gammazlamak
- KOKLAMAK
-
-
[-i]
Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak
- "Köpekler, yılanın parçalarını kokluyor, yemek istemiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak
- SALLAMAK
-
-
[-i]
Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
- "Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir." (Halide Edip Adıvar)
-
Uydurmak, kafadan atmak
-
Sarsmak
-
Beklenmedik bir başarı kazanmak
- "Seçimlerde Ankara'yı salladı."
-
Zor durumda bırakmak
-
Bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamak
- "Ev sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu." (Sermet Muhtar Alus)
-
[nsz]
Vurmak, tokat atmak
- "Sokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı..." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
- ZUMLAMAK
-
-
[-i]
Bir nesnenin görüntüsünü büyütmek için objektifin odak uzaklığını değiştirmek, zum yapmak
-
Bir konunun belirli bir noktasına yoğunlaşmak
-
[-i]
Bir nesnenin görüntüsünü büyütmek için objektifin odak uzaklığını değiştirmek, zum yapmak
- ARZULAMA
-
-
[isim]
Arzulamak işi
-
[isim]
Arzulamak işi
- KITLAMAK
-
-
[-i]
Isırmak
-
İncitmek
-
[-i]
Isırmak
- SUÇLAMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek
- "Rahmetliyi suçlamak aklımın köşesinden geçmez." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek
- ARILAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek
-
[-i]
Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek
- SELAMSIZ
-
-
[zarf]
Selam olmadan, selam verilmeden
-
[zarf]
Selam olmadan, selam verilmeden
- UYARLAMA
-
-
[isim]
Uyarlamak işi, adaptasyon
-
Bir eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına uyarlama
-
[sıfat]
Uyarlanmış, adapte
-
[isim]
Uyarlamak işi, adaptasyon