İçinde lak olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde LAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lak olan kelimeler listesine ya da Sonu lak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SULAKLIK
-
-
[isim]
Sulak olma durumu
-
[isim]
Sulak olma durumu
- YUVARLAK
-
-
[sıfat]
Top veya küre biçiminde olan, müdevver
- "Yuvarlak bir yüz. Yuvarlak bir masa."
- "Yuvarlak konuşmayı bırak da söyleyeceğini açıkça söyle diye hatibe müdahale etti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Top veya küre biçiminde toparlak şey
-
[sıfat]
Top veya küre biçiminde olan, müdevver
- FALAKACI
-
-
[isim]
Sadrazamın, İstanbul kadısının, yeniçeri ağasının veya sekbanbaşının denetlemeler sırasında yanında bulunan ve suçlu bulunanları falakaya yatıran görevli
-
[isim]
Sadrazamın, İstanbul kadısının, yeniçeri ağasının veya sekbanbaşının denetlemeler sırasında yanında bulunan ve suçlu bulunanları falakaya yatıran görevli
- OTLAKİYE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Osmanlı döneminde, devlet malı otlaklarda yayılan hayvanlardan alınan vergi
-
[isim]
Osmanlı döneminde, devlet malı otlaklarda yayılan hayvanlardan alınan vergi
- LAKLAMAK
-
-
[-i]
Laka veya vernik sürmek
-
[-i]
Laka veya vernik sürmek
- ALAKADAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlgili
-
[sıfat]
İlgili
- AĞLAKLIK
- ...
- KULAKTAN
-
-
[zarf]
Sadece duyarak, dinleyerek
- "Fırat sultan bu okçu şehzadeye kulaktan âşık olmuş." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Sadece duyarak, dinleyerek
- PATLAKÇA
-
-
[sıfat]
Patlak gibi, patlağa benzer
- "Yeni gelen başhekim ... orta boylu, cılız, patlakça gök gözlü bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Patlak gibi, patlağa benzer
- İSTİHLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tüketim
- "Eskiden İstanbul istihlak ile yaşarken şimdi istihsalle yaşamak mecburiyetindedir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Tüketim
- ISLAKLIK
-
-
[isim]
Islak olma durumu
- "lslaklık iliklerimize işler." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Islak olma durumu
- ABLAKLIK
-
-
[isim]
Ablak olma durumu
-
[isim]
Ablak olma durumu
- İSTİMLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kamulaştırma
-
[isim]
Kamulaştırma
- FALAKALI
-
-
[sıfat]
Falakası olan
-
[sıfat]
Falakası olan
- MALAKARİ
- ...
- PLAKASIZ
-
-
[sıfat]
Plakası olmayan
-
[sıfat]
Plakası olmayan
- ALAKASIZ
-
-
[sıfat]
İlgisiz
-
[sıfat]
İlgisiz
- IŞKIRLAK
-
-
[isim]
Karagöz'ün başlığı
- "Tuhaf bir sepete benzeyen ışkırlağı, kısa şalvarı, saltası, tokalı pabucu ile bu adam bildiğimiz Karagöz'dü." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Karagöz'ün başlığı
- ŞAPŞALAK
-
-
[sıfat]
Özensiz, düzensiz (kimse)
-
[sıfat]
Özensiz, düzensiz (kimse)
- TOPARLAK
-
-
Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi
- "Çehre toparlak, kaşlar incecik, ağız iri, yanaklar fazla etli ve gözler çekik." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Top cephanesi taşıyan araba
-
Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi