İçinde kemer olan 10 kelime var. İçerisinde KEMER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kemer olan kelimeler listesine ya da Sonu kemer ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

10 Harfli Kelimeler

KEMERCİLİK, KEMERLEMEK, SEYDİKEMER

9 Harfli Kelimeler

KEMERLEME

8 Harfli Kelimeler

KEMERLİK, KEMERSİZ

7 Harfli Kelimeler

KEMERCİ, KEMERLİ

6 Harfli Kelimeler

KEMERE

5 Harfli Kelimeler

KEMER


Kelime bulma makinesi

E E K M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

ERMEK, KEMER, KEMRE, KEREM, MEREK

4 Harfli Kelimeler

EKME, EMEK, EREK, ERKE, ERME, KEME, KERE, KREM, MEKE

3 Harfli Kelimeler

EKE, ERK, KEM, KER

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, ER, KE, ME, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEMERLEMEK

  1. [-i] Ciltçilikte dikişten sonra kitabın sırtına yuvarlak bir biçim vermek

KEMERCİLİK
...
SEYDİKEMER
...
KEMERLEME

  1. [isim] Kemerlemek işi

KEMERSİZ

  1. [sıfat] Kemeri olmayan

KEMERLİK

  1. [isim] Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal kemer
  2. [sıfat] Kemer yapmaya elverişli
    • "Kemerlik deri."

KEMERCİ
...
KEMERLİ

  1. [sıfat] Üzerinde kemeri olan veya kemer takılmış olan
    • "Kemerli bir giysi."
  2. Kemer biçiminde olan
    • "Orhan'ın kemerli kapıdan içeriye koşa koşa girdiğini görmedi." (Tarık Buğra)
  3. Kavisli olan
    • "Kemerli burun."

KEMERE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri

KEMER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
    • "Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı." (Peyami Safa)
    • "Genç, ihtiyar, hepsi tüysüz tüysüz, gözleri fersizdir fakat hepsinin kemeri doludur." (Halide Edip Adıvar)
  2. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü
  3. Emniyet kemeri
  4. [sıfat] Tümsekli
    • "Kemer burun."
  5. Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan
    • "Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri."
  6. Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
  7. İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
    • "Bu köprü sekiz kemer üzerinde, dört yüz yirmi dokuz metre uzunluğundadır." (Sait Faik Abasıyanık)
  8. Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü